Maviye Tutkun Bir Adam: Kaşif Kalkavan
Size “Geçmişime iyi bakın diyen bir yüreğin dalgalara karışmış sesini” anlatacağım bu köşede. Ahşap bir tekneden, binlerce grostonluk gemilere sahip bir dünya şirketinin kurulmasının hikâyesini paylaşacağım. Azim, inanç ve gönül gözü ile dünyaya bakmayı anlayıp, gelecek nesillere anlatmamız gereken bir hikaye bu. Kaşif Kalkavan’ın hayat hikayesi; azmi kendine rota edinmiş bütün gençlere örnek olacak, yol gösterecek. Yeter ki, O’nun hep “geleceğe dönük yüzünü” doğru anlayalım.
Dededen mirastır maviye tutku Kaşif Kalkavan’da. 250 yıllık denizcilik geçmişi olan bir aileden gelen Kaşif Kalkavan, bir çok atasını Karadeniz’in hırçın sularına vermiştir. Tabiata saygıyı, zorluklarla mücadele azmini yine bu mavi sulardan öğrenmiştir. 1926 yılında Rize’nin İyidere ilçesi Yalıköy Mahallesi’nde dünyaya gelen Kaşif Kalkavan’a göre; “çocukluğunda denizde büyümeyen, bu mavi tutkuyu büyütemez içinde”…
Zor yıllardır o devirler. Okula cami diye bilinen yerde başlar Kaşif Kalkavan. Türkiye’de çetin koşulların yaşandığı o dönemde çocuklar beş yıllık ilkokulu bitirmek için başka başka ilçelerdeki okullara gitmek zorundadırlar. İlkokul ve ortaokulu o dönemin zorlukları içinde bitiren Kaşif Kalkavan, genlerinde taşıdığı denizin çağrısına karşı koyamaz. Zaten o zamanın koşullarında tahsiline devam etme imkânı da yoktur. Bu nedenle her zaman şu sözlerle o günleri anmış ve gençlere de yol göstermiştir Kaşif Kalkavan: “İmkanlar müsait olmadığından benden sonra gelen kuşaklara diyorum ki; zamanınız müsait, çok yükseklere çıkmasını bilin. Okuyun, ekonomiyi ve hukuku iyi öğrenin ve hiç bir zaman bilgisizlikten dolayı çiğnenmeyin, çiğnetmeyin. Hakka saygılı olun”.
15 yaşında deniz hayatına, Hantal İbrahim Kaptan’ın teknesinde başlar. Hem makinede, hem güvertede yetenekli olan Kaşif Kalkavan, deneyimli bir denizci olur kısa zamanda. Askerliğine 1945 yılında bahriyeli olarak başlayan Kaşif Kalkavan savaş yılları olduğu için 33 ay askerlik yapar. Askerliğini bitirdikten sonra da evlenir ve biri kız dört evlat sahibi olur.
“Kendi hakkına rıza göstermeyen, rızkını inkâr edendir”
220 tonluk ağaç bir çektirme ile yola çıkan Kaşif Kalkavan, çalışma azmi ve zorluklardan yılmayan yapısı sayesinde, binlerce grostonluk gemilere sahip bir holdingin kurucusu ve Onur Başkanı olmuştur. Ağaç teknesini bir fırtınada kaybeden Kaşif Kalkavan, azmini asla kaybetmemiştir. “Yapacağın işte cesaretini muhafaza edemezsen muhakkak kaybedersin” diyen Kaşif Kalkavan; yaşamı boyunca bu sözü kendine düstur edinmişti. Gençliğinden itibaren yaşamı saygı olarak algılayan ve bu şekilde yaşamaya özen gösteren Kaşif Kalkavan’ın şu sözlerine kulak verelim: “Hayat felsefem dinime bağlılıkla perçinlenmiştir. Bilirim ki dünya bana uymazsa ben dünyaya uyarım, ama kendi dünyalarında âlem yapanlar varsa onlara seyirci kalırım. Ben hakkım olandan başka hiç bir şeye elimi sürmem. Bana dünyayı verseler bana sunulan nimetler haram ise böyle bir zenginliği ben ne yapayım? Geleceğimi zehirleyemem, böyle bir azapla yaşayamam. Sonuçta herkes aynı yere göçüp gidiyor. Gitmenin şekli var, veda etmenin anlamı var. Öyle de gidilir, böyle de gidilir”…
hakkına rıza göstermeyen aslında rızkını inkar edendir” sözü, Kaşif Kalkavan’ın çevresine verdiği en önemli nasihatlerden biriydi. Vicdanları hür, saygılı ve kendine saygılı olduğu kadar, başkalarının haklarına da, devletinin hakkına da saygılı olanlar erdemli kişilerdir diyen Kaşif Kalkavan, çocuklarını da bu şekilde yetiştirmeyi başarmış olmanın gururunu yaşamıştır. “Alim olmak, kültürlü olmak insana Allah tarafından verilmiş emsalsiz bir haslettir” diyen Kaşif Kalkavan, dünyada insanlar için en geçerli meziyetin “ilim” olduğunu çevresindekilere her zaman anlatmıştır.
