1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Ülkemizde yabancı bayrağa zorlanıyoruz
Ülkemizde yabancı bayrağa zorlanıyoruz

Ülkemizde yabancı bayrağa zorlanıyoruz

İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı geniş bir katılımla DTO Meclis Salonunda gerçekleşti.

A+A-

Türk bayraklı gemilerin İstanbul’da bekleme yapmaları nedeniyle alınan vergilerin konuşulduğu toplantıda, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürü İbrahim Şentürk’ün denizcilik sektörünü ihmal ettiğine değinen İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Recep Düzgit, “Denizcilik sektörünün özellikle Türk bayraklı gemi armatörlerinin en büyük talebi kendi bağlama limanları olan İstanbul’da Türk bayraklı gemiler durduğunda cezalandırılıyorlar. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir uygulama var. 48 saatten fazla durunca pratika bozuluyor. Kanunumuz öyle emrediyor. Ve pratika bozulunca bir şekilde cezalandırma oluyor. Biz buna çözüm arıyoruz. Montrö’deki hakkımızı kullanalım. Toplantı yapalım. Transitler biraz daha normal sekdine gelsin. Ama serbestler insin, çünkü serbestler yıllarca enflasyon bahane edilerek yüzde 80-90 artırıldı. Son 3-4 yıldır sağlık sıhhiye biraz frene bastı. Ve arada inanılmaz bir uçurum var. Şuan 1 yönde olursa 8 misli, 2 taraflı olursa 16 misli fark oluyor. Serbestler ve transitler düzeltilene kadar bu 48 saatlik sürenin de en azından İstanbul limanlarında kalışlarda uzatılması yönünde odamızın bir talebi var. Bu işleri en iyi sizler biliyorsunuz. Sizler bizi anlatmazsanız yukarıdaki bürokratlara biz bu işte ilerleyemeyiz” dedi.

"Hiçbir armatör 48 saat değil 4 saat bile beklemek istemez"

Konu ile ilgili konuşan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan ise, Artık İstanbul’un yegane yük bekleme yeri olduğunu belirterek “Maalesef istanbul’da doğru düzgün beklenilen bir alan bile yok. Bu nedenle beklemeler oluyor. Hiçbir armatör 48 saat değil 4 saat bile beklemek istemez. Ama bu mecburiyetten olan bir şeydir. Bir diğer mesele ise, havadan nakliyeler olur kimse bir şey demez, karadan nakliyeler gerçekleşir kimse bir şey demez. Tamam da bu denizin günahı ne? Yani sadece vergi denize mi? Hiçbir taşıtın gemiler hariç ameliyathanesi yoktur. Hiçbir tanesinde doktor da yoktur. Biz ne suç işledik ki bu cezayı ödemek zorunda kalıyoruz. İçinde 15 kişi olan bin tonluk bir gemiden bin lira alıyorsunuz. 25 binlik araba taşıyıcısından 20 bin lira alıyorsunuz. Yani yük hacmi artınca insanların sağlığı mı bozuluyor?

2005’ten bu yana yük başına düşen ücret üzerine çok az bir zam olmuştur ve durdurulmuştur. Ta ki bu seneye kadar. Sayın Bakanımız Binali Yıldırım, zammı yarıya kadar indirmiştir. Bir insan kendi ülkesinde yabancı bayrağa geç diye zorlanır mı? Kendi ülkesindeki kendi bağlama limanında üzerinde İstanbul yazan bir gemi, herhangi bir rakibine karşı dezavantajlı duruma düşürülür mü? Dünyanın her tarafında reklamını yapıyoruz. Geminin kıç tarafında Türk bayrağı arkasında İstanbul yazıyor. Ama yabancı bayraklı bir gemiyle dezavantajlı konuma düşüyoruz. Ve kendi bağlama limanında. Bunun hiçbir izahı yoktur. 48 saati konusunu büyük transit için diyorsanız kabul. Zaten onu kullanmıyoruz ki biz.

Dünyada böyle bir uygulama yok

Bakın vergi, demek ki bu yapılan iş için alınmıyor. Eskiden, deniz yolu ile hastalıklar yayılıyor diye vergi alınıyordu. Ve doğruydu o zaman. Ama şimdiki zamanda böyle bir şey yok ki! Olmayan bir şeyde vergi olmamalı. Vergi kabul ama bu kadar yüksek olması gerekiyor mu? Bir taraftan enflasyona dayalı Türk parasından artırıyosunuz vergiyi. Bir tarafta sabitlemişsiniz. Yine yabancı bayrağa göre dezavantajlısınız. Montrö buna karşı değil. O düzeltmeye karşı değil. Ben bu hususu bir çok yere götürdüm. Götürdüğümde rakam arttıkça artık iş çığrından çıktı. Büyük bir örtülü ödenek oldu. Sağlık Bakanlığı’nın bundan daha kolay kullandığı bir para olamaz. Bizim paralar denize gitse gam yemeyeceğiz. Çoğu karaya gidiyor. Deniz ambulansı, deniz uçağı vs. hadi koyun. Yok hepsi karalara gidiyor. Şişli Etfal’in bilmem nesi yapılacak oraya gidiyor. Uluslararası arenada iki tane konumuz var. Bir tanesi bu, bir tanesi de çevre kirliliği. Büyük gemi 100 metre kirletmiş, küçük gemi de 100 metre kirletmiş. Ama büyüksün diye 100 misli ceza. Bu ikisini anlatmakta zorlanıyoruz. Bunun uygulaması yok dünyada" şeklinde konuştu.
 

virahaber.com

3333.jpg

33.20120504120804.jpg

333.jpg

44.20120504121207.jpg

Bu haber toplam 895 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.