2016 yılının bohçasını toplayıp hayatımızdan çıkışının 11. günü bugün. Herkes suçlamıştı onu, uğursuz bir yıl olduğunu söyleyenler azımsanacak gibi değildi. 

Aslında ona yaraşır bir veda yazısı yazmayı planlamıştım…

Tüm kargaşasına, dengesizliklerine rağmen bizim için, ülkemiz için bir hayli öğretici bir yıl olduğunu düşünüyordum.  Neler görmüş, neler geçirmiş; nerelerden dönmüştük el ele.

2017 için çizilen karamsar tabloya bile iyimser bakıyordum. Kendi penceremden, aralık ayında ihracatta görülen artış, “Hala yapacak çok işimiz var.” dedirtiyordu.

Yeni yıl kutlamaları güzel güzel geçerken; hepimizi ters köşeye yatıran terör saldırısı ile bir kez daha gerçeğe uyandık. Türkiye ne yazık ki, terörle mücadele etmek zorunda olan bir ülkeydi. Çok geçmedi, birkaç gün sonra İzmir’de başka bir terör saldırısı yaşandı. Aralıksız yağan karsa hepimize tuz biber oldu.

15 Temmuz sonrası yaşadığımız süreçte de, bugün bulunduğumuz noktada da, tek bir amacımız olduğunu hatırlamalıyız: Çalışmalı, daha çok çalışmalı ve hep daha fazla üretmeliyiz! Sızlanmak, söylenmek, kırmak ya da dökmek maalesef çözümcül değil. Kulağını tıkamak ya da kaçıp gitmek de… Ne kadar duymazdan gelirsen gel, bir gün elbet bir çığlık kopar tam dibinde. Ve ne kadar uzağa gidersen git, buradan bir şeyler de götürürsün içinde.

Gitmek demişken… Bu dönem en çok isyan edenler, bilhassa benim gibi Y kuşağına mensup arkadaşlar. Yalnızca ellerini çalıştıran günümüz klavye delikanlılarının aksine, bizim kuşağın kafası da çalışıyor. Sorguluyor, öğreniyor ve en önemlisi öğretiyoruz. Donanımlı olmak ve bundan herkese fayda yaratmak en büyük artımız. Ancak… Şikâyet ettiğimiz an kaybediyoruz. Motivasyon dip seviyeyi görüyor; ne astına, ne de üstüne yaranabiliyorsun. Sonra topla toplayabilirsen.

Böyle umutsuz anlar için önerim: Sakince arkanıza yaslanın ve kendinize sıcak bir çay alın. (Sertab Erener’in Dım Dım şarkısı arka fonda hoş olabilir. Bknz. Sonra boş verdim, bir çay daha aldım.)

 “Mutluluk uzaklarda” havasına da bürünmeyin. Uzaktaki mutluluk kaça patlar, hiç düşündünüz mü? Zira yazıyı yazmaya başladığımda Dolar 3,75 TL, Euro 3.98 TL, Gbp 4.56 TL idi. Şu ansa 3.83, 4.06 ve 4.66 seviyesine geldiler.

Gel arkadaşım, biz bildiğimiz gibi çalışalım.

Candide’in dediği gibi, herkes kendi bahçesini ekmeli.

Belli mi olur? Bakarsın, ucuz yoldan bir arada yaşamayı öğreniriz.