UNERCO Genel Müdürü Ufuk Erinç Vira Haber'e Özel Açıklamalarda Bulundu
Kurucu isimlerin deneyimleri yanı sıra profesyonellikleriyle de öne çıkan UNERCO’nun tedarik işlerini ve gündeme dair konuları Genel Müdür Ufuk Erinç ile değerlendirdik.
2019 yılında kurulan UNERCO, dünya denizcilik ve bunker sektöründe başarıları ile adından söz ettirmeye devam ediyor. Kurucu isimlerin deneyimleri yanı sıra profesyonellikleriyle de öne çıkan UNERCO’nun tedarik işlerini ve gündeme dair konuları Genel Müdür Ufuk Erinç ile değerlendirdik.
Sektördeki önemli isimler bir araya gelerek yeni bir şirket kurdu geçen sene? Kuruluş hikayenizi ve nasıl bir yol kat ettiğinizi anlatır mısınız?
UNERCO; hem denizcilik ve gemicilik, hem de deniz yakıtları alanındaki çok tecrübeli isimler ile kuruldu. Yüzde 65’i İsviçreli bir yatırım grubuna ait olan firmamız, bugün hem İzmir, hem İstanbul ofisiyle Türkiye'nin en belli başlı yakıt ikmal noktalarında physicall supplier olarak yakıt ikmali yapmakta. Aynı zamanda 2020 yılında yaşanan gelişmeler sonrasında geçmişten gelen tecrübelerimizle armatörlere ve müşterilerimize yaşanan gelişmelerle ilgili bilgilendirmeler yapıyoruz.
Bize neler yaptığınızdan bahseder misiniz? Yakıt fiyatları konusunda son gelişmeleri de göz önüne alarak öngörülerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Biz Marmara'daki altı physicall supplierdan bir tanesiyiz. Bir ayda yaklaşık olarak 20-25 bin ton yakıt ikmali yapıyoruz. Operasyonları çok yüksek standartlı barçlar ile iyi bir terminalde gerçekleştiriyoruz. Dünyanın belli başlı bütün büyük şirketleri ve armatörleriyle çalışıyoruz. Böylelikle UNERCO olarak dünya çapında da bir bilinirliğe sahibiz. İlk işimiz yakıt ikmallerini gerçekleştirmek. Bunun dışında denizciliği ilgilendiren gelişmelerle ilgili de stratejik ortak olarak gördüğümüz müşterilerimize bilgilendirmeler yapıyoruz. Aynı zamanda geliştirmeye çalıştığımız tanker taşımacılığı ve tanker işletmeciliği gibi konularımız da mevcut.
Yakıt fiyatları konusuna bakacak olursak; denizcilikle ilgili yakıt fiyatlarındaki değişim zaten geçmişten bugüne kadar yaşadığımız bir şey. Ancak 2020 yılından itibaren İstanbul piyasasını, yurtdışı piyasasından ayıran bir noktaya geldik. Bir süredir bizim fiyatlama mekanizmamız daha önce gemi yakıtlarının fiyatlama mekanizması olan platts üzerinden gitmiyor. Biz daha başka yakıtların da fiyatlandığı ICE Gas Oil kotasyonundan fiyatlamamızı yapıyoruz. Bu da bizi şöyle bir noktaya getiriyor: Platts bir fotoğraf gibi düşünün. Yani akşamki kapanıştaki bir fotoğrafın bütün o piyasadaki kargo hareketlerinin alış ve satışlardan oluşan fiyatların gün sonundaki göstergesidir. Ama ICE kağıdı sürekli her saniye değişen başka yakıtların da olduğu veya spekülatif hareketlere çok açık bir kağıttır. Dolayısıyla bu ayrışım bizi diğer ülkelerden fiyat olarak başka bir noktaya koydu.
Akdeniz’deki bütün limanların platts bazlı fiyat vermeye geçmesiyle birlikte tekrar belirlenen noktaya geleceğiz. Onun dışında son bir buçuk yıl içerisinde arz ve talep dengesinde oluşan duruma bağlı olarak yakıt fiyatları 200 dolar seviyesinden 7000 dolar seviyesine yükseldi. Bu da normal; çünkü pandemiyle birlikte deniz ticaretindeki sıkışma, gemilerin limanlarda daha uzun vakitler kaybetmesi ve devamında daha az geminin seyir yapmasıyla talep azalmıştı. Şimdi pandeminin etkisinin yavaşlaması, aşılamanın olmasıyla birlikte uçaklarda, gemilerde, normal iç tüketimdeki tüketimin artmasıyla birlikte yakıt fiyatlarındaki arz ve talep dengesi de değişmeye başladı.
