Avea, Türkiye’de pazar payı en büyük olan GSM operatörlerinden biri ve siz 2009 yılından bu yana Avea’nın CEO’su olarak görev yürütüyorsunuz. Rekabetin güçlü olduğu bir sektörde olmak nasıl bir motivasyon sağlıyor?

Avea’ya katıldığımda sektörün zor bir dönemiydi. Numara taşıma uygulamasına geçilen ve karlılık anlamında sıkıntı yaşanılan bir süreçti. Başladığım dönemde Avea’da çoğu yönetici ayrıldığından öncelikli olarak şirkette yeniden bir yapılanma başlattım. 2009 yılsonu hedefimi ise; büyüme ve karlılık ivmesini yukarı yöne çevirme ve lider kadrosunu yeniden oluşturma olarak çizdim. Kararlılık, azim ve cesaret üzerine odaklı kültürü; ciddi bir İK çalışması yaparak, motivasyonlarını kaybetmiş çalışanlara yeniden aşıladık. Pazarlama, satış, teknoloji ve alttaki direktörlüklerde ciddi bir yapılanma gerçekleştirdik. Ekipleri yenilemenin yanı sıra güçlendirdik de. Yenilenen yönetim kadrosuyla Avea, kendine daha çok güvenen bir marka haline geldi. Yeni yönetim anlayışının ortaya koyduğu vizyon, operasyonel faaliyetlerden insan kaynakları yönetimine, pazarlamadan Ar-Ge’ye tüm iş birimlerine yansıdı. Güçlü bir kadro ile yola çıktık. Başarının ancak takım oyunu ile gelebileceğini de hiç aklımızdan çıkarmadık. Bugüne kadar geçen sürede de her zaman bunu göz önünde bulundurarak hareket ettik.

İçinde bulunduğumuz sektörün dinamizmi, sürekli değişim içinde olan yapısı bizim için güçlü bir motivasyon sağlıyor. Gelişen teknolojilerle birlikte müşterilerimiz başta olmak üzere tüm kullanıcılara fark yaratan çözüm ve hizmetleri sunduğumuzda aldığımız geri dönüşlerse aslında en güçlü motivasyon kaynağımız.

Türkiye Avrupa’da operatörlerin en çok kullanıldığı ülkelerden biri ve GSM sektörü teknolojinin hızla ilerlediği bir alan. Bu çerçevede Avea olarak başarınızı sağlayan kriterler neler oldu?

Türkiye’deki GSM sektörüne baktığımızda, sektördeki yüksek gelişim hızının beraberinde köklü bir değişimi de getirdiğini gözlemliyoruz. Ülkemiz, sahip olduğu genç ve dinamik nüfusun yanında, stratejik konumu itibariyle de bulunduğu coğrafyanın en yüksek gelişme potansiyeli taşıyan ülkesi. Bu noktada iletişim sektörünün ülkemizdeki ekonomik büyümeye çok önemli katkı sağladığı görüşündeyim. Çünkü iletişim sektörü büyürken, yarattığı ekosistemle diğer sektörlerin büyümesini ve gelişmesini de hızlandırıyor. Önümüzdeki dönemlerde GSM sektörünün Türkiye’nin büyümesi üzerinde bir büyüme hızı ve oranı göstereceğine inanıyorum.

Bizim başarımızı sağlayan kriterlere gelecek olursak; şöyle bir özet yapabiliriz: Telekomünikasyondaki tüm gelişmeleri yakından takip eden ve o teknolojilere yön verecek stratejileri geliştiren bir vizyonla çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Müşteri memnuniyetini en üst seviyeye yükseltme; ekonomik olduğu kadar Avealı’ların özgür iletişimini sağlayan ve tüm ihtiyaçlarını karşılayan en avantajlı seçenekleri sunuyoruz. Tüm bunları yaparken de, müşteri deneyimine yatırım yaparak, pazardaki konumumuzu güçlendirerek, müşterilerimiz nezdinde en iyi değer algısına sahip olmak için sürekli kendimizi geliştiriyoruz. Dünyanın en değerli 500 telekom şirketi arasında bulunan Türk Telekom Grubu’nun parçası olarak da, ortak ürün ve kanal yaygınlaştırmak üzere aralıksız çalışıyoruz.

“Geleceğe teknoloji üretme” hedefimizle ülkemizdeki mobil iletişim sektöründe Ar-Ge ve inovasyona dayalı büyüyen, gelişen ve sektöre liderlik eden operatör olmaya devam edeceğiz.Özetle Avea’nın farkını, güçlü Ar-Ge’si, inovatif vizyonunun yanında müşteri memnuniyeti odaklı çözümleri olarak da gösterebiliriz.

GSM sektörü her kesime hitap eden, reklam ve tanıtım açısından da oldukça eğlenceli bir alan... Mutlu kullanıcı yaratmanın sırrı nedir? Kullanıcı sizce neyi arzuluyor?

GSM kullanıcılarının operatörlerden beklentileri temelde üç konu üzerinde yoğunlaşıyor. İlki kendilerine iletişimde özgürlüklerini sağlayan en avantajlı teklif ve kampanyaların sunulması. Buna tarifelerin yanı sıra cihazlarla ilgili teklifler de dahil. Buna sunulan çözüm ve hizmetlerin en yeni teknolojiye uyumlu olması ve tüm ihtiyaçları karşılaması ekleniyor. Buna kapsama alanı ve erişim hızı da dahil. Sonuncu konu ise; yaşadıkları herhangi bir problem karşısında çok hızlı bir geri dönüşle, sorunun çözümlenebilmesi. Yani müşteri hizmetleri.

İşte tüm bu konuların tamamında aynı kaliteyi sağlayabiliyorsanız, zaten mutlu ve markanıza sadık müşteriyi de yaratabiliyorsunuzdur.

Avea olarak; “Sadelik, Ekonomiklik, Çeşitlilik” sunan S.E.Ç kampanyalarımız ile faturalı ve faturasız müşterilerimize avantajlı teklifler sunuyoruz. Bu kapsamda, müşterilerimiz ihtiyaçlarına göre her yöne dakikalarını, SMS ve cepten internet seçeneklerinden dilediklerini seçerek kendi tarifelerini kendileri oluşturabiliyorlar. Bir başka deyişle; S.E.Ç tekliflerimizle ipleri tamamen müşterilerimizin eline bırakıyoruz.

Teknoloji kadar denizle de aranızın iyi olduğunu biliyoruz. Biraz bundan bahseder misiniz? Deniz tutkunuz nasıl başladı ve nasıl devam ediyor?

Üç tarafı denizlerle çevrili, muazzam güzellikte olan bir ülkede yaşıyoruz; denizin o güzel renklerinin insana verdiği huzuru düşündüğümüzde, denize karşı bir tutkunun oluşmaması imkansız gibi.

Ayrıca, Türkiye’de büyük bir kesim tarafından takip edilen; basketbol, futbol gibi popüler spor dallarına verdiğimiz desteğin yanında; küçük bir kesim tarafından takip edilen, golf, yelken gibi niş spor dallarına yönelik çalışmalar da gerçekleştirerek, ülkemizde bu spor dallarını yaygınlaştırmayı hedefledik ve bu noktada Avea Yelken Takımı’nı oluşturduk. 5 aylık ciddi eğitimler sonrasında kurulan ve tamamını Avea çalışanlarının oluşturduğu 26 kişilik “Avea Yelken Takımı” Avea isimli Beneteau First 40 tekne ile profesyonel yarışlara yelken açmaya devam ediyor. Hatta sadece yelken açmıyor, çeşitli yarışmalarda kazandığı birincilik ödülleriyle de GSM sektöründeki rekabeti, denizlere taşıyor. “Avea Yelken Takımı” ilk kez katıldığı Çanakkale Yat Yarışı’nı üçüncülükle, hemen ardından düzenlenen BMW Bosphorus Sailing Fest’i ise birincilikle tamamladı.

Doğal güzellikleri denizle bütünleşen bir ülkeyiz. Sizce bunun kıymeti yeterince biliniyor mu?

Sizin de sorunuzda belirttiğiniz gibi gerçekten de doğal güzellikleri denizle bütünleşen ve bu konuda çok şanslı bir coğrafyaya sahip bir ülkeyiz. Bunun kıymetinin ne kadar bilindiği sorusunun cevabını vermek açıkçası biraz zor olsa da, toplumda doğa sevgisinin küçük yaşlarda aşılanması ve doğayı koruma bilincinin oluşturulması noktasında daha sistematik çalışmamız gerektiğini düşünüyorum.

Her şeyden önce, bu konudaki gerekli bilinç daha küçük yaşta, çocuklardan başlayarak oluşturulmalı. Aileler ve toplumdaki bireyler birbirlerine örnek olmalı; yanlış ve doğaya zarar veren bir durum olduğunda buna karşı gerekli bilinçle hareket edilmeli. Doğal güzellikler ve bize sunulmuş olan bu ayrıcalıklı konuma sahip çıkmak için gerekli bilinci aileden başlayarak toplumun tüm katmanlarında ve bunu destekleyecek politika ve uygulamalarla destekleyebilirsek, ülkemizin bu doğal yapısının hiç bozulmadan ve en iyi şekilde korunarak nesillerden nesillere aynı güzellikte aktarılmasını sağlayabiliriz.

Teknoloji ve iletişim çağının insanları olarak doğayla bağımız da yeniden biçimleniyor. Bu anlamda iletişim imkanlarının sağladığı kolaylıklar da var. Kapsama alanımız genişledi diyebiliriz. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

Kuşkusuz ki; gelişen teknoloji ve iletişimin bize kazandırdıklarının önemi yadsınamaz. Yeni teknolojiler uzakları yakın yaptı, günler süren çalışmaları saatler hatta bazı durumlarda dakikalar içinde yapılabilecek bir yapıya kavuşturdu. Bu açıdan baktığımızda teknoloji ve iletişim özellikle iş dünyasında iş yapış biçimlerini tamamen değiştirdi. İhtiyaçlar da bu kapsamda farklılaştı; yeni teknolojiler de bu ihtiyaçları karşılayacak şekilde geliştirilir oldu.

Sosyal ve kişisel hayatta ise, yine aynı şekilde her şey çok hızlı bir şekilde yaşanır oldu. Sosyal medya ilk yaygınlaşmaya başladığında insanları gerçek olmayan çok sanal bir ortam olarak algılansa da, artık bu algı değişiklik kazanmaya başladı. Adeta insanların gündemi takip ettiği, birbirleriyle ilgili güncel durum bilgileriyle ilgili fikir sahibi olduğu bir platform oldu. Yani insanların gerçek hayatta da sosyalleşmesine yardımcı olan bir unsur haline geldi.
 

virahaber.com