"Uzaklar II" ekibi Türkiye'ye döndü
Güney Amerika’nın ucundaki Horn Burnu’nu dönen ilk Türk denizciler olan, Güney Kutbu Antarktika’ya Türk Bayrağı diken Osman Atasoy ve Sibel Karasu, Uzaklar II teknesiyle Türkiye’ye döndü.
'Yedi Denizlerin Everest’i' olarak tanımlanan Güney Amerika’nın ucundaki Horn Burnu’nu dönen ilk Türk denizciler olan, Güney Kutbu Antarktika’ya Türk Bayrağı diken Osman Atasoy ve Sibel Karasu, Uzaklar II teknesiyle Türkiye’ye döndü.
Tarihe adlarını altın harflerle yazdıran iki denizciyi bir toplantı için Marmaris’de bulunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ve Denizcilik Okulu Öğrencileri, Marmaris Netsel Marina’da karşıladı. Uzaklar II teknesine marinaya kadar çok sayıda tekne ve Sahil Güvenlik Botu eşlik etti.
Osman Atasoy, İzmirli denizci arkadaşı Sibel Karasu ile Horn Burnu’nu dönmeyi başaran denizciler arasına Türklerin de adını yazdırmak amacıyla 14 metrelik Uzaklar II teknesiyle 22 Ekim 2008’de Marmaris Netsel Marina’dan “vira bismillah” dedi. Yolculuğun zorluklarına göğüs geren, teknede meydana gelen arızalarla boğuşan Atasoy ve Karasu, Cebelitarık, Kanarya Adaları, Brezilya ve Arjantin rotasıyla ulaştığı ve 'Yedi Denizlerin Everest'i olarak kabul edilen Horn Burnu’nu 9 Mart 2011’de dönmeyi başararak tarihe adlarını yazdırdı. Atasoy ve Karasu, dönüş sırasında bir ilki daha geçekleştirerek Güney Kutbu Antarktika’ya giden ilk Türk denizciler olmayı başardı. Dünyanın en güneyindeki yerleşim yeri olarak kabul edilen Şili’nin Puerto Williams Limanından yola çıkan Atasoy ve Karasu, Horn Burnu’nu bir kez daha dönerek 500 mil uzaktaki Antarktika anakarasına dümen tuttu. Denizciler, bu yılın Şubat ayının ilk haftasında kıtaya ulaştı ve buraya Türk bayrağı dikti. Buzullar arasında ilerleyerek ıssız koylarda demirleyen, balinalar, penguenler ve albatroslarla altı hafta geçiren Atasoy ve Karasu’nun Antarktika yolculuğu Uzaklar II’nin 23 Mart 2012’de Arjantin’in güney ucundaki Ushuaia Limanı’na demirlemesiyle sona erdi.
Osman Atasoy ve Sibel Karasu, dönüş için Mayıs ayında rotalarını Atlantik Okyanusu’na çevirdi. Hava koşulları nedeniyle uzun süre Falkland adalarında beklemek zorunda kalan Atasoy ve Karasu, Temmuz başında yeniden yola çıktı. Uzaklar II, fırtınalarla ve sağanak yağışlarla başladığı okyanus geçişini hiç durmadan 53 günde tamamlarken, 6 bin 412 mil katederek 11 Eylül’de Portekiz’in Madeira Adası Funchal Limanı’na demirledi. Osman Atasoy ve Sibel Karasu, Funchal Limanı’nda dinlenip vizelerinde çıkan sorunu çözdükten sonra yeniden yola çıkarak Marmaris’e ulaşmayı başardı.
ANTARKTİKA’DA TÜRK BÜSTÜ İÇİN YER BELİRLEDİK
Törenle karşılanıp kendilerine çiçekler verilen Sibel Karasu kısa bir konuşma yaptı. Karasu “Anlatması gerçekten zor ama bir o kadar da güzel bir tur oldu. Antarktika’da penguenlerin olduğu yerde her ülkenin büstü var, bizim büstümüz yok. Burada yer belirledik ve buraya hükümetin desteğiyle büst dikmek istiyoruz. Çok zor şartlarda ilerledik. Şükrederek bu noktaya geldik. Sizlerin desteğiyle adımızı altın harflerle tarihe yazdırdık. Bu nedenle çok mutluyuz” dedi.
TÜRKİYE BÜYÜK BİR ÜLKE
Osman Atasoy da mutluluğunu dile getirdiği konuşmasında, “Türkiye artık büyük bir ülke. Bizim de büyük büstümüzün orada olması gerekir. Orada varlık göstermek gerekir. Türk bayrağı orada dalgalanmalı ve yakında bu olacak inşallah” diye konuştu.
