Yat turizmi için tehlike çanları çalıyor
YabancılarınTürkiye'de ikamet ve seyahat sürelerini düzenleyen 5683 Sayılı Kanun'da geçen ekim ayında yapılan değişiklik, yabancı yatçıların Türk marinalarını terk etmeye başlamalarına neden oldu.
Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Başkan Vekili Bülent Onural, Alsancak Limanı'nın yolcu rıhtımı olarak kullanılan batı bölümünün kruvaziyer gemilerine hizmet verecek şekilde ihale edileceğini, bu ihaleyi heyecanla beklediklerini söyledi.
DTO İzmir Şubesi Meclis toplantısında konuşan Onural, Şubat ayı faaliyetleri hakkında meclis üyelerine bilgi verdi.
İzmir Körfezi'nin en önemli oluşumu olan Alsancak Limanı'nın, 2007 yılında gerçekleşen Özelleştirme ihalesinden sonuç alınamayınca yolcu ve yük limanı olarak ikiye bölünüp yeniden yapılandırıldığını aktaran Onural, konteyner bölümünün geliştiğini kaydetti.
Onural, Aliağa'daki yeni konteyner oluşumlarıyla İzmir limanlarının konteyner elleçlemesinin arttığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"İzmir Alsancak Limanı'nın bugüne kadar yolcu rıhtımı olarak kullanılan batı bölümü yeniden projelendirilip kruvaziyer gemilerine hizmet verecek şekilde ihalesi yapılacaktır, bu heyecanla beklenmektedir. İç limandaki Pasaport mendireğinin 17 Ocak 2010'de yapılan ihalesi sonuçlanmış ve İzmir Ticaret Odası'nın ihaleyi kazandığı duyurulmuştur. Projeye göre yalnız dalgakıran değil, Pasaport Limanı'nın tamamını kapsayacak şekilde çalışmaya başlanması olumlu karşılanmıştır."
-"Yat turizmde önümüzdeki sezon için olumsuz çanlar çalıyor"-
Çeşme Marina Müdürü Kemal Saatçioğlu da katılımcılara 1 Şubat 2012 tarihinde yürürlüğe giren "Yabancı ülke vatandaşlarına 180 gün içerisinde 90 gün vize uygulaması" konusunda bilgi verdi.
Uygulamanın deniz turizmi açısından sakıncalar yaratacağını, yabancı yatçıların uygulamaya tepki gösterdiğini belirten Saatçioğlu, yabancı tekne sahiplerinin panik ve çaresizlik içerisinde uygulamalar hakkında bilgi almaya çalıştığını savundu.
Saatçioğlu, yabancı yatçıların Nisan ayından Kasım ayı başına kadar Türkiye kıyılarında kaldığını, kanunla 180 gün içerisinde sadece 90 gün Türkiye'de kalabileceklerine dikkati çekerek, şu görüşleri dile getirdi:
"Şubat ayı başında yürürlüğe giren kanun ile yabancılar Türkiye'de 180 gün içinde sadece 90 gün kalabilecekler, bu süre bitiminde 90 gün kendi ülkelerinde kalıp yeniden girebiliyorlar. Bu uygulama göre yabancı yatçılar 9 ay yerine sadece 90 gün ülkemizde kalabilecekler. Uygulamayla yatçıların ikametgah almaları isteniyor, ama bu yöntemin ciddi zorlukları var, yatçılar bunu tercih etmiyor."
Türkiye'de 9 bin civarında yabancı bayraklı teknenin kıyılarda kaldığını, gelen tepkilere göre bunun yarısının ayrılacağının tespit edildiğini ifade eden Saatçioğlu, "Yasa, yabancı işçilerin önünü kesmek için çıkartılan bir yasa, ancak yat turizmine olumsuz etkisi hiç düşünülmemiş, bu konudaki tepkileri örgütleyip bir kamuoyu oluşturmak gerekiyor. Türkiye'deki yabancı yat turizmi kanun değişikliği ile zora sokuldu. Şimdiden önümüzdeki sezon için olumsuz çanlar çalıyor" diye konuştu.
A.A.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.