1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Yıldırım Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı R. Yüksel Yıldırım'dan Önemli Açıklamalar
Yıldırım Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı R. Yüksel Yıldırım'dan Önemli Açıklamalar

Yıldırım Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı R. Yüksel Yıldırım'dan Önemli Açıklamalar

Yüksel Yıldırım Deniz Ticareti Dergisi’ne; hem bu başarı hikayesini, hem hedefledikleri yatırımları, hem de Samsunspor’la ilgili planlarını anlattı.

A+A-

Yıldırım Holding İngiltere merkezli Drewry Araştırma Şirketi’nin “Dünyanın en büyük 20 konteyner terminal operatörü” listesinde 11’inci sırada yer aldı. Yıldırım Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım’a bu başarı hikayesini sorduk. Yüksel Yıldırım Deniz Ticareti Dergisi’ne; hem bu başarı hikayesini, hem hedefledikleri yatırımları, hem de Samsunspor’la ilgili planlarını anlattı.

Yıldırım Holding birçok alanda önemli yatırımlar yapıyor. Öncelikle Drewry Araştırma Şirketi’nin “Dünyanın en büyük 20 konteyner terminal operatörü” listesinde 11’inci sırada yer aldınız. Siz zaten 2025 yılına kadar ilk 10 içine gireceğinizi söylemiştiniz. Bu başarı hikayesinde hangi faktörler rol oynadı?

Drewry’de 11’inci sıraya yükseldik. Bu başarıda en önemli unsur, pandemi döneminde müşterilerimize en yüksek kalitede 7/24 hizmet vermemiz oldu. Bu dönemde müşterilerimizin memnuniyeti çok yükseldi. Bazı rakip limanlara giden yükler de böylece bize geldi. Son bir yılda global olarak organik büyüme yaptık. Başarımızın ikinci sebebi ise CMACGM’deki %24’lük hisselerimizin de hisse bazlı sıralamada Yılport’a artı eklenmesi oldu. CMACGM Group ayrıca sahibi olduğu Terminal Link Firması’nın %49’unu China Merchants Holding’e sattı, bu satışla bizim bir sıra arkamıza düştü. Aynı dönemde limanlarımızda global çapta yıllık %5 büyüme yaptık. Rakip terminallerde pandemi sebebiyle düşüş olması, bizi bir basamak yukarı taşıyan bir başka sebep oldu. Drewry sıralamasına baktığımızda, bizim yükselebileceğimiz maksimum sıralama 8’incilik olabiliyor. İlk 7 sıra inanılmaz bir işlem hacmi yapıyor. O nedenle ilk 7 ile geri kalanlar arasındaki uçurum çok büyük ve bunun kapanması imkansız. Bu nedenle Yılport olarak bizim ilk 10’daki hedefimiz dünya sekizinciliğine kadar çıkmak.

Liman yatırımları anlamında yeni hedefler var mı? Dünyanın birçok bölgesinde liman yatırımlarınız var. Bu anlamda yeni bölgeler için yatırım planları var mı?

Önümüzdeki dönem için yeni liman satın alma projelerimiz devam ediyor. Şu an Yılport olarak birebir takip ettiğimiz, ihalede olduğumuz ya da ikili görüşme yaptığımız toplam 20 tane liman satın alma projesi var. Ayrıca satın almaların yanı sıra yatırım projelerimiz yürüyor. Bunlar da limanlarımızdaki kapasite artışını sağlayarak, organik büyümeyi destekleyecek projeler. Kapasite artırımı, yeni rıhtım inşaatları, ek terminal sahaları, yeni makineler için geçen seneden başlayarak, önümüzdeki beş yıl içinde bir milyar dolarlık liman yatırım projelerimiz olacak. Bu sayede grup olarak organik büyümeyi sağlayacağız. Gemlik, Gebze, Puerto Bolivar, Porto, Lizbon, Huelva, Taranto, Paita gibi farklı ülkelerdeki limanlarımızda son bir yılda birçok organik büyüme yatırımı gerçekleştirdik.

 

Dünya denizcilik sektöründe de ilk 100 isim arasında yer alıyorsunuz her zaman. Sadece liman faaliyetleri değil, armatör olarak da güzel projeler, yatırımlar yapıyorsunuz? Bu alanda planlarınız neler?

2011 yılından beri son 10 yıldır, Lloyd’s List’in her sene yayımladığı denizcilikte dünyanın en etkin 100 insanı listesinde bulunmaktayım. Bu etkinliğimin birinci sebebi, CMACGM’e yapmış olduğumuz %24’lük yatırım. İkincisi Yılport Holding limanlarının büyümesi ve limanlarımıza yaptığımız yatırımlar. Üçüncü sebep ise Yılmar Denizcilik şirketimizdeki armatörlük, kuru yük ve tanker işletmelerimizden ileri geliyor. Son olarak, global arenada deniz taşımacılığında yapmış olduğumuz ithalat ve ihracat hacmiyle ilk 100’deyim. Bu alandaki planlarımız, geçmişte yaptıklarımızla vardığımız seviyeyi mümkün olduğunca devam ettirmek. Öncelikli amacım, ilk 100 etkin kişi arasında sıralamamı yükseltmekten ziyade, ilk 100 arasında kalmak. Yukarı çıkmak tabii ki hedeflediğim bir şey. Bunun için denizcilikte çok proaktif olmam gerektiğini biliyorum. Bunun için de gerekli çalışmalar devam ediyor.

