Zor geçen 2022’ye veda edip 2023’e umutla girerken, denizcilik sektörünün çatı kuruluşu İMEAK DTO’da da seçim heyecanı yaşandı. Başkan Tamer Kıran ve ekibi seçimden büyük bir farkla galip ayrılırken, yeni yönetim birlik ve beraberlik mesajı vererek hedeflerine yönelik çalışmalarına başladı. Deniz Ticareti Dergisi'nin 2023 yılının ilk sayısında da İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran yeni dönemdeki hedeflerini, çalışma prensiplerini, sektörle ilgili son gelişmeleri değerlendirdi.

2022’nin son günlerini yaşıyoruz, zor bir sene oldu; hem Türkiye, hem de dünya için… Denizcilik sektörü olarak özellikle ekonomik anlamda nasıl bir sene geçirdik, en çok hangi konular zorladı sizleri?

2022 yılına büyük umutlarla girmiştik. Yaklaşık iki yıl hayatımızı alt üst eden Covid-19 pandemisini geride bırakmanın sevinci ile ileriye dönük olumlu beklentilerimiz vardı. Ancak yılın daha ikinci ayında Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’yı işgali ile başlayan süreç beklentilerimizi boşa çıkardı. Ne yazık ki, Rusya’nın Ukrayna operasyonu ile başlayan jeo-politik gelişmeler küresel büyüme ve enflasyon üzerinde olumsuz etkiler yarattı. Türkiye olarak 2022 yılında ekonomimiz sanayi üretimine dayalı ihracata yönelik ivmelenmeyi sürdürme aşamasında iken, hemen yakınımızda çok iyi dış ticaret ortaklarımız olan iki ülke arasında savaşın başlaması bizim açımızdan da hiç arzu edilmeyen bir durum oldu.

Geldiğimiz noktada; savaş halen devam ediyor ve ne zaman biteceği konusunda henüz umut verici bir gelişme yok. Küresel ekonomide bir taraftan büyümede yavaşlamayı teyit eden veriler gelmeye devam ederken, diğer taraftan yüksek enflasyon ile mücadeleye yönelik merkez bankalarının faiz arttırım süreci ilerliyor. Çin’in Covid mücadelesi büyüme hızını daha da aşağı çekiyor. Dünyanın fabrikası olan Çin’in büyüme hızındaki gerileme emtia fiyatlarını baskılamaya devam ediyor.

Tüm bu olumsuzluklar doğal olarak küresel deniz ticaretini de menfi etkiledi. 2022 yılı başında %3,5 olarak beklenen küresel deniz ticareti büyüme tahmini yılın sonunda tonaj olarak bir önceki yıla göre değişmeyerek 12 milyar 21 milyon tonda sabit kalması bekleniyor. Yine dünyanın önde gelen gündem maddelerinden İklim Krizi sorunu ve bu soruna yönelik alınan tedbirler, denizcilik sektöründe köklü değişikliklere neden olacak önemli yaptırımlar içermesi nedeniyle önümüzdeki dönemin ciddiyetle takip edeceğimiz en önemli konulardan birisini oluşturuyor.

İMEAK DTO’da bir seçim süreci yaşandı ve büyük farkla seçimi kazandınız. Yeni dönemde nasıl bir yönetim planlıyorsunuz? 2023 hedefleriniz neler?

5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kanunu'nun 84'üncü maddesi gereği Deniz Ticaret Odamızın Merkez ve Şubelerindeki seçimleri 2022 yılının Ekim ve Kasım ayları içinde yapmamız gerekiyordu. 3 Ekim’de Kocaeli, 4 Ekim’de İzmir, 5 Ekim’de Aliağa, 8 Ekim’de Bodrum, Fethiye, Marmaris, 9 Ekim’de Karadeniz Ereğli, 12 Ekim’de İskenderun şubelerimizdeki seçimlerin ardından Merkez seçimimizi 15 Ekim’de Piri Reis Üniversitesi’nde gerçekleştirdik. Seçim sürecimizi son olarak 6 Kasım’da Antalya Şubesi ile tamamladık.

