AK Parti Muğla İl Başkanı Kadem Mete, Türkiye'nin "beyaz bayrak" statüsünden "gri bayrak" statüsüne düşme riskine değindi.

"Özellikle Yunan adalarında Türk teknelerine karşı haksız bir uygulama vardı" diyen Mete, Türk bayraklı teknelerin bazı eksiklikler bulunarak bağlandığını, belirli sayıdan sonra Türkiye'nin "beyaz bayrak" statüsünden "gri bayrak" statüsüne düşmesi durumunda, özellikle uluslararası nakliyede çalışan gemilerin büyük sıkıntı çekebileceğini belirtti.

Bu risk üzerine tedbir alındığını, teknelerdeki eksiklikleri gidermek açısından teknelere talimat verildiğini anımsatan Mete, şöyle devam etti:

"Ama bunlar da o kadar uzun detaylı ki, bir tekneye ciddi miktarda maliyet ve külfet getirecekti. Bu sorunu aşabilmek açısından özellikle Denizcilik Müsteşarlığımızın yaptığı bir çalışma var. Çok önceleri İngiltere'de ahşap teknelerle alakalı bir kıstas vardı. Konu başlığı olarak 'geleneksel metotlarla yapılan tekneler' diye bir başlık altına alıp bunlardan farklı özellikler istenebiliyordu. Mavi turda kullandığımız teknelerimiz çoğunlukla ahşap. Bunları geleneksel metotlarla üretilen tekneler kıstasına alıp, diğer fiber veya sac teknelerden istenen özellikleri bunlardan istemeyerek, bunları ayrı bir kategoriye çekip, Yunan makamlarının bu keyfi uygulamasının üstesinden gelebilmek için bir çalışma yapıyorlar. İnşallah bu çalışma tamamlandığında guletlerimiz Yunan adalarında böyle bir sıkıntı yaşamayacak. İnşallah sezona hazırlıklı bir şekilde girmiş olacağız."

Çalışmalarla ilgili görüşleri soruların Deniz Ticaret Odası (DTO) Bodrum Şubesi Başkan Yardımcısı Arif Yılmaz ise, alınan önlem gereği liman başkanlıklarının Türk bayraklı ticari yatlara yurt dışı çıkışı vermediğini anımsattı.

Bir takım düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade eden Yılmaz, "Buradaki sıkıntı, biz hala yatla gemiyi ayıramadık, mevzuat da yapmadık. Bunun getirdiği bir takım yan etkilerle de bugüne geldik." dedi.

Ahşap guletlerin 'geleneksel metotlarla üretilen tekneler' statüsüne alınması konusunda dünyada benzer çalışmalar olduğuna işaret eden Yılmaz, basit mevzuat düzenlemeleriyle bu sorunların aşılabileceğine vurgu yaptı.

Yılmaz, "Bunu yaparken titiz çalışmamız lazım. Çünkü sırf teknelerin yapısal değişiklikleri, kağıtlarının değişmesi değil. Gemi adamları ve çalışmayla ilgili bir takım sözleşmelerde var. Bunları dikkate almamız lazım. Birini halledip de diğerinden tekrar tutulmalar yaşamayalım. Yoksa 50 yılda dişimizle tırnağımızla marka haline getirdiğimiz mavi yolculuğumuzu davulla zurnayla komşu ülkelere hediye etmiş olacağız." diye konuştu.

Özel statüdeki tekneleri ciddi ticaret yapan bir tekne gibi gösterme alışkanlığından vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, son olarak sözü edilen guletlerin, rotası, programı ve içindeki menüsü belli olan, kabin kabin satılan, ilan edilmiş bir tur programı dahilinde iş yapan teknelerden ayırt edilmesinin önemine değindi.

Türkiye'nin "beyaz bayrak" statüsünden "gri bayrak" statüsüne düşme riskine karşı tedbiren, Yunanistan karasularına gidecek Türk bayraklı ticari yatlara 25 Eylül 2017, düzenli sefer yapan yolcu gemilerine ise 12 Ekim 2017 tarihinden itibaren liman çıkış izni verilmeyeceği açıklanmıştı.

Vira Haber