 

Holding olarak birçok alanda yatırımlarınız var. En son Kazakistan’a da 400 milyon dolarlık yatırım yapacağınızın haberini aldık. Biraz bu yatırımdan da bahseder misiniz?

Kazakistan’da yapacağımız 400 milyon dolarlık soda külü yatırımımız birinci faz kısmı olacak ve yıllık 500.000 ton üretim kapasitesine kavuşacağı. Sonra bunun Faz 2 kısmı başlayacak. Ek 500.000 ton kapasite daha getirerek, yılda 1 milyon ton üretim kapasitesine ulaşmak istiyoruz. Buradaki hedeflerimiz Kazakistan’da ilk soda külü üreten firma olarak, yaklaşık 100 milyon dolarlık cari açığı kapatmak. Ülkenin yıllık ithal ettiği 400.000 ton soda külünü iç üretimle ikame edeceğiz. Ayrıca büyük bir istihdam yaratmış olacağız fabrika bitip işletmeye alınınca. Bizim hedefimiz, soda külü üretiminde farklı coğrafyalarda fizibil yatırımlar yaparak yeni bir iş alanı yaratmak, global arenada orta ölçekli soda külü üreten ve ticaretini yapan bir firma olmak. Sonraki aşamada soda külünü Kazakistan’dan ağırlıklı olarak Çin’in batısına ve Bağımsız Devletler Topluluğu’na ihraç etmeyi planlıyoruz.

 

Samsunspor’a değinmeden olmaz. Son dakikada kaçan bir şampiyonluk… Yeni sezon için yeni haberler var mı?

Samsunspor’u üç yıl önce şirketleştirdik. İki yıl önce de %100 hisselerini aldık. Şu anda %100 hissesine sahip olduğum Samsunspor’u atağa kaldırdım. Geçen sene talihsiz bir şekilde, averajla Süper Lig’e yükselme fırsatını kaçırdık. En kısa zamanda Samsunspor’u esas ait olduğu yer olan Süper Lig’e çıkarmak istiyorum. Sonra da beş yıllık bir planlamayla Samsunspor’u Türkiye’nin sayılı kulüplerinden biri haline getirip, Avrupa kupalarında oynatmayı hedefliyorum. Samsunspor’un kendi ayakları üzerinde durması için alt yapı gelişim projesini başlattım. Samsunspor İlk Adım Futbol Akademisi’ni kurduk. Kısa sürede inanılmaz başarılara imza attık akademide. Geçen sezon U-19 takımımız liginde şampiyon oldu. Hemen ardından U-14, U-15, U-16 ve U-17 takımlarımız da katıldıkları ligleri ve turnuvaları şampiyonlukla bitirdiler. Avrupa standartlarında, çok iyi bir alt yapı oluşturduk. 50 milyon TL harcayarak sıfırdan Avrupa standartlarına bir akademi tesisi oluşturduk. İkisi doğal çim, ikisi sentetik çim olmak üzere 4 adet tam boy saha, bir tane de sentetik çimli yarım boy saha yaptık. Futbolmatik adındaki yapay zeka sistemini kurarak, futbolcuların yetenek gelişimini hızlandıracak bir teknoloji sistemi uyguluyoruz. Amacım Samsunspor’u ayakları üzerinde durabilen, yeniden Süper Lig’in efsaneleri arasındaki eski yerini almış bir takım haline getirmek.

 

Pandemi ile birlikte dijitalleşme ve yeni teknolojileri konuşmaya başladık. Bu alanda hayat bizi nereye götürüyor?

