1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir Önemli Açıklamalarda Bulundu
TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir Önemli Açıklamalarda Bulundu

TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir Önemli Açıklamalarda Bulundu

TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir, Türkiye’nin önemli limanlarından 70’inin üye olduğu TÜRKLİM’de yeni dönemde yapacaklarını, hedeflerini ve yönetim stratejisini Deniz Ticareti Dergisi’ne anlattı.

A+A-

Uzun zamandır ülkemizin önemli limanlarında yöneticilik yapan ve birçok sivil toplum kuruluşunun da yönetiminde olan Aydın Erdemir, son olarak TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildi. “TÜRKLİM olarak iletişimin gücüne inanıyoruz” diyen Aydın Erdemir; Türkiye’nin önemli limanlarından 70’inin üye olduğu TÜRKLİM’de yeni dönemde yapacaklarını, hedeflerini ve yönetim stratejisini Deniz Ticareti Dergisi’ne anlattı.

Siz uzun zamandır önemli limanlarımızdan birinin de yönetimindesiniz. Şimdi de TÜRKLİM’in yönetim kurulu başkanlığına seçildiniz. Bize biraz bu koltuktaki hedeflerinizden, planlarınızdan bahseder misiniz?

Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki Jeofizik Mühendisliği eğitiminden sonra çalışma hayatımın ilk yıllarında kıyı yapılarını da içeren zemin mühendisliği alanlarında da kısa bir süre çalıştım ama esas olarak işin mühendislik tarafından çok liman yönetimi ve işletmeciliğini alanında çalışmaya karar kıldım. Zaten ailemde, yakınlarım ve yakın çevrem içinde işletmeye alındığından bu yana Haydarpaşa Limanı’nda işçilik yapan bir öyküm de var. Kadıköy’de doğdum ve doğduğumdan beri de burada yaşıyorum. Kısaca liman işletmeciliği biraz aile ve sülale geleneği gibi benim için. Üniversite öncesi okuduğum Haydarpaşa Teknik Lisesi yıllarımda Haydarpaşa Limanı’nda zaman geçirmek, operasyonları izlemek en keyifli anlarımdı. Tamamına yakınının mavi yakalı olduğu bu geleneğin beyaz yakalı ilk temsilcisi sayılırım. İşletmecilik alanında İstanbul Üniversitesi’nde Yönetim ve Organizasyon Yüksek Lisans Programı’nda okudum. Daha sonrasında da sekiz yıl kaldığım İngiltere’de Midlesex Üniversitesi’nde MA Marketing Management Master Programı’nı bitirdim. İngiltere dönüşü katıldığım Tekfen Holding’e bağlı TOROS’ta 25 yıla yakındır çalışıyorum. Grubun içindeki limanları (TOROSPORT Ceyhan ve TOROSPORT Samsun) ve TOROS’un gemi acenteliği işlerini yönetiyorum. Yine grubumuzun hizmet işkolundaki serbest bölge işletmeciliği de bana bağlı. Ayrıca yakın zamana kadar İskenderun Körfezi içindeki BOTAŞ ile Samsun Liman Başkanlığı sınırları içinde yetkinin TOROS’ta olduğu (1996-2017 arası) dönemde grubumuzun kılavuzluk ve römorkör hizmetlerini de yönetiyordum. TÜRKLİM’de de 21 yıla yakın gönüllü olarak çalışma gruplarında, denetim kurulunda çalıştım. En son dört dönemdir de yönetim kurulu üyesiydim. TÜRKLİM’in üyesi olduğu Sektörel Dernekler Federasyonu’nda (SEDEFED) Başkan Yardımcılığı ve Yürütme Kurulu Üyeliği, SEDEFED’in üyesi olduğu Türk Girişim ve iş Dünyası Konfederasyonu’nda (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Yedek Üyeliği yapıyorum. Bu kuruluşlarda sürdürebilirlik komisyonlarında aktif çalışıyorum. Ayrıca TÜSİAD Lojistik Kurulu üyeliği ile TOBB Denizcilik Sektör Meclisi Üyeliğim ile TOBB Serbest Bölgeler Meclisi Üyeliğim devam ediyor.

