“Uzmanlığımız denizcilik”
ABS Bölge Direktörü Seyfettin Tatlı ”Biz gemilerin ve açık deniz yapılarının klaslanmasında lideriz bu yüzden de denizcilerin ve gemi operatörlerinin lider klas kuruluşuyuz” diyor
Türkiye’deki birçok önemli gemi inşa projesinde klas kuruluşu olarak yaklaşık 70 senedir hizmet vermekte olan American Bureau of Shipping (ABS) Bölge Direktörü Seyfettin Tatlı ile denizcilik sektöründe yaşanan gelişmeleri ve ABS’ in faaliyetlerini konuştuk. Tatlı, “Her işte olduğu gibi sadece bir dalda hizmet vermek sizi o dalın uzmanı yapar” diyor ve ekliyor:” Biz gemilerin ve açık deniz yapılarının klaslanmasında lideriz bu yüzden de denizcilerin ve gemi operatörlerinin lider klas kuruluşuyuz.”
ABS çok eski bir klas markası, kısaca ABS’ten bahsedebilir miyiz?
ABS 1862 yılında ABD ‘ de kurulmuş bir klas kuruluşu. ABS’in merkezi Houston’da, Dünya’ da 70 tane ülkede 200’ün üzerinde ofisi olan bir kuruluş. Sadece Denizcilik ve Açık Deniz Yapıları alanıyla ilgilenen denizci bir klas kuruluşudur ABS. 1950 yılından beri Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz. Türkiye’deki ilk çelik gemi inşaatının klaslanmasını da ABS yapmıştır. ABS geçmişten günümüze Türk denizciliğinin önünü açan birçok çalışmada da öncülük yapmıştır.
Türkiye’deki faaliyet alanlarınız nelerdir?
Çok yakın geçmişte de Türkiye’de ki lider klas kuruluşu olduk . Dünyadaki faaliyet alanlarımızın hemen hepsi Türkiye’de mevcut. Türkiye’deki ana faaliyet alanlarımız gemi ve deniz yapıları klaslaması, plan onay ve survey hizmetlerinden oluşmakta. Çevre kirliliği kapsamında deniz ve hava kirliliğini engelleyici faaliyet ve reguasyonların takibi sürecinde de gemileri sertifikalandırdığımız için işimizi çok önemsiyorum. Denizciliğe de bu anlamda katkı sağladığımız için çok mutluyuz ve bundan dolayıda motivasyon kazanıyoruz.
Diğer klas kuruluşlarına nazaran ABS sadece denizcilik odaklı klas hizmeti veriyor. Bunun işinize etkileri nelerdir?
Her işte olduğu gibi sadece bir dalda hizmet sağlamak sizi o dalın uzmanı yapar. Biz denizciyiz, bu yüzden denizcilerin ve gemi işletmecilerinin klas kuruluşuyuz. Örneğin, ticari anlamda daha fazla iş yapalım diye de denizcliiğin ve deniz yapılarının dışında ki uzmanı olmadığımız işlerde sertifikasyon işlerine girmiyoruz. Bunların da yapılması lazım, her kurumun kendi tercihi ama bizim uzmanlığımız Denizcilik, bu sebepten dolayı da Denizcilik faaaliyetlerindeki uzman kadrımuzla Denizcilik konusunda klaslama ve sertifikasyon işinde bir numara olmayı tercih ediyoruz.
ABS olarak son dönemde gündemde olan bazı simge gemilere yaptığınız klas hizmetleri konuşuluyor. Biraz bunlardan bahseder misiniz?
Türkiye simge projelerden bahsetmek gerekirse Botas & TPO adına HHI, Kore ‘ de inşaası devam etmekde olan ve tesliminde de Hatay, Dörtyol ‘ da konumlanacak ve Türkiye için çok önemli olan FSRU (Floating Storage Regasssification Unit) projesinin klası ABS ‘ e aitdir. Bu proje teslim olduğunda da, Türkiye’de şindilik bu gemilerden sadece iki tane olacak birisini de biz klaslıyoruz. Bu gemilerin klaslaması ayrı bir uzmanlık gerektiriyor. Tabii ki bir kuru yük gemisinin klaslanması gibi olmuyor bu süreç. Kore’de yapılan bir gemi bu gemi, yeni inşaat sürecini ve plan onaylarını ABS Kore Ofisimiz takip ediyor ve proje tamamlanıp Türkiye ‘ ye geldiğinde de buradaki survey ve kontrol takibini de ABS Türkiye olarak buradaki ekibimiz üstlenecek. Bizim için gurur verici bir proje, ayrıca ABS Kore’de projeden sorumlu olarak görevlendirilen ekibimizde uzman Türk surveyorlerden oluşuyor.Projenin yöneticisi ve ikinci surveyörüde bizim buradan gönderdiğimiz LNG uzmanı surveyor arkadaşlarımız. Çin’de inşa edilen CNG (Compressed Natural Gas) gibi simge projelerde de ilk ABS’ in imzası vardır. Doğu Akdeniz’de petrol / doğal gaz araması çalışmalarında Türkiye adına çalışan gemi filosunun için de de ABS klaslı gemiler var.