Bütün iş hayatı boyunca kimseyi kırmadan, kimse ile kavga etmeden ve haksızlık yapmadan çalışan Kaşif Kalkavan’ın, şu sözleri de yeni nesillere örnek olacak mesajlar içermektedir: “İnsan çok mütevazı olmalıdır. Yıkmayacak, yapmaya gayret edecektir. Başarının temeli sevgidir. Sevgi, saygının ustalıkla sunulması olmalıdır”. Hayatı boyunca bu söylediklerini uygulayan Kaşif Kalkavan, her zaman yanında çalışanları ailesinin bir ferdi gibi görmüştür. Kaşif Kalkavan’ın bu tavrı bugün çocukları tarafından da sürdürülmektedir.
Başarı yalnızca cesaretle, azimle çalışmaktan kaynaklanmaz. Bilgiyi ahlakla, insani ilişkilerdeki başarıyı liderlikle bütünleştirmekte yatar. İş vermeyi de, yardım etmek gerektiğinde taşın altına el koymayı da bilen Kaşif Kalkavan, mühendis ile bilimin, kaptanla denizin dilinde, dok işçisi ile bir baba gibi konuşmayı bilmişti. Başarısının altındaki asıl sır, çalışma anlayışı ve kurduğu insani ilişkilerdir. Yaşarken çocuklarının ne yaptığını görmek isteyen Kaşif Kalkavan hiç kimsenin kolay kolay gösteremeyeceği bir cesaretle işleri çok erken yaşlarda, 1986 yılında çocuklarına devretmiştir. Belki de verdiği en önemli mesajlarından biridir Kaşif Kalkavan’ın işleri evlatlarına devretmek.
Doğru gidersen, doğru menzile varırsın
Kaşif Kalkavan’ın her zaman çocuklarına verdiği öğütler vardır. “Çok çalışın, yaptığınız işin en iyisi olmanın gereklerini yerine getirin, topluma karşı sorumluluklarınızı unutmayın, cesur olun, birbirinizi sevin, hak yemeyin, yaşamak için öldürmeyin, rakiplerinizle beraber yaşamanın yollarına bakın, iyi insan olun, Allah’ın buyruklarına uyun, çünkü Allah istediğine verir” diye öğüt veren Kaşif Kalkavan’ın bu sözleri, bugün Turkon Holding’in de anayasası olmuştur. Aslında bu nasihatler sadece Kaşif Kalkavan’ın oğullarına değil, bugün bütün gençlere yol gösterecek mesajlar içermektedir.
Tecrübe ile eğitime büyük önem veren Kaşif Kalkavan, gelişen teknolojinin yeniliklerinden de faydalanılmasını istemiştir. Başarının sırrının, sabır ve azim olduğunu iyi bilen Kaşif Kalkavan’ın şu sözlerini başarılı olmak isteyen herkesin aklında tutması ve iyi analiz etmesi gerektiğini düşünüyorum. “Kulun çektiği kendi aklının cezasıdır. Ceza çekmek de, başarılı olmak da insanın kendi marifetidir; yani aklını fesatla heba etmesindendir ya da ilim, irfanla, güzel ahlakla bezemesindendir. Allah gemi gibi insana gemi yapmış, makine koymuş, dümen vermiş, pervane vermiş, pusula koymuş, al bu gemiyi yönet demiş. Doğru gidersen doğru menzile varırsın. Salim sularda, zengin limanlara varırsın. Ama rotanı şaşırırsan, Allah ıslah eylesin derim”.
Ne yazık ki Kaşif Kalkavan’ı, Kaşif Amcamızı 18 Ocak’ta kaybettik. Bundan sonraki görevimiz elimizden geldiğince Kaşif Kalkavan’ın bu uzun yoldaki tecrübelerini gelecek kuşaklara aktarmak olacaktır. Onun eseri; ailesi, gemileri, ödün vermediği değerleri ve en çok da inancıdır. Yılların yüzünde miras bıraktığı çizgiler ve geçmişime iyi bakın diyen sesi, yeni nesillere sessiz bir yarın mesajı taşımaktadır. Kaşif Kalkavan, yadigar bıraktığı nasihatlerle “bize geleceği kazanmanın” ipuçlarını sunmuştur yaşamı boyunca. Duyalım Kaşif Kalkavan’ın söylediklerini, anlayalım ve anlatalım ki çoğalsın dünya. Keşfetmek için dünyaya bakan, maviyi bulan ve ona inanan Kaşif Kalkavan, inancını mavinin tutkusu ile birleştirmiş ve hep ileriye yürümüştü yaşamı boyunca. Şimdi söylenecek tek bir şey kalıyor geriye. Güle güle Kaşif Amca, mekanın cennet, ruhun şad olsun…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.