Odamıza yakışır bir şekilde gerçekleşen seçimler neticesinde şahsıma ve yönetim kurulundaki arkadaşlarıma güvenen, oylarıyla desteklerini esirgemeyen, Türkiye’nin dört bir tarafından kalkıp gelen, demokratik hakkını kullanarak bizlere bu Meclis çatısı altında hizmet etme imkânı veren tüm üyelerimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Yeni Yönetim Kurulu Üyelerimizi ve Oda organlarında görev alan tüm arkadaşlarımı tebrik ediyor, görevlerinde başarılar diliyorum. Şubelerimizin bazılarında eski başkanlarımızla devam ederken, bazılarında yeni arkadaşlarımız aramıza katıldı. Aramıza yeni katılan başkanlarımıza hoş geldiniz diyorum. Tüm başkanlarımı tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Yeni dönemin meclisimize, sektörümüze hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.

İlk kez göreve 2018 yılı Nisan ayında gelmiştim. Aradan geçen sürecin 40’ıncı yılını dolduran Odamız tarihinin en zor, aynı zamanda da en yoğun dönemlerinden birisi olduğunu söyleyebilirim. Görev dönemimizin önemli bir kısmı tüm dünyayı kasıp kavuran Covid-19 pandemisinin tehdidi altında geçti. Bu süreç zarfında yine küresel ekonomik çalkantıların sıkıntılarını çok yakından hissettik. “Bir savaşın çıkmadığı kaldı” dediğimiz bir zamanda hemen yanı başımızda Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasında başlayan ve halen süren savaşı da gördük. Tüm bunlar omuzlarımızda bulunan yükün daha da artmasına neden oldu.

Çok zor bir dönemdi ama Allah’a şükür hepsinin altından kalkmayı başardık. Göreve talip olurken, “üyelerimizle iç içe olacağız”, “ulaşılabilir olacağız” dedik ve çok yakın temasımızı sürdürdük. Üyelerimizden gelen her talebi titizlikle Yönetim Kurulumuzda değerlendirdik, ilgili kurumlara ilettik, takibini yaptık, ama asla yılmadan ve yorulmadan hep daha iyiye ve daha güzele ulaşmanın gayreti içinde olduk. Tüm sorunları çözebildik mi? Tabii ki sonuç alamadığımız konular da olmuştur. Ancak önemli olan hiçbir sorunu ayırt etmeden sektörün taleplerini ilgili yerlere aktardık ve netice alabilmek için uğraş verdik.

Önümüzdeki dönemde de genç, dinamik ve sektörümüzün farklı alanlarında uzun yıllar hizmet vermiş üyelerden oluşan Yönetim Kurulumuz ile çalışma azmimiz ve iş disiplinimizden taviz vermeden tüm enerjimizi sektörümüzün gelişmesi için harcayacağız. Herkes müsterih olmalıdır ki, önümüzdeki dört yıllık süreçte de Deniz Ticaret Odası, kısır çekişmelerde boğulmayan, bütün üyelerinin görüş ve önerilerine açık, tek amacı sektörü büyütmek ve sorunları tek tek aşmak olan bir yönetim anlayışıyla yoluna devam edecektir. Geçen dönemde olduğu gibi bu dönemde de ulaşır ve ulaşılabilir olacağız. Yeni Meclisimizle birlikte hayata geçireceğimiz yeni projeler ve faaliyetlerle, sayıları 11 bine yaklaşan üyelerimize hizmet etmeye devam edeceğiz.

Meslek komitelerinin çalışmalarını önemsediğinizi biliyoruz, bürokratlarımızın da katılımıyla Meslek Komiteleri Toplantısı hayata geçti. Sizce komitelerimizin işlevsel çalışmaları neden önemli? Son toplantıya göre önümüzdeki süreçte hangi konular daha çok masa üzerinde olacak ve çalışılacak?

Meslek komitelerimizin çalışmalarını hakikaten çok önemsiyorum. Meslek komitelerimizin yaptığı çalışmalar, Yönetim Kurulumuza gelen tüm fikirler bizim için çok önemli. Sektörlerle ilgili talepleri, Meslek Komitelerinden gelen kararlar doğrultusunda değerlendiriyor ve ilgili makamlara sunuyoruz. Deniz Ticaret Odamız çatısı altında 48 Meslek Komitesi faaliyet gösteriyor. Dolayısıyla her birinin kendine özgü sorunları, konuları oluyor. Meslek Komiteleri bu sorunları tespit edip çözümleriyle beraber bizlere yol gösteren en önemli organımız. Odaların çalışmalarına baktığımızda Komitelerin bir anlamda işin mutfağı olduğunu söyleyebiliriz.

