Borneo'da yaşayan Bajau Kabilesi cennetin ortasında hayatlarını denizden kazanıyor. Diğer kabilelerle kıyaslandıklarında oldukça şanslılar. Turkuaz renkli bir deniz ve altın sarısı kumsalı olan bir bölgede yaşıyorlar. Yerlisi oldukları Sulu Takımadaları'ndaki anlaşmazlıklar yüzünden Malezya'ya da göç eden Bajau Kabilesi uyku süresi hariç günün yarısını suda geçiriyor. Hatta evleri dahi sular üzerine kurulu… İşte Bajau Kabilesi’nin renkli hayatları…

Denizlerin üzerindeki barakalarda yaşıyorlar ve suyun altında evlerinin bahçesinde dolaşır gibi rahatlar…

Malezya ve Filipin kıyılarında yaşayan Bajau kabilesi, olabildiğince yoksul ama alabildiğince mutlu deniz insanlarından oluşuyor… 

İmtiyazlı zenginlerin yararlandığı böylesine doğal bir ortamda yaşıyor Güneydoğu Asya’nın “Deniz Çingeneleri” denilen Bajau kabilesi…

Denizlerin üzerine kondurdukları barakalarında lüks adına hiçbir şey yok, ceplerinde paraları da… Fakirler ama besbelli fakir olduklarının da farkında değiller.

Onlara her ne kadar “Deniz Çingeneleri” denilse de Çingeneler gibi göçebe de değiller… Yüzyıllardır denizle iç içe mutlu bir yaşam sürüyorlar.  Doğan çocukları daha yürümeyi bilmeden yüzmeyi, özellikle de sualtında yaşamayı öğreniyor. Onların sevdikleri, okşadıkları, oynaştıkları hayvanlar kediler ve köpekler yerine deniz yıldızları, köpek balıkları, ahtapotlar…

SANKİ NEFES ALMA GİBİ BİR DERTLERİ YOK

Barakaları ve bir de “lepa-lepa” denilen incecik kayıkları var. Balıkçılık yapıyor ve ancak karınlarını doyuracak kadarını avlıyorlar. Bunu da olta ve ağ kullanmak yerine genellikle zıpkınla dalarak yapıyorlar.

Suyun altında inanılmaz rahatlar. Nefes alma gibi bir kaygıları yok sanki… Tahtadan oyulmuş ve önüne cam konulmuş gözlükleri ile 25-30 metrelere iniyor ve gariptir, dipte yüzmüyor, yürüyorlar. Suyun kaldırma gücü sanki onlar için geçerli değil…

HASTALIKLARIN ÇOĞUNU BİLMİYORLAR

Kabile üyelerinden biri olan Sulbin, “Suyun altında kendimi evimde gibi rahat hissediyorum” diyor. BBC televizyonu tarafından hazırlanan belgesel çekimde dalışını izlerken ne demek istediğini çok iyi anlayabiliyoruz.

Hiçbir ağırlık ve yardımcı dalış malzemesi kullanmadan, son derece sakin hareketlerle ve az bir nefesle suya giriyor, adeta kendiliğinden batıyor, dipte tarlada dolaşır gibi yürüyerek avını arıyor ve vurduktan sonra aynı sakinlikle yüzeye çıkıyor.

Bu Sulbin’e özgü bir stil değil… Bajau kabilesinin her üyesi hatta çocuklar bile aynı özelliklere sahip. Ortak bir diğer özellikleri ise son derece sağlıklı bir topluluk olmaları. Hastalıkların çoğunu tanımıyorlar bile…

Medeniyetle olan tek bağlantıları, küçük kayıklarının motorları için kilometrelerce uzaktaki kente gidip benzin almaktan ibaret. 

Vira Haber