turklim-virahaber-min-001.jpg

TÜRKLİM’de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üstlendiğimiz görevi öncelikli olarak şirketlerimizden aldığımız yetki ve destekle yapıyoruz. Üyeliklerimiz kurumsal olduğu için görev süremiz şirketlerimizdeki görev süremizle de bağlantılı. TÜRKLİM’de yönetim kurulu başkanlığı çok değerli bir yarış. Bu görevi yaparken, asli işiniz dışında ciddi zaman vermeniz önemli. TÜRKLİM etkili ve değerli bir sektör kuruluşu haline geldi. Büyüyen ekonomimizin ihtiyaçlarını öncülleyen liman altyapı yatırımlarını zamanında yapabilmeleri için kamu otoritelerinde ve paydaşlarımızda gereken farkındalığı yaratmak ve çözüm odaklı yaklaşımlarla bu amaca hizmet edecek imkânları sağlamak TÜRKLİM’in faaliyetlerinin odağında yer alıyor. Günümüze kadar gelen süreç içinde sayıları ve kapasiteleri gittikçe artan özel sektör liman ve iskele işletmecilerinin sektörel sorunlarına ortak bir platformda çözüm aramak ve dayanışmayı sağlamak maksadıyla 1996 yılında Marmara Liman İşletmecileri Derneği (MARLİM) kurulmuştu. İlk kurulduğunda, İzmit Körfez’inde bulunan iskele ve terminallerin çoğunlukta olduğu derneğin üye yapısı sonradan Gemlik ve Ambarlı’daki limanların katılımı ile tüm Marmara Denizi’ne yayıldı. Derneğimiz, 2002 yılında faaliyet alanını Türkiye bütününe yayarak, merkezini İstanbul’a taşımıştır. Derneğimizin temsil ettiği kuruluşların ülke ekonomisindeki yeri ve Türkiye çapında faaliyet göstermesi nedeniyle derneğimiz, 07.02.2006 yılında T.C. İçişleri Bakanlığı’nın onayı ile unvanını Türkiye Liman İşletmecileri Derneği “TÜRKLİM” olarak değiştirmiştir. Bu gelişme ile diğer bölgelerdeki özel sektör liman işletmelerinin de katılımı ile derneğimizin faaliyet alanı tüm Türkiye sahillerini kapsamıştır. TÜRKLİM’in değerli bir mottosu var: “TÜRKLİM; ülkemizin iç ve dış ticaretinin ve deniz yoluyla yapılan turizmin temel yapı taşı olan liman işletmelerimizin ve limancılık sektörünün tek ve en güçlü sivil toplum örgütüdür.”

International Association of Ports and Harbors (IAPH) ve Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) aktif üyesi olan TÜRKLİM, sadece ülkemizdeki değil, dünya ve Avrupa Birliği ile ilgili gelişmeleri yakından takip etmekte ve dernek üyesi limanları bilgilendirmektedir.

 

Pandemi süreci aslında limanlarımızın, lojistik sektörünün ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Önümüzdeki süreçte limancılık anlamında neler olacak? Nasıl bir büyüme öngörüyorsunuz?

Bir yandan hayatımızın her alanında baş döndürücü bir hızla ilerleyen, bazen mutluluk bazen de endişe veren teknolojik gelişmeler varken, bir yandan da yaşadığımız Pandemiyle birlikte hayatımıza giren en önemli iş modeli bir o kadar trajik tanımı “belirsizliği yönetmek” oldu. Pandemiyle beraber ortaya çıkan küresel ticaret zincirlerindeki kırılmayı ve bunun sonuçlarını hala yaşamaya devam ediyoruz.