Pandemiden sonra artık yeni bir çağ başladı, dijitalleşme çağı. Kurumsal yapıdaki, orta ve büyük ölçekteki tüm şirketler evden çalışmayı öğrendiler pandemi döneminde. Video konferanslar, uzaktan çalışma, mobil app’ler ile çalışmayı, uzaktan paylaşımı, grup çalışmalarını öğrendiler. Her şirket için bu süreç olmazsa olmaz oldu. Bunun şirketler için bir faydası; örneğin seyahat giderlerini inanılmaz derecede kısması oldu. Ayrıca çalışanları aktif tuttu. Seyahat edemeseler ya da işe gidemeseler de çalışmaya devam ettiler. Bu arada birçok startup firma ihtiyaçları görerek, uzaktan çalışmaya yönelik hizmet ve uygulamalarla ortaya çıktı. Unicorn ve decacorn firmalar oluştu. İleride daha da çok oluşacak. Biz de Yıldırım Grup olarak dijitalleşmeye öncülük edenler arasındaydık. Grubumuz SAP sistemlerine geçti. Finans departmanımızda Swift sistemini kurduk. Limanlarımızda en son teknoloji dijital yatırımlar yaptık. Otomasyona yönelik olarak tüm limanlarımıza Navis Terminal İşletim Sistemi’ni uyguladık. Mobil sistemlerle konsolidasyon başladı. Tüm işlemler dijitalleşti. İnsan hayatını koruyan sistemler de dijital teknolojiden faydalanıyor. Limanlarımıza kaza önleme sistemleri koyduk. Madenlerimizde yeraltında personel takibi için RFID sistemi kurduk. Drone’ları yer altında ve açık sahalarımızda, stok birimlerimizde, güvenlik birimlerimizde kullanıyoruz. Kamera sistemlerimizde liman ve madenlerimizde 7/24 güvenlik sağlıyoruz. Biz teknolojiye çok açık bir grubuz. Bu da, benim 1986-1988 yılları arası ABD’deki yüksek lisans eğitimimde edindiğim bilgilerden ileri geliyor. ABD’deki çalışmalarımda henüz Türkiye’de adı bilinmeyen expert systems, yapay zeka, robotics, otomasyon, bilgisayar destekli dizayn ve üretim (CAD/CAM) konularında çalıştığım için bunları burada şirketlerimizde çok rahat şekilde herkesten önce uygulayabildik. Bu sayede çok üretken ve verimli çalışan bir grup olduk. Son dönemde dijitalleşmeye yönelik birçok donanım ve yazılım yatırımının yanı sıra insan kaynağına da yatırım yaptık. Yurt dışından ve Türkiye’den birçok yetenekli iş arkadaşı kazandık. Chief Digital Officer, Chief IT Officer gibi yöneticilerin yanında direktörlük seviyesinde birçok yöneticimizi şirketlerimize koyduk. Dijitalleşme, bizi hep ileriye götürecek. Herkes bu konuda bir yatırım projesi içinde. IT ve dijital teknoloji firmalarını kârlı bir gelecek bekliyor. Bu tek yönlü bir yol, bunun geriye dönüşü olamaz. Geleceği şimdiden tahmin etmek çok zor… 30 sene önceyle bugünü kıyasladığımızda görebiliyoruz. 30 sene sonraki büyümenin ise daha da hızlı, üstel bir büyüme olacağını düşündüğümüzde, teknolojinin bizi nereye taşıyacağını tahmin etmek imkansız. O yüzden biz de kendimizi geleceğe göre şekillendiriyoruz.

 

Sosyal sorumluluk projelerinde hep ön saflarda olduğunuzu biliyoruz. Bu alanda paylaşmak istediğiniz bir proje var mı? Zeycan-Garip Yıldırım Vakfı ile hem gençlere dokunuyorsunuz, hem eğitime katkı yapıyorsunuz, hem de sosyal sorumluluk projeleri hayata geçiriyorsunuz oradaki amaç ve hedeflerinizden de bahseder misiniz?

Vakfımızla öncelikle eğitim alanında sosyal yardım faaliyetleri yapıyoruz. Bugüne kadar çok başarılı ama maddi imkanı olmayan birçok öğrenciye karşılıksız eğitim bursları verdik.  Bazen valiliklerle bazen diğer vakıflarla iş birliği içinde sosyal sorumluluk alanında iş birlikleri yapıyoruz. Bugüne kadar birçok okul yaptırıp, Milli Eğitim Bakanlığımıza bağışladık. Ayrıca son senemizde Türkiye çapında tüm orta ve lise öğrencilerinin katılımı için tamamen ücretsiz ve online İngilizce eğitim programımızı yaptık. Tüm bu hayırseverlik çalışmalarımızı Garip ve Zeycan Yıldırım Vakfı çatısı altında gerçekleştiriyoruz. Bu sene, Samsunspor ile vakfımız iş birliği içinde mor forma projesini başlattı. Kadına şiddete hayır demek için bir farkındalık projesi olarak eylül ayının sonlarına doğru kampanyamızı başlatacağız. Samsunspor’un mor formasını tüm Türkiye çapında satışa sunacağız. Buradan gelecek satış gelirimizin %10’unu kadına şiddete hayır diyen projeleri desteklemek için kullanacağız. Sadece Türkiye’de değil, faaliyet gösterdiğimiz Kazakistan, Kolombiya gibi ülkelerde de sosyal sorumluluk projelerine destek olup, yerel halka yardımlar yapıyoruz. Amacımız Yıldırım Grup olarak her yıl gelirimizden %2-3 civarında bir payı sosyal sorumluluk projelerine bağışlamak.

Vira Haber

Bu haber toplam 5644 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.