Bu anlayışla hareket ederek seçimlerimizin hemen ardından Deniz Ticaret Odamızın 2022-2026 döneminin 1’inci Müşterek Meslek Komiteleri Toplantısını, 16 Aralık’ta Piri Reis Üniversitesi’nde yaptık. Toplantımıza, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Sayın Ünal Baylan, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Sayın Salih Tan ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Sayın Durmuş Ünüvar katıldılar. Sorunların dile getirildiği fevkalade yararlı bir toplantı olduğunu düşünüyorum. Toplantıda gündeme gelen konuları tasnif edip, ilgili kurumlarımıza gönderdik. Şimdi bu konuların takipçisi olacağız.

DTO’nun bütçesine bakıyoruz ve son dönemde önemli ölçüde borçların azaldığını görüyoruz. Birçok eğitim kurumuna ve STK’ya destek veriyorsunuz, yeni dönemde bu anlamda yardımlar sürecek mi? Başka yatırımlar olabilir mi?

Her zaman ifade ettiğim gibi; üyelerimize en iyi şekilde hizmet vermenin ve Odamızın faaliyetlerini etkili ve verimli bir şekilde yürütmenin gayreti içindeyiz. Bu hizmetleri yaparken, şeffaflık, üyelerimizin ihtiyaçları doğrultusunda imkanlar sunmak ve tasarruf ilkelerini gözetmek olarak sıraladığımız üç önemli ilkemize de sıkı sıkıya riayet etmeye büyük özen gösteriyoruz. Bu ilkelerle hareket etmemiz sonucu her yıl gelirlerimizi artırmayı başardık. 2022 yılı bütçemiz kesin hesabını mart ayı Meclis toplantımızda paylaşacağız, ancak şimdiden söyleyebilirim ki; yıl sonunda gelir tahminimizin üzerinde bir gerçekleşme olacağını görüyoruz. Giderlerimizde ise gözle görülür bir tasarruf var. Bunun en önemli sebebi, disiplinli bir şekilde uyguladığımız tasarruflu harcama politikamızdır. Bu politikamızı önümüzdeki yıllarda da taviz vermeden uygulamaya devam edeceğiz.

Eğitim konusuna gelince; görevde bulunduğumuz süreç içerisinde denizcilik eğitimi öncelik verdiğimiz alanlardan birisi oldu. Odamızın eğitim alanındaki çalışmaları kapsamında 2020 yılının Haziran ayında Milli Eğitim Bakanlığı ile düzenlenen protokol ile denizcilik alanında eğitim veren 9 mesleki teknik Anadolu Lisesi Odamız protokol okulu olarak belirlendi. Sektörün İngilizce bilen gemi insanı ihtiyacı dikkate alınarak dört okulda İngilizce hazırlık sınıfı altı okulda yoğunlaştırılmış İngilizce programı uygulanmaya başladı. Bu kapsamda Odamız imkanları ile hazırlık, 9 ve 10’uncu sınıflarda okuyan 864 öğrenciye 1486 adet İngilizce yardımcı kitap ve materyalleri temin edildi. Ayrıca, protokol okullarımızda İngilizce terminoloji derslerini verecek denizci eğitimcilerin teminini ilişkin maddi destek sağlanmaktadır.

Yine Odamız denizcilik eğitiminde kalitenin yükseltilmesi amacıyla denizci akademisyen ve denizci eğitimcilere katkı sağlamaktadır. Bu kapsamda yurtdışı üniversitelerden bir yıl süreyle misafir akademisyen pozisyonunda davet alan üç denizci akademisyene maddi destek verilmektedir. Benzer şekilde denizcilik eğitimi veren kurumlarda görev yapmak üzere 100 denizci eğitimcinin yetiştirilmesine yönelik Odamız ile İTÜ Denizcilik Fakültesi arasında protokol düzenlenmiş, bu kapsamda iki dönem halinde 13 denizci eğiticisi eğitim almıştır. Eğitimlere gelen talepler doğrultusunda devam edilmektedir.