Artık yeni yakıtların konuşulduğu bir dönemeçteyiz? Geçmiş tecrübelerinize de dayanarak bu konuda neler söylemek istersiniz?
Bunların en başında LNG gelmekte. Tabii LNG yakıtı için büyük yatırımlar ve sık aralıklı bir takım bunker limanları olması lazım ki gemiler o uzun mesafeli seyirleri yapabilsinler. Çünkü LNG bizim bugüne kadar ikmal ettiğimiz yakıtlardan biraz daha farklı ve hacimsel olarak biraz dezavantaja sahip bir ürün. O kadar hareketli bir piyasa var ki LNG ya da doğalgaz fiyatları bugüne kadar tarihin en yüksek fiyatlarını yaşıyorlar. Hatta doğalgazla çalışan bir takım santraller bile tekrar fuel oile dönüyor.
Bu işe başlarken scrubberin çok avantajlı olacağını fuel oil kullananların ve scrubber taktıranların Very Low Sulfur kullananlara göre çok daha avantajlı olacağından bahsediyorduk, ancak pandemide petrol fiyatları çakıldığında, doğal olarak VLSFO-HSFO marjları da daraldı, dolayısıyla scrubberlar ekonomik açıdan beklentileri bir süre karşılayamadı. Ancak fiyatların yeniden yükselmesiyle marjların tekrar açıldığını, scrubberın ekonomik anlamda yeniden cazip olduğunu görüyoruz.
Bunun dışında methanol çok gündemde… Bu tarz şeyler çok önemli ama birazcık gözlemlemekte fayda var. Tek bir bunker noktası olarak değil de, Akdeniz'de belli başlı noktaların birbirlerine desteğiyle olabilecek şeyler bunlar.
Türkiye’de yakıt ikmali sektörüne bakacak olursak eğer ne gibi değerlendirmeleriniz olur?
Karadeniz ve Uzak Doğu arasındaki ticarette hatırı sayılır limanlardan biri olmamız, Türkiye için güzel potansiyel. Ancak yakıt ikmalindeki başarımızı bugüne kadar iyi anlatırken ve belli bir yere de getirmişken, bunun artık şirketsel bazlı olduğunu gözlemliyorum. Türkiye'deki sorunsuz yakıt ikmalini bir görev edinip, bunu hep birlikte anlatmamızın çok daha faydalı olacağını düşünüyorum.
Onun dışında rekabetçi olmak, bir takım işleyişlerde güncel teknolojiyi kullanmaktan geçiyor. Bunların hepsini birleştirdiğimizde hem kalite, hem fiyat, hem de tanınırlığı bir araya koyduğunuzda zaten bunun iki katını, belki de üç katını yapmak çok zor bir şey değil. Bu gelişme ekonomiye ve deniz ticaretine katkı anlamında büyük yarar sağlayacaktır.
Bize kısaca 2021’i hem şirket, hem de Türk denizcilik sektörü bazında değerlendirip, sonrasında 2022 beklentilerinizden bahseder misiniz?
Dünya denizciliği bugüne kadar hiç tahmin etmediği bir şeyle karşılaştı. 2000’li yılların başından bu yana globalleşmenin verdiği imkanlarla çok büyük kapasiteye erişen dünya filosu uzun süredir ciddi bir yatay seyir halindeydi. Konteyner gemilerindeki sıkışıklık ve konteynerlerin geri dönmemesi, burada yaşanan sıkıntılar ve artan navlunlar, bulk piyasasının tekrar gündeme gelmesini, bazı yüklerin o şekilde taşınabileceğini ve ona ihtiyaç olduğunu gösterdi.
Bununla birlikte tanker piyasası tarihsel olarak çok kötü noktalarda, ama petrol fiyatlarının ve petrol tüketiminin artmasıyla birlikte o da iyi bir seviyeye gelecek. Yolcu gemilerine bakacak olursak hiç sefer yapamadılar. Onlar bayağı atıl kaldılar. Hepsi toparlanacaktır diye düşünüyorum.
Türkiye açısından global etkilerle birlikte kendi lokal dinamiklerimizde ekonomimizi etkiliyor. Artan navlunlar, yapısal bir takım değişiklikleri tetiklerse Türkiye birçok Uzak Doğu ülkesindeki üretimi buraya çekebilir. Bu durum ülkemiz açısından çok büyük bir avantaj haline gelir. 2022’de eğer her şey yolunda giderse, çok büyük sıçramaların olacağı bir gerçek. Zaten bunu kendi iç dinamiklerimizde de görüyoruz. Turizm sektörü inanılmaz atılken, şu an Kasım ayı gelmesine rağmen güzel gelişmeler yaşıyor. Keza denizcilik sektörünün farklı alt kısımları aynı şeyleri yaşıyor. Dolayısıyla yakıt için de aynı şey geçerli olacak.
