Gemi sahiplerinin birliği olan BIMCO ve Uluslararası Standardizasyon Örgütü (ISO), yakıtların düşük sülfür içeriği koşullarını karşılamak için karıştırılmasının yakıtlarda istikrarsızlığa ve makine arızalarına neden olabileceğine ve bu durumda güvenlik sorunlarının kaçınılmaz olacağına dikkat çekiyor.

Karıştırılmış yakıtlar piyasada artacak

Denizcilik alanında danışmanlık ve sörveyörlük yapan Londra merkezli Brookes Bell de benzer endişeleri taşıyor. Sülfür içeriğinin Avrupa limanları için % 0.1'le sınırlandırılması, karıştırılmış yakıtların piyasada ciddi olarak artmasına neden olmuştu.

Brookes Bell danışmanlarından Chris Fisher, "2020'de küresel üst sınırın % 0.5'e çekilmesi yüzünden tedarikçiler alışılmadık yakıt karışımları deneyerek motorine alternatif yakıtlar üretmeye çalışacaktır; bu durum, yakıtlardan kaynaklı tazminat taleplerini çoğaltabilir," diyor.

"Sektör bu durum üzerinde çalışmalı"

Fisher'a göre yakıt karışımlarının çoğu başarılı sonuçlar verse de her yakıtın kendine özgü özellikleri bulunuyor ve tedarikçilerin bunları ayrı ayrı test etmemesi sorun yaratabiliyor. Fisher düşük kaliteli yakıtlara dikkat çekerek, "2020'deki uygulamaya kadar sektörün bu durum üzerinde çalışması gerekli," uyarısında bulundu. 

Fisher ayrıca ISO 8217 deniz yakıtları standardına uygun yakıtların "olağan dışı kirletici maddeler" içerebileceğine dair endişe duyulduğunun altını çiziyor. 2020'den sonraki dönemde bu sorunun büyüyebileceğini düşünen Fisher, "Gemi yakıtlarında bulunan biyolojik çeşitlilik gösteren atıklardan, çamurlu sulardan ve kimyasallardan kaynaklı petrol dışı kirlenmelere yönelik tazminat taleplerinin arttığını görüyoruz," dedi.

Gemi sahipleri daha net standartlar belirlemeli

ISO standardına uymayan yakıtların ikmali de mevcut sorunlar arasında değerlendiriliyor. Yakıt tartışmalarıyla ilgili görüş bildiren bağımsız danışmanlık şirketi Brookes Bell, gemi sahiplerine ve gemi kiracılarına bazı öneriler sunuyor. Gemi sahiplerinin daha net standartlar belirlemeleri ve gemi kiralama sözleşmelerindeki yakıt kalitesiyle ilgili gereklilikleri açık bir şekilde ifade etmeleri öncelik taşıyor.

Fisher'a göre, yakıt kalitesinden emin olmak için örnek alma sürecinin prosedüre uygun olarak yürütülmesi dikkat edilebilecek bir diğer nokta. ISO 8217 Standardının gerçekleşmesi yakın olan kalite yükseltmesinin denizcilik endüstrisine yardımcı olması gerekir; çünkü bu, bir gemide kullanılacak yakıtların ulaşması gereken belirli standardı daha kesin hale getirecektir.

Fisher, yakıt tedarikçilerinin, elleçleme ve uyuşmazlık sorunlarını azaltmak için karışık yakıtları daha gelişmiş yöntemlerle test etmeye ihtiyaç duydukları fikrini de ortaya koymaktadır.

ViraHaber.com