Hepimizce malum olduğu üzere denizcilik eğitimi son derece pahalı bir eğitim olup, özellikle denizcilik eğitim kurumlarının simülatör ihtiyacı önemli bir gider kalemini oluşturmaktadır. Doğrudan yurtdışından döviz ile temin edilen bu simülatörler beş yıl içinde ciddi maliyetli güncelleme ihtiyacı duyarken, 10 yıl sonunda güncelliğini yitirerek yenilenmesi gerekmektedir. Bu dönemde önceki dönemlerde olduğu gibi denizcilik eğitim kurumlarımızın simülatör ihtiyaçları bütçe imkanları dahilinde karşılanmıştır. Ancak simülatör tedarikinde yerli üreticilerin isteklendirilmesi ve desteklenmesi hedef alınmış, yüksek öğrenim kurumlarımızın ihtiyacı olan toplam 9 adet köprüüstü, ECDIS ve GMDSS simülatör yerli üretici firmadan temin edilmiş, 8 adet simülatörün tedariki kapsamında üç yerli üretici firmanın teklifleri değerlendirilme aşamasındadır.

Son olarak Odamız üyesi 1.200 civarında gemi acentesi mevcuttur, bu acentelerde 3.000’e yakın acente yetkili personel görev almaktadır. Bahse konu personelin her beş yılda bir yetki kartlarının yenilenmesi ve yılda %15-20 civarında yeni yetkili personelin yetiştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda Odamız koordinesinde son iki yılda 1.342 acente yetkili personeli yetiştirilmiş, 1.339 acente yetkili personelin yapılan eğitimlerle yetkileri yenilenmiştir.

Piri Reis Üniversitesi çok başarılı bir yükselişte her anlamda… Mütevelli Heyeti Başkanı olarak önümüzdeki süreçte üniversitemiz ile ilgili öncelikli hedefleriniz neler?

Odamızın, Türk Deniz Eğitim Vakfı (TÜDEV) vasıtasıyla katkı sağladığı en büyük eseri şüphesiz Piri Reis Üniversitesi’dir. Türk denizciliğini arzu edilen noktalara taşımanın en önemli yolunun iyi yetişmiş, iyi eğitim almış gençlerden geçtiğinin bilinciyle kurduğumuz göz bebeği eğitim kurumumuz Piri Reis Üniversitesi de her geçen yıl artan başarı grafiğiyle göğsümüzü kabartmaya devam ediyor.

Piri Reis Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı olarak göreve başladığım 17 Temmuz 2019 tarihinden itibaren geçen süreçte, yönetimde görev alan arkadaşlarımla birlikte bu kıymetli eserin daha iyiye gitmesi için çalışmalar gerçekleştirdik. Görev süremiz boyunca üniversitemizin sağlıklı bir mali yapıya kavuşması için yoğun çaba sarf ettik. Bugün itibarıyla Piri Reis Üniversitesi her geçen gün daha sağlıklı bir mali yapıya kavuşarak, yoluna devam ediyor. İnşallah önümüzdeki iki yıl içerisinde borçların tamamını bitirerek, Oda olarak daha az katkı sağladığımız, mali yapısıyla kendi ayakları üzerinde durabilen, hepimizin iftihar ettiği bir eğitim kurumu olarak hayatına devam edecektir.

Bir diğer önemli gelişme de Piri Reis Üniversitemize öğrencilerin ilgisi her yıl artarak büyümektedir.  2022-2023 akademik yılında üniversitemize Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ilk tercih, ek kontenjan, dikey ve yatay geçiş, Erasmus ve lisansüstü olmak üzere toplam 1.580 öğrenci kaydolmuş ve toplam öğrenci sayımız 6.274’e ulaşmıştır. Üniversitemiz sadece denizcilik fakültesi olarak değil, mühendislik fakültesi ve iktisadi idari bilimler fakültesinde tam doluluk (%100) oranlarına ulaşırken, genel doluluk oranı ise %96 olarak gerçekleşmiştir. Bölümlerimizin çoğunda giriş puanları açısından da önemli yükselmeler kaydedilmiştir.  

Bu yıl üniversitemizde eylül ayı itibarıyla rektörlük devir teslimi de gerçekleşti. 2014 yılından bu yana son iki dönemdir rektör olarak görev yapan Prof. Dr. Oral Erdoğan, görevini son olarak Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı olarak görev yapan değerli bilim insanı Prof. Dr. Nafiz Arıca’ya devretti. Prof. Dr. Oral Erdoğan Hocamıza bugüne kadar vermiş olduğu hizmetler ve okulumuza sağladığı değerli katkılardan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Prof. Dr. Nafiz Arıca Hocamızın da devraldığı bu bayrağı daha yükseklere taşıyacağına, kendisine emanet edilen bu kurumu daha iyi yerlere götüreceğine inanıyor, yeni görevinde başarılar diliyorum.

Yeni Rektörümüz Prof. Dr. Nafiz Arıca Aralık ayı Meclis toplantımızda, PRÜ’nün, 2030 yılına kadar dünyanın en iyi denizcilik eğitimi veren üniversitelerinden biri olmasını, araştırma ve geliştirme anlamında deniz teknolojilerinde Türkiye’nin öncü üniversitelerinden olmayı hedeflediklerini ve tüm bunlar için bir yol haritası hazırladıklarını ifade etti.  Tabii ki bunlar gayet güzel hedefler. Mütevelli heyet başkanı olarak üniversitemizin bu hedeflere ulaşabilmesi için elimizden gelen desteği vereceğimizi söyleyebilirim.  

Yeni ve çevreci yakıtlar, İklim Krizi nedeniyle IMO’nun denizcilik sektörüne getirdiği yeni kurallar, AB ETS sistemi, yeni teknolojiler vs. konuşuluyor. Biz bütün bu konular çerçevesinde doğru adımlar atıyor muyuz? DTO olarak bu konularda nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz?

Bilindiği üzere, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması kapsamında Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından çeşitli teknik ve finansal tedbirler alınmaktadır. Bu tedbirlerin orta vadede bir parçası olan Pazar Bazlı Tedbirler (Market Based Measures-MBM) çerçevesinde yakıt vergisi veya Emisyon Ticaret Sisteminin (Emissions Trading System-ETS) yürürlüğe konulmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu 11 Aralık 2019 tarihinde “Yeşil Mutabakat”, 9 Aralık 2020 tarihinde “Sürdürülebilir ve Akıllı Ulaştırma Stratejisi” dokümanlarını yayımlamıştır. Avrupa Komisyonu 14 Temmuz 2021 tarihinde “55’e Uyum” (Fit For 55) mevzuat paketi taslaklarını açıklamış ve bu mevzuat paketi, AB Komisyonu ile AB Parlamentosunun 15-16 Aralık 2022 tarihlerinde gerçekleştirdikleri toplantılar sonucunda değerlendirilmiş olup deniz taşımacılığından kaynaklanan emisyonlar EU ETS (European Union Emission Trading System) kapsamına dahil edilmiştir.

Odamızca da yakından takip edilen tüm bu gelişmeler çerçevesinde; öncelikle ülkemizin ETS sisteminin yürürlüğe konulmasına yönelik çalışmalarını tamamlaması yanında, Avrupa Birliği ülkeleri ile güçlü faaliyetler yürüten denizcilik sektörümüzün EU ETS kapsamındaki İnovasyon Fonu gibi fonlardan istifade ederek rekabetten kaynaklanan risk ve tehditlerin ortadan kaldırılabilmesi için ilgili Bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunulmuştur.

Diğer yandan, uluslararası ölçekte iklim değişikliği ve emisyonlara yönelik uygulanacak tedbirler karşısında; Türk Sahipli Deniz Ticaret Filosunun ne kadar etkileneceği ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Odamız bünyesinde “Deniz Ticaretinde İklim Değişikliği Tedbirlerinin Türk Sahipli Gemi Filosuna Etki Analizi” başlıklı bir proje yürütülmüştür. Söz konusu proje çıktılarının, sektörümüze yönelik yapılan iyileştirmelere büyük katkı sağlaması beklenmektedir.

Uluslararası ticarette, kuralların yeniden belirlendiği önümüzdeki süreçte, getirilmek istenen değişiklikler nedeniyle büyük ekonomik maliyetlerle karşılaşmamak için değişimi iyi okumamız ve hazırlıklı olmamız gerekmektedir. Gelişmeler, iş dünyasına büyük sorumluluklar yüklerken, bu konuda devlet desteklerini de elzem kılmaktadır. Bunun için de kamu-özel sektör diyaloğunu daha da sıklaştırmak, ortak akılla bu süreçte kazanan ülkeler arasında yerimizi almak büyük önem arz etmektedir.