Türkiye’nin yetişmiş personel konusunda offshore’da eksiklikleri var gibi?
Evet bu durum kişisel olarak beni çok üzüyor. Bu kadar yetişmiş mühendis, kaptan ve teknik elemanımız var, Türkiye ‘ de çok sayıda Denizcilik akademesi olmasına ve bu kadar yatırıma rağmen offshore gemilerini ve ünitelerini çalıştırma konusunda eksikler olduğunu duyuyor ve gözlemliyoruz. Özellikle bu tür gemileri ve üniteleri çalıştırarabilecek uzmanları ve bu konuda yetiştirebileceğimiz genç yetenekleri yurtdışına kaybetmememiz gerekiyor kanaatindeyim.
Dünyada yeni nesil enerjilerin kullanıldığı gemi modelleri çok revaçta. Bir klas kuruluşu olarak bu trend sizin işleriniz nasıl etkiliyor?
Yeni regulasyonların devreye girmesi ile, bizim iş yükümüz de doğal olarak artıyor tabii ki . Özellikle balast suyu ve sulfur regülasyonları ile ilgili işler gittikçe artıyor. Şu anda gemi işletmecileri için halen zaman mevcut. Tabiki gemi işletmecilerinin bu süreyi çok fazla geçirmeden harekete geçmesi gerekiyor. Bana kalırsa gelecekte de dünyayı ve denizciliği en çok etkileyecek konuların enerji ve çevre kirliliği (hava, deniz, ses ve hatta görüntü kirliliği) ve iş emniyeti, sağlık olacak gibi gözüküyor. Yeni trend olarak da Otonom Gemiler (Akıllı Gemiler) gündeme gelecek. Dünyada trend enerjinin alternatif yollarla sağlanması yönünde. Avrupa ve Amerika bu işi çok ciddiye alıyor ve bu yönde oldukca fazla bir yol almış durumdalar ve otomatik olarak da diğer ülkeler de denizcilikte söz sahibi olabilmek ve dünya denizlerinde gemilerini çalıştırabilmek için bu trendi takip etmek zorunda kalıyorlar ki bu konuda IMO’ nun geliştirdiği ve zorladığı bir çok yeni regulasyonlar ve kurallar var, klas kuruluşu olarak da bizlerin görevlerinden bir tanesi bu regulasyonların doğru bir şekilde uygulanduğını takip etmek ve bu konuda iş ortaklarımıza, müşterilerimize destek vermektir.
ABS deyince aklımıza eğitimler ve seminerler geliyor. Yakın zamanda bir feeder konteyner semineri düzenlediniz. Geri dönüşler nasıldı? Planlarınız arasında yeni seminerler var mı?
ABS olarak biz eğitimi ve denizciiğe bu konuda katkı sağlamayı çok önemsiyoruz. 11 Eylül’de bir yat seminerimiz olacak, daha önce Türkiye’ de Yat Semerini 2010’da ilk biz düzenlemiştik şimdi tekrar düzenliyoruz. Seminerlerin konusunu spesifik olarak belirledğimiz zaman sadece o konuya ilgili olan özel katılımcılar geliyor. Daha çok genel konularda seminerler düzenleniyor Türkiye’de. Bu yüzden biz herkesin el atmadığı konularıda ele alıp dikkat çekmek ve fayda sağlamak istiyoruz, çok güzel sonuçlar alıyoruz. Örneğin Haziran 2019 ‘ da da Feeder Konteyner konulu bir seminer düzenlemiştik İstanbul’ da, bu seminerde çok ilgi çekti ve çok pozitif geri dönüşler aldık. Feeder tip konyeyner ve koster diye tanımladığımız küçük ölçekli kuru yük gemileri Türkiye için çok önemlidir. Karadeniz ve Akdeniz havzasında çalışan gemilerin çoğuda bu tür gemilerdir.
Çin’in “Bir Kuşak bir Yol Projesi” de bütün dengeleri değiştirecek gibi.
Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol Projesi”nin de koster gemilerin önemini dahada artıracağını düşünüyorum. Çünkü tarihi İpek Yolu’ndaki gibi yine Karadeniz – Hazar gibi yollar, Avrupa’nın içlerine girecek ufak nehir gemileri önem kazanacak. Buradan Avrupa’nın içlerine trenle yükler taşınacak. Tarih tekerrürden ibaret… Bin yıl önce kervansarayların kurulduğu ve kervanların geçtiği yollar yeniden önem kazanacak. Tabii bu proje için yeni limanlar gerekecek. Çin’in İpek Yolu için mesela Gürcistan’da inşa edilen liman önem kazanabilir kanaatindeyim, yine bu yollar üzerinde ki Hazar Denizinin de bu konuda önemli olacağı tahmin edliyor. Arktik Okyanusu’ndan Çin’e yakın zamanda gemiler gidip gelmeye başladı. Bu da aslında dünyadaki ticaret yollarının yeniden kurgulanması anlamına geliyor. Burada çalışan gemiler özel gemiler. Gelecekte polar tip gerekliliğine uygun ve bu türde özel tipde gemilerin de daha fazla üretildiğini göreceğiz ve bizim denizcilik ve gemi inşaatı endüstrimiz de bu gelişmelerden etkilenecektir.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.