Bu bölgeye özgü 2 tür denizanası mevcut. Biri Altın denizanaları diğeri de Ay denizanaları. Bu denizanaları her gün göl boyunca karşıdan karşıya göç ediyorlar.

Palau, ya da resmi adıyla Palau Cumhuriyeti, Pasifik Okyanusu'nun ortasında, 340 adadan oluşan bir ülke. Bu adaların çoğunda yerleşim yok ve ülkedeki insan nüfusu yaklaşık 21 bin. İnsanlardan daha fazla olan denizanalarının nüfusu ise milyonları buluyor. Halk, geçimini turizm ve balıkçılıkla sağlıyor.

Denizanası Gölü, ülkenin güneyinde, yerleşim olmayan kayalık adalardan biri olan Eil Malk'ta. Bu adaya ulaşım ise biraz zor. Öncelikle Palau'nun en yoğun nüfuslu adası olan Koror'a gidip daha sonra Denizanası Gölü, Eil Malk ve diğer kayalık adalar için geçerli olan bir geçiş izni almalınması gerekiyor. Bu izin 10 gün boyunca geçerli ve ücreti 100 dolar.

İzin işini hallettikten sonra olay daha da kolaylaşıyor. Çünkü turistler için Denizanası Gölü'ne turlar düzenleniyor. Koror'dan Denizanası Gölü'ne ulaşmak ise yarım saat gibi kısa bir zaman alıyor.

Bir tuzlu su gölü olan Denizanası Gölü'nün yerel Palau dilindeki ismi "Beşinci Göl" anlamındaki "Ongeim'l Tketau." Adından da anlaşıldığı gibi, kendisi bölgedeki tek göl değil. Bu kayalık adalar bölgesinde 70'ten fazla tuzlu su gölü mevcut. Yüzölçümü yaklaşık 60 dönüm, derinliği ise 30 metre.

Gölün 12 bin yaşında olduğu tahmin ediliyor. Denizanası Gölü, resiflerdeki kireçtaşında bulunan tünel ve yarıklarla Pasifik Okyanusu'na bağlanıyor. Buna rağmen göl, oldukça izole durumda. Bu da gölün, kendine özel ekosistemini oluşturmasına olanak tanımış. Gölde yaşayan Altın Denizanaları ve Ay Denizanaları da bu ekosistemin bir parçası olarak karşımıza çıkıyor.

Denizanalarıyla doğal ortamlarında karşılaşan çoğu kişi pek de hoş olmayan tecrübeler edinmiştir. Ancak bu göldeki denizanaları insanlara karşı zararsız, çünkü iğneleri çok güçlü değil. Bu nedenle özellikle denizanalarıyla beraber yüzme hayali kuranlar için mükemmel bir fırsat.

Yine de cildi çok hassas olanlarda denizanasıyla doğrudan temas alerjik reaksiyonlara sebep olabiliyor. Bu nedenle bu kişilerin göle girmeden önce koruyucu kıyafetler giymesi tavsiye ediyor.

Bölgeye gelen turistler, denizanalarıyla daha yakından vakit geçirmek için tüpsüz dalış yapabiliyor. Dalış yapmaya cesareti olmayanlar için de denizanaları sık sık yüzeye çıkıp, ziyaretçilerine harika manzaralar sunuyor.

Tüplü dalış ise tüplerden çıkan hava kabarcıkları denizanalarına zarar verebileceği, ayrıca yüzeyin 15 metre altından itibaren suda insan sağlığına zararlı hidrojen sülfat yoğun miktarda bulunduğu için yasak.

Vira Haber