Denizcilik Genel Müdürlüğümüz, 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren Türk Boğazlarından geçecek ham petrol taşıyan gemilerden P&I sigortasının geçerli ve kapsayıcı olacağını belirtir ilave bir teyit mektubunun alınacağını duyurdu. Bu konuda sizin görüşünüz nedir? İlk başta bazı aksamalar yaşandı, sonra toparlandı durum…

Malumunuz ABD ve Avrupa Birliği, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından bu ülkeye yönelik çeşitli yaptırımları uygulamaya başladılar. Bu çerçevede Avrupa Birliği Konseyi’nce,  3 Haziran 2022 tarihinde yayımlanan “Rusya'nın Ukrayna'da İstikrarı Bozucu Eylemlerine Karşı Kısıtlamalar” başlıklı düzenleme ile fazlar halinde uygulanacak şekilde birçok yasak ve kısıtlama hükmü getirilmiştir. 

Yeni yaptırımlar kapsamında AB’nin tavan fiyatına uyulmadığı durumda Rus menşeili veya Rusya’dan ihraç edilen ham petrol taşıyan gemilere 5 Aralık 2022 sonrasında,  petrol ürünleri için ise 5 Şubat 2023 sonrasında AB ve Britanya’dan sigorta hizmeti verilmesi yasaklanmıştır.   

Türk Boğazları nedeniyle ülkemizi çok yakından ilgilendiren bu önemli konu için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren Türk Boğazlarından geçecek ham petrol taşıyan gemilerden P&I sigortasının geçerli ve kapsayıcı olacağını belirtir ilave bir teyit mektubunun alınacağını duyurmuş, ayrıca bu mektubun sigorta kuruluşları veya temsilcileri tarafından geminin vereceği Seyir Planı-1 Raporu’na eklenmesinin isteneceğini de belirtmiştir. Birçok ülkedeki mevzuata benzer olarak ulusal mevzuatımız gereği, geçerli bir Koruma ve Tazmin Sigortası (P&I) sunamayan ham petrol tankerlerinin Türk Boğazlarından geçmesi söz konusu değildir ve bu kural 2002 yılından beri uygulanmaktadır. Önemli bir suyolu olan Boğazlarımızı ve çevresindeki değerlerimizi korumak için çok önemli bir tedbir olan sigorta konusu ülkemiz için büyük önem arz etmektedir.   

Bu konuda devletimizin deniz ticaretinin devamını sağlamak için büyük gayret sarf ettiğini, soruna çözüm bulmaya yönelik yapıcı bir tavır sergilediğini görüyoruz. İlgili kurumlarımızın gerek ülkeler nezdinde, gerekse sigorta firmaları ve armatörler nezdinde yaptıkları gerekli görüşmeler neticesinde bugün gelinen noktada sorunun çözüldüğünü de memnuniyetle müşahede etmekteyiz.

Son olarak yeni yıl, yeni umutlar demek… Çatı kuruluşumuzun başkanı olarak nasıl bir mesaj vermek istersiniz sektöre?

Önümüzdeki yıl ülkemiz için çok önemli bir yıl… Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yıldönümünü kutlayacağız. Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bu yana geçen süreçte her zorluğun üstesinden gelmeyi başarmış, bugün dünyanın sözü dinlenen, saygın ve güçlü ülkeleri arasında yerini almayı başarmıştır. Bizlere düşen; milletçe birliğimize, beraberliğimize ve kardeşliğimize sahip çıkıp, Cumhuriyet kazanımlarını koruyarak, daha güçlü bir Türkiye yolundaki hedefe bütün gücümüzle katkı sağlamak olmalıdır. Bunu başardığımız takdirde hedeflediğimiz müreffeh ve huzur dolu günlere ulaşmanın mümkün olduğu inancıyla 2023 yılının ülkemize, milletimize, tüm üyelerimize sağlık, mutluluk, huzur, bereket ve istikrar getirmesini diliyorum.

Vira Haber