Dünya denizcilik ve bunker piyasasına da oldukça hakim olduğunuzu biliyoruz. Türkiye’nin daha iyi bir konuma gelebilmesi için neler yapması gerekiyor?
Navlunlar bu kadar yüksekken kimse yakıttan veya operasyonel kaliteden dolayı bir problem yaşamak istemiyor. Bununla birlikte İstanbul’da herkes çok kaliteli hizmet veriyor. Bugüne kadar Türkiye’yi yurtdışı mecralarda temsil eden çok önemli isimler var. Türkiye’nin ve İstanbul’daki bir bunker sektörünün anlatılmasında çok yardımcı oluyorlar. Ancak gözlemlediğim bir şey var. 20 yıldır bu sektörün içerisindeyim, düzenlenen bunker konferanslarına hep aynı isimler geliyor, değişiklik yok. Bu durum körler sağırlar birbirini ağırlar gibi oluyor. Bizim dünyaya kendimizi daha çok anlatmamız lazım. Dünya genelinde gemi işleten veya gemi sahibi insanların çoğu İstanbul’un iyi bir ikmal noktası olduğunu anlamalılar. Çünkü bizim bu işleri yüzde 10 arttırmamız demek, en iyi zamanla kıyasladığımızda 300 bin ton artması demek. Hatta biz bunu iki katına bile çıkarabilecek kapasiteye sahibiz. Çünkü burası devlet tarafından da çok iyi denetlemelerin yapıldığı bir yer. Bunu iyi anlatmak lazım… Bireysel olarak değil de, genel olarak Türkiye’yi anlatırsak çok daha başka bir noktaya gelmiş oluruz. Ardından her şirket kendi küresel ve dünya çapındaki tanınırlığını anlatmaya çalışsın.
Biraz da alıcının sizi tercih etme sebeplerinden bahsedebilir misiniz? Sonuçta artık bunker denilince güvenilir olmak öne çıkıyor…
Alıcımız kalite ve miktar ile ilgili hiçbir zaman problem yaşamıyor. Türkiye’de bizim yakıt ikmali yaptığımız nokta bir doğal suyolunun devamında. Dolayısıyla hem İstanbul Boğazı, hem de Çanakkale Boğazı’ndan geçen gemiler bir şekilde burada ikmallerini yapıp devam ediyorlar. Bunun yanı sıra buradaki geçişler birçok şeye bağlı… Planlama ve operasyonu yönetmek ciddi anlamda zor. Bizler de bunu başarı ile yapıyoruz ki, tercih ediliyoruz.
Çevre konusu en önemli gündem maddemiz oldu. Sizin şirket politikanız nedir? IMO bu konuda kararlı, öngörüleriniz neler?
Biz dün itibari ile özellikle konteyner, RO-RO ve yolcu gemisi işleten müşterilerimize yakıt alıp kullandıklarındaki yaydıkları karbonu ofset etmeleri için bir takım imkanlar sunmaya başladık. Yurtdışındaki bir ortağımızla birlikte isteyen müşterilerimize karbonunu offset edebileceğiz.
Önümüzdeki dönemde hem sizin özelinizde, hem Türk bunker piyasasında neler ön plana çıkacak?
Türk bunker piyasasında ilk başladığımız noktalara baktığımda gerçekten çok büyük yatırımlar yapıldı. Dolayısıyla buradaki piyasa iki katı bir büyümeye zaten hazır, tedarik ve arz olarak bunu sağlayabilir. Bizim bunu çok iyi anlatmamız lazım. Bunu anlatabilirsek, 2022 ve sonrasında güzel bir büyüme yakalarız. Bu da bir takım ekonomik girdilerin gelişmesini sağlar.
Son olarak sektöre nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Denizcilik bizim ekmeğimizi kazandığımız bir alan ve bu alanda olmaktan çok da memnunuz. Bununla birlikte İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, denizciliğin gelişmesi, insanların denizi tanıması çok güzel çalışmalar yapıyor. Biz de, üzerimize düşeni yapmakla yükümlüyüz. Önce işimizi iyi yaparak sonra ülkemizi ve faaliyetlerimizi tanıtarak çok büyük işler yapabiliriz. Yeni yıl öncesinde herkese sağlık ve başarı dolu bir yıl diliyorum.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.