Yavru carettaların zorlu yolculuğu
Türkiye'nin en önemli deniz kaplumbağası üreme alanlarından Mersin'de, yavru Carettalar kıyıdaki üreme alanlarından denize doğru ilerlemeye başladı.
Türkiye'nin en önemli deniz kaplumbağası üreme merkezlerinden olan Mersin'in Silifke ilçesinde, caretta carettaların (deniz kaplumbağaları), yuvaları ile deniz arasındaki 20 metrelik mesafeyi kapsayan zorlu yolculuğu başladı. Yavru kaplumbağaların yolculuğu eylül ortasına kadar sürecek.
Bir dönem nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalan ancak, çok sayıda kurum ve kuruluşun katkısıyla yeniden sağlıklı üreme dönemleri geçiren caretta carettaların yolculuğu başlarken, çevreciler de üreme alanları yakınında yaşayan vatandaşları bastıkları yere dikkat etmeleri konusunda uyarıyor.
Mersin Özel Çevre Koruma Müdürü (ÖÇK) İbrahim Karaca, yaptığı açıklamada, ilk etapta yaklaşık 200 yavru carettanın denizle buluştuğunu, yakın zaman diğer yavruların da yumurtalarından çıkarak bu hayati yolculuğa başlayacaklarını söyledi.
Son dönemlerde yapılan çalışmalarla bölge halkının duyarlılığının oldukça arttığını vurgulayan Karaca, ‘Şuana kadar toplam 117 yuva tespit ettik. Bu yuvaların çevrelerini de 'Dikkat! Kaplumbağa Yuvasıdır Yaklaşmayınız' yazılı uyarı levhalarıyla çevirdik. Vatandaşlar da uyarıları dikkate aldı ve bu sayede yuvalardaki yaklaşık 8 bin adet yumurtanın güvenliği sağlamış oldu’ dedi.
Karaca, carettaların yolculuklarını ‘bir bebeğin aldığı ilk nefes ya da attığı ilk adım” gibi nitelendirdiklerini ifade ederek, “Bu büyülü yolculuk, eylül ayının ortalarına kadar devam edecek. Bu süre içinde yörede yaşayanların bastıkları yerlere dikkat etmeler gerekli’ diye konuştu.
Yavru carettaların yuvadan ilk çıkışlarından denize ulaşıncaya kadar kumda sürünerek gittiklerini vurgulayan Karaca, şunları söyledi:
‘Bu sadece denize ulaşma çabası değil, aynı zamanda göbek bağındaki kan kokusunu atmak anlamına gelir. Böylece kan kokusuna gelen denizdeki diğer canlıların yavrulara yaklaşması doğal olarak engellenmiş olur. Ancak, bazı vatandaşlar bu sevimli yavruların denize güvenli bir şekilde ulaşmasını sağlamak için onları alıp deniz kıyısına kadar elleriyle bırakıyor. Bu onlara yardımcı olmaktan ziyade onları denizin içinde yem yapmak anlamına gelir. Carettaların kendi çabalarıyla denize ulaşması en doğrusudur.’
Yavru carettaların yumurtalarından gece çıktığını ve o gecelerde sahilde beyaz ışık yakılmaması gerektiğine dikkati çeken Karaca, “Bu dönemde sahil şeridine araç girmesini pek uygun bulmuyoruz. Çünkü araçların bıraktığı çukurluklar yavru carettaların denizle buluşmasını engeller. Lastiklerin bıraktığı izler çukurluk oluşturduğu için bu engeli aşamayan yavrular denize ulaşamaz ve susuz kalıp ölürler” şeklinde konuştu.
‘Kasları ve ciğerleri gelişiyor’
Karaca ayrıca, carettaların yumurtadan çıktıkları andan itibaren kısa sürede bulundukları ortama ayak uydurmaya çalışan canlılar olduğunu belirterek, yavruların yumurtadan çıkıp denize ulaştıkları süre içinde kaslarının ve ciğerlerinin geliştiğini anlattı.
Kumsalda sürünmenin carettalara sadece kas gelişimi kazandırmadığını söyleyen Karaca, “Aynı zamanda bu kısa yolculuk onların ciğerlerini de geliştiriyor. Çünkü kumun üzerinde hareket etmek oldukça zor. Bu zorluk sayesinde gelişen nefesleri ve kasları az sonra ulaşacakları denizin içinde onları korunaklı yapıyor” dedi.
Karaca ayrıca, denize ulaşan carettaların hiç durmadan 20 saat boyunca yüzerek yaşadıkları çevreyi keşfettiklerini ifade ederek, yavru bir carettanın yuvadan çıkışından itibaren kendi yol haritasını çizdiğini, erişkin olduğunda da çıktığı yuvanın olduğu alana geri dönebileceğini söyledi.
Çalışmalar ÖÇK gözetiminde
Mersin ÖÇK Müdürlüğü gözetiminde “2011 yılı Göksu Deltası Deniz ve Nil Kaplumbağaları Popülâsyonlarının İzlenmesi ve Korunması Projesi”nin yürütüldüğünü anlatan Karaca, yapılan çalışmalar sonunda carettaların sağlıklı bir üreme ve gelişme dönemi geçirebilmeleri için bir dizi program uyguladığını da kaydetti.
Proje Yürütüme Kurulu Başkanlığını 9 Eylül Üniversitesi'nden Dr. Hakan Durmuş'un yaptığı program, Aksaray Üniversitesi Biyoloji Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Özgür Güçlü'nün alan sorumluluğunda 9 Haziran itibarıyla uygulamaya konuldu. Proje, yuvada kalan son yavrunun denize ulaşmasına kadar devam edecek.
AA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.