BUGÜN DENİZCİLERİN GÜNÜ OLSUN
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da konuşmasında bugünün çok önemli bir gün olduğunu ve tarihteki yerini altın harflerle aldığını belirtti. Arınç, “Denizcilerimizi 3.5 yıl sonra karşılamaktan mutluyuz. Dünyanın hiç ulaşamadığımız noktalarını görmüş birileri olarak bu cesaretlerinden dolayı onları tebrik ediyorum. Bu mükemmel işi başardılar. 3.5 yıl denizlerde olacaksınız, korkmadan yılmadan bu işi başaracaksınız. Bu bayanlar için çok muhteşem bir olay. Eşime de bunu böyle anlattım. Bir Türk kadını ve kızı olarak bu engin denizlerde engin dirayet ve cesaret gösterdiği için kendisini kutluyorum. Evliye Çelebi’den bugüne belki böylesi güzel bir olay başarılmadı. Çok da basit bir yapıdaki tekneyle Antartika’ya kadar giderek, hayal edemeyeceğimiz yerlerden program yapmaları gerçekten 10 defa kutlanacak bir olay. Şahsım ve hükümetim adına kendilerini candan kutluyorum. Kendilerine başarılar diliyorum. Dünyada da UNESCO ve BM tarafından bugünün örnek gösterilmesini düşünüyorum. Ayrıca ülkemizde de bugünün denizcileri anma günü olarak kabul edilmesini istiyorum. Her sene bugünün kutlanacak gün olmasını istiyorum” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, burada yaptığı konuşmada, 3.5 yıl sonra iki denizciyi Marmaris'te sağ salim karşılamaktan ve görmekten dolayı mutlu olduklarını söyledi.
Atasoy ve Karasu'yu cesaretlerinden dolayı kutlayan Arınç, "Dünyanın hiç ulaşamadığımız noktalarını görmüş ve program yapmış irileri olarak bu cesaret ve dirayetlerinden dolayı tebrik ediyorum. Onlar bu mükemmel işi başardılar. Gerçekten akla uzak bir şey. Yani 3.5 yıl denizde olacaksınız, deniz şartlarında korkmadan, yılmadan, dirayetle ve cesaretle bu yolculuğu yapacaksınız, biz de TRT Türk'te bunun programını yapıp milyonlarca insana ulaştıracağız. Şüphesiz Osman Bey'in bu konudaki deneyimi ve cesareti söz konusu, ama bir Türk kadını, bir Türk kızı olarak Sibel Hanım'ın da bu engin denizlerde büyük bir dirayet ve cesaret gösterdiğini görüyorum. Türk kızlarına bir örnek olarak kendisini kutlamak istiyorum" dedi.
Türkiye'nin Evliya Çelebi'den bu yana seyahatler konusunda deneyimi olan bir ülke olduğuna dikkati çeken Arınç, şöyle konuştu:
"Bu tekne Türk yapımı. Mürettebatı Türk, bayrağı da Türk bayrağı. Arkadaşlarımız 14 metre basit yapım böyle bir tekneyle Antarktika'ya kadar gidebilecek, bizim sadece hayal edebildiğimiz buzulların, penguenlerin olduğu bir yerden program yapıp orada Türkiye'nin de bir temsilcilik açmasını isteyebilecek noktaya gelmişler. Gerçekten 10 defa tebrik etmemiz lazım. Bu iki arkadaşımızı şahsım ve temsil ettiğim hükümetim adını candan kutluyor başarılar diliyorum."
-"Çok kaliteli bir belgesel yakaladık"-
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ise denizciliğin çok önemli ve bir o kadar da güç bir iş olduğunu ifade etti.
Denizcilerin ayrı bir dili olduğunu, ancak denize dost olunduğunda mesafe alınacağını anlatan Şahin, şöyle konuştu:
"Bizim için de çok şeref verici bir iş. Bu vesileyle inşallah Marmaris tüm dünyaya daha güzel bir şekilde tanıtılacak. Ama bizim buradaki kazancımız, çok kaliteli bir belgesel yakaladık. Yol, anlatım ve belgesel gibi 3 farklı unsurun bir araya katıldığı yeni bir belgesel türü. İnşallah bu belgesele başladık. Beraber izlediğimizde ne kadar güç şartlar içerisinde, ama ne kadar güzel bir çalışmanın olduğunu birlikte göreceğiz. TRT Genel Müdürü olarak bundan gurur duyuyor, katkı sağlayanlara çok teşekkür ediyorum."
virahaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.