Pandeminin ilk etkilerinin görülmesi üzerine her sektörde olduğu gibi limancılık sektöründe de çok fazla belirsizlik ve bilgi kirliliği olduğunu fark edince hızlı reaksiyon göstererek “Türkiye Limanları Covid-19 Ekonomik Etki Analizi” adlı aylık bültenlerimizi yayınlamaya başladık. Bu çalışma Mart - Aralık 2020 tarihleri arasında aylık olarak yayınlandı. Yaptığımız çalışmanın temel amacı pandeminin limancılık sektörünün temel unsurlarına olan etkilerini ölçmek, doğru bilgiye ulaşmak ve gerekli önlemleri alabilmekti. Bu kapsamda; Limanlara Uğrak Yapan Gemi Sayısındaki Azalma Oranı, Gemilere Yönelik İlave Kısıtlamaların Artış Oranı, İlave Prosedürlerden Dolayı Gemilerin Bekleme Sürelerindeki Artış Oranı, Hinterlant Taşımalarındaki Gecikmelerin Artış Oranı, Limanlardaki Depo/Antrepoların Kapasite Kullanımındaki Artış Oranı ve Liman ve Limanla İlişkili Kurumlarda Personel İstihdamındaki Azalma Oranlarını tespit ettik. Bunu yaparken de, danışmanlarımızın desteği ile bir bilimsel metodoloji izledik. Öncelikle bir anket geliştirdik ve bu anketi düzenli aralıklarla üyelerimize iletmeye başladık. 2020 yılı Mart ayından başlamak üzere Aralık ayına kadar topladığımız verileri sıcağı sıcağına web sitemiz üzerinden kamuoyuna aktardık. Aylık raporlarımız halen web sitemizde mevcuttur, ilgilenenler web sitemizden erişebilir. Basit bir ifadeyle oranların yüksek olması bir sorun olduğu anlamına geliyor. İlk bakışta 2020 yılı Mart-Nisan-Mayıs döneminde verilerin oldukça anormal olduğu, sonrasında Temmuz 2020 ayından itibaren istikrarlı bir normalleşmenin görüldüğü izlenmiştir. 2020 yılı sonuna doğru sonraki çalışmalardan da görüleceği gibi veriler normalleşmeye başlayınca çalışmayı sonlandırdık. Nitekim limanlarımız o tarihten bu yana piyasa koşullarında çalışmalarını sürdürmektedir. Tabii bu arada pandemiden en fazla etkilenen kruvaziyer limanlarımız olmuştur. Pandemiyle birlikte bütünüyle duran kurvaziyer limanlarımızda hareketliliğin geçtiğimiz aylarda başladığını görüyoruz. Hem Galataport ve hem de Kuşadası Limanımıza dönük bir gemi trafiği başladı, yaza aylarına doğru bu hareketliliğin önemli miktarda artacağını bekliyoruz.

 

Dijitalleşme anlamında çok önemli bir dönem geçirdik, bu süreç devam edecek gibi görünüyor. Bu anlamda yatırımları nasıl planlamak gerekir?

Bildiğiniz gibi 2009 yılında dünya ağır bir ekonomik kriz geçirdi. Bu krizin kalıcı etkileri oldu. Bunu nerden anlıyoruz? Çünkü kriz öncesindeki dünya ticareti ve hasılasındaki gelişim rakamlarına bir daha ulaşılamadı. Bu durum neredeyse tüm sektörlerde ciroların ve dolayısıyla karların düşmesine ve maliyetlerin sorgulanmasına neden oldu. Bu krizi takiben Almanya’nın “Endüstri 4.0” kavramını ilk kez bir fuarda ortaya attığında yıl 2011 idi. Daha sonra bu kavram dijital dönüşüm olarak hızla küresel bir uygulamaya dönüştü. Dijital dönüşüm; önerdiği yapay zekâ, büyük veri, nesnelerin interneti, ileri düzey otomasyon gibi teknolojiler ile küresel dönüşüm için aranan bir kan oldu. Bu dönüşümün durdurulması mümkün değil. Çünkü kalitenin, hızın ve sanal ticaretin önünü kesemezsiniz. Ülke ve birey olarak uyum göstermek zorundasınız. Konuya limancılık sektörü açısından bakarsak uyum gösteren değil, dijital dönüşümün öncü iş dallarından birisidir. 2009 krizi nasıl yeni bir teknoloji devrimi üzerinden yürütülen bir değişim ve paradigma yarattı ise, bunun hayata geçse de istenilen hıza ve yaygınlığa ulaşmakta sorunlar yaşanıyordu. Nasıl 2009 krizi bir dijital devrimi tetiklemişse, yaşanan Pandemi de bu değişimi olağanüstü hızlandırdığı gibi bunun dışında kalmayı imkânsız hale getirdi. Bugün dünyada 100’e yakın liman tesisi tam ya da yarı otomasyon ile yönetiliyor. Ülkemizde ofis ortamında rıhtım operasyonlarını yürüten limanlarımız var. Neredeyse tüm limanlarımızda kullanılan “Terminal Operasyon Sistemleri” “CRM” ve başka tamamlayıcı ERP uygulamalarıyla sektörümüz bu yeni dönüşüme hızla adapte oluyor. Özellikle konteyner terminallerinde bu dönüşüm oldukça hızlı ilerliyor. Elbette planlama çok önemli, bu planlamanın değişimin getirdiği riskleri de dikkate alması gerekiyor. Nitekim “siber güvenlik riski” dijital dönüşümün bir ürünüdür ve TÜRKLİM’in de çalışma gruplarından birisi bu konuya eğilmektedir. Bu değişim limanların örgüt yapısını da etkiliyor. Artık limanlarımız, bilişim ve siber güvenlik uzmanlarının örgüt içinde çok kritik roller üstlendiği bir örgütsel değişimin içindedir. 

 

TÜRKLİM çatısı altında birçok liman işletmesi var. Yeni dönemde planladığınız çalışmalar, stratejiler neler? 2022’de nasıl bir dünya bekliyor bizi?

Her ne kadar Türkiye’de 200’ü geçen KTİİ iznine sahip kıyı tesisi olsa da TÜRKLİM’in bugün 70 üyesi var. Küresel liman operatörü firmalarımız da dahil olmak üzere ülkemizin tüm lider firmalarını temsil ediyor. Bu üyeler ülkemizdeki yük faaliyetlerinin oldukça önemli oranlarını elleçliyorlar. 2020 yılı verilerine göre konteyner hareketinin %96’sını, genel kargo/kuru dökme yük hareketinin %68’ini, sıvı kimyasal yük hareketinin %100’ünü ve kruvaziyer turizminin %95’ini elleçliyorlar. Gelecek üç yıllık dönemde üye sayımızın giderek artacağını göreceğiz. Çünkü TÜRKLİM üyesi olan limancılık sektörümüz açısından bir kıymet ve anlam da ifade ediyor. Dolayısıyla TÜRKLİM üyelerinden aldığı güç ile ülkemizde limancılık sektörünün tek ve en güçlü sivil toplum örgütüdür. TÜRKLİM limancılık sektörünün sesi olmakla birlikte kulağıdır da. Hatta gücümüz üyelerimizi dinlemekten onların sorunlarını gerekli platformlara taşımaktan ve çözüm bulmamızdan kaynaklanıyor. İletişimin gücüne inanıyoruz. Hem kamunun ilgili birimleri, hem de kamuoyuyla doğru ve sağlıklı bir iletişime çok önem veriyoruz. Bu bilinçle pandeminin devam ettiği gerçeğini de görerek ve yaşayarak, belirsizliği yönetmenin son derece önemli olduğunu görerek, dünyadaki teknolojik, ekonomik ve sosyal dönüşümü de dikkate alarak TÜRKLİM’i yöneteceğiz. Özellikle çevre bilincinin ve çevre ile ilgili yaptırımların arttığı bir döneme giriyoruz. Elbette 2022 yılına ilişkin en temel beklentimiz Pandemi ortamının artık sona ermesi ve (bunu mecazi olarak söylemiyorum) insanlığın artık rahat bir nefes almasıdır. Bu kapsamda en temel stratejilerimiz ekonomik ve çevresel sürdürülebilirlik, yeşil dönüşümün sektörümüzdeki süreçlerini yönetmek, iletişimin yani ilgili taraflar ve paydaşlarımızla iş birliğinin geliştirilmesi, raporlar, bültenler ve eğitimler ile farkındalığın arttırılması, kronik sorunlara çözüm aranması ekseninde ilerleyecektir.

 

DTO sektörün çatı kuruluşu, önceki dönemde olduğu gibi bir arada çalışmalar planlanıyor mu?

Genel kurulumuza da katılan İMEK DTO’nun Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Tamer Kıran, “Hepimizin Odası” hareketi ile yola çıkmış ve 2018 yılında başkanlığa seçilmişti. Başkan bey sözünü tuttu ve sektörün çatı kuruluşu olarak tüm kesimler ile iyi ilişkiler kurduğu gibi bu makama gerek bilgisi, gerek mütevazılığı, gerekse de çalışkanlığı ile değer kattı. Bizim geçmişte de İMEAK DTO ile ilişkilerimiz vardı, fakat Tamer Başkan ile bu ilişkiler oldukça ciddi bir ivme kazanmıştır. TÜRKLİM bugün İMEAK DTO’da limancılık sektörü ile ilgili de sözü geçen bir sektörel kuruluştur. Gelecek dönemde İMEK DTO’da limancılık sektör grubunda çok daha aktif roller almayı hedefliyoruz. Nitekim genel kurulumuzda bu dileklerimizi karşılıklı olarak kamuoyu önünde dile getirdik. Bugün İMEAK DTO’nun limancılıkla ilgili meslek komitelerinde hem başkan ve hem de komite üyesi olan önemli arkadaşlarımız TÜRKLİM’in yeni seçilen yönetim kurulunda yer almışlardır. 

 

TÜRKLİM çatısı altında bir belgelendirme merkeziniz var. Buradaki çalışmalardan da bahseder misiniz?

TÜRKLİM, kendi sektörüne yön veren, çalışanlarını eğiten ve belgelendiren bir kuruluş olma yolunda yürüttüğü faaliyetler ile 2008 yılından itibaren Limancılık Meslek Standartları’nın belirlenmesi çalışmalarına başlamış ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Hazine Müsteşarlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından başlatılan “Türkiye’de Mesleki Yeterlilik Kurumunu (MYK) ve Ulusal Yeterlilik Sistemini Güçlendirme” adlı AB hibe projesini hayata geçirmiştir. Bu maksatla “TÜRKLİM KARİYERPORT: Mesleki Yeterlilik ve Personel Belgelendirme Merkezi Kurulması Projesi” hazırlanmış ve değerlendirme sonunda derneğimiz uygun görülerek 23.03.2011 tarihinde Merkezi Finans İhale Birimi ile sözleşme yapılarak projeye başlamıştır. Proje sonunda Mesleki Yeterlilik ve Personel Belgelendirme Merkezi derneğimizin yeni ofisinde kurulmuş olup, TÜRKAK Akreditasyonu sonunda hizmet vermeye başlamıştır. Ekim ayı sonu itibarıyla sektörde toplam 11.450’ye yakın personel belgelendirmiştir. Belgelendirilmesi yapılan 12 limancılık mesleğine baktığımızda bunlar;

Liman Pompa ve Tank Saha Operatörü, Liman Saha İstif Makineleri Operatörü – CRS ve ECS, Liman Vinç Operatörü – RTG ve SSG, Mobil Vinç Operatörü – MHC, Sahil ve Gemi Vinci, Liman Forklift Operatörü, Liman Kuru Yük Operasyon Elemanı (Puantör), İşaretçi, Kapı / Kantar Görevlisi, Liman Operasyon Planlamacısı, Terminal Çekici Operatörü, Liman RTG Operatörü ve Liman SSG Operatörü’dür. Her ne kadar aynı mesleklerle ilgili farklı kuruluşlarda belgelendirme yapsa da liman şirketlerimiz kendi öz kuruluşları olan TÜRKLİM’den bu hizmeti almaya devam edeceklerdir.

 

Çevre ve iklim krizi önümüzdeki dönemde en çok konuşulacak konuların başında geliyor. Limanlar çerçevesinden bakarsak, bu konularda ne gibi çalışmalar yapılıyor? Sizin de gündeminizde bu konular olacak mı?

Bu konu zaten ilk günden bu yana gündemimizde ve takibimizdeydi. Üretim sektörünü bu kadar ilgilendiren bir konunun tedarik zincirine bir etkisinin olmaması mümkün değil. Bildiğiniz gibi limanlar tedarik zincirlerinin en önemli altyapısıdır. TÜRKLİM olarak bu konuda konusunda uzman değerli bir danışman hocamıza görev verdik, danışmanımızın değerli yönlendirmeleri ve bilgi birikimi ile konuyu yakından takip ediyoruz. Bu sayede çevre ve iklim değişikliklerinin limanlara etkilerini ve Yeşil Mutabakat kapsamında atılması gereken stratejik adımları belirlemeyi, önlemler almayı hedefliyoruz. Bugünün evrensel değerleri insanın, çevrenin ve soluduğumuz havanın sürdürülebilirliğini sağlama odaklıdır. Neredeyse her endüstri dalında ve hayatımızdaki her detayda bu odaklanmanın etkileri görülmektedir. Doğası gereği küresel bir niteliği sahip olan ulaştırma sektörü ve sektörün tartışmasız en baskın ulaştırma şekli olan denizyolu taşımacılığı, bu değişimin her dönem öncülerinden birisi olmuştur.

 

TÜRKLİM çatısı altında çalışma gurupları var. Bu çalışma guruplarının faaliyetlerinden de bahseder misiniz? Masalarda öne çıkan konu başlıkları neler?

Çalışma gruplarımız bizim kendi içimizdeki en kritik organlardan birisidir. Sadece temsil edilen yük grubunda değil, aynı zamanda limancılık sektörü açısından kritik öneme sahip diğer konularda da çalışma grupları kuruyor ve etkin bir şekilde çalıştırıyoruz. Yönetim kurulu üyