TURMEPA'dan Türkiye Denizcilik Federasyonu'na ziyaret
Deniz Temiz Derneği (TURMEPA), Türkiye Denizcilik Federasyonu (TÜRDEF)'nu faaliyet gösterdiği Gündüz Aybay Denizcilik Merkezi’nde ziyaret etti.
Deniz Temiz Derneği (TURMEPA) Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Kaptanoğlu; Genel Müdür M. Akşit Özkural, Genel Müdür Yardımcısı Semiha Öztürk ile birlikte Türkiye Denizcilik Federasyonu (TÜRDEF)'nu, faaliyet gösterdiği Gündüz Aybay Denizcilik Merkezi’nde ziyaret etti. TÜRDEF Yönetim Kurulu Başkanı Müh. Erkan Dereli, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kapt. Alaattin Yıldırım, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kapt. Cengiz Karabüber, Genel Sekreter Yardımcısı Yük. Müh. Kapt. Tuğsan İşiaçık Çolak, Muhasip Üye Kapt. Alper Demircan, Üye Yakup Korkmaz, Üye Ayhan Yıldızel, Genel Koordinatör Kapt. Engin Yücel’in de katılımları ile karşılıklı tanıtımların yapıldığı bir toplantı gerçekleştirildi. Yönetim Kurulu Başkanlarının bilgi veren konuşmaları ile başlayan toplantı sırasında, vizyon ve misyon sunumları çerçevesinde, her iki kurumun da katılım gösterdiği etkinlikler ve projelerden bahsedildi. TURMEPA ve TÜRDEF gelecekteki projelerde işbirliği yapma kararı aldı. Toplantı, TÜRDEF Yönetim Kurulu üyesi İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde Kaptan olarak görev yapan Y. Müh. Uz. Kapt. A. Tuğsan İşiaçık Çolak'ın hazırlamış olduğu "Temiz Deniz" konulu sunum ile sona erdi.
Kapt. A. Tuğsan İşiaçık Çolak tarafından yapılan sunumun kısa özeti aşağıdaki gibidir:
“Gemi kaynaklı deniz kirliliği günümüzdeki etkin çevre sorunlarındandır. Gemilerde atık ve çöp oluşumu; gemi yapısı, makine donanımı, geminin seyir süresi, yakıt tüketimi, gemide kalan insan sayısı ve geminin taşıdığı yüke göre doğru orantılı olarak artış gösterir. Denizde seyrü sefer yapan gemiler tarafından denizlerin kirletilmesinin önlenmesine dair kuralları konu alan “Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesi Sözleşmesi (MARPOL 73/78 Sözleşmesi)”ne 24 Haziran 1990 tarihinde Ülkemiz taraf olmuştur.
Gemilerden kaynaklanan kirlilik çeşitlerinden bazı atık ve çöp çeşitleri bir dizi işlemlerden geçtikten sonra Uluslararası Denizde Gemi Kaynaklı Kirliliği Önleme Sözleşmesinin müsaade ettiği şartlar ve miktarlar sağlandığında denize atılmaya ya da basılmaya uygundur. MARPOL Ek-1’ e göre sintinelerden yağlı su ayrıştırma ünitesiyle 15 PPP’yi geçmemek şartı ile slaçın insineratörde yakılması ve küllerinin limanlarda atık tesislerine verilmesi şartı ile MARPOL Ek-IV’e göre gemilerde oluşan pis suların tahliyesinin dezenfekte edildikten sonra ya da diğer koşulları sağlaması şartı ile ve MARPOL Ek-V’e göre gemide bazı çöplerin türlerine göre toplanması ve ayrılması, işlenmesi, depolanması ve gemide uygun bertaraf etme yöntemlerinin kullanılması şartı ile denize atılarak ya da basılarak bertaraf edilmesi müsaadesi vardır. Gemilerden kaynaklanan kirliliği önlemek için çoğu ülkenin de kendine ait ulusal mevzuatı vardır. Gemiler seyir ettiği ve bağlı olduğu limanlarda da ülkelerin kendilerine ait ulusal mevzuatlarını kesinlikle göz ardı etmemeli, bertaraf işlemlerini bu kuralları da göz önünde bulundurarak değerlendirmelidir.
Balast Suyu Yönetimi 2017'de mecburi olacak
Gemiadamlarının denizcilik ile ilgili özellikle çok büyük cezaların olduğu çevre kirliliğine dolaylı ya da direk olarak sebep olmamaları için bilinçlendirilmeleri gerekmektedir. Ayrıca kirlilik ile ilgili uluslararası konvansiyon sadece MARPOL 73/78 değildir. Örnek verilecek olursa; Ülkemizinde taraf olduğu Balast Suyu Yönetimi ile ilgili sözleşme de 2017 yılının Eylül ayında mecburi olacaktır. Ulusal mevzuatımızın da bilinmesi gerekmektedir. Hangi kirletici kaynağının denizleri nasıl kirlettiği, deniz suyu kalitesini nasıl etkilediği, bilinçsizce atılan çöpün ya da deterjanlı ambar yıkama suyunun, ambardaki artan tahıl yükünün, petrol ihtiva eden sintine sularının ve petrol kazalarının denize dökülerek deniz çevresine etkisinin bilinmesi gerekmektedir. Bunla beraber gemi adamlarına gemi kaynaklı deniz kirliliği ile ilgili farkındalık eğitimi verirken ülkemizin denizlerinin özelliklerinin anlatılmasına da gerekli görülmektedir. Ülkemiz denizleri, kıyı alanlarında yoğunlaşan kentleşme, kara ve denizde gerçekleştirilen turizm faaliyetleri, kıyı bölgelerinin sunduğu imkânlar nedeniyle hızla artan endüstriyel faaliyetler, deniz taşımacılığı ve iç bölgelerden yüzeysel sular vasıtasıyla gelen evsel, tarımsal ve endüstriyel kirlilik gibi çeşitli kaynaklardan kirlenmeye maruz kalmaktadır. Önerilen projede hedef kitlesinin öncellikle denizcilik meslek liselerinde eğitim alan öğrenciler olduğu belirtilmiştir. On-line uzaktan eğitim, okullarda tanıtım günleri – kulüp kurma, animasyonlar, yerinde gözlem, eğitim gemileri, araştırma gemileri, limanlarda ticari gemileri ziyaretler ile yerinde kirletici kaynakları gözlem medya projede yapılacak faaliyetler olarak önerilmiştir.
Türkiye’de özellikle kısıtlı imkânlara sahip denizcilik meslek lisesi öğrencileri başta olmak denizcilik öğrencilerine ve gerekirse kurum ve kuruluşlara gemi kaynaklı deniz kirliliklerin ne olduğunu, ezbere dayalı bir eğitim olmadan sebep –sonuç ilişkisine dayandırarak anlatmak ve denizcilik için Gemi Kaynaklı Deniz Kirliliği Farkındalık Eğitimini MEB’in müfredatına koydurmak önerilen projenin en temel taşıdır.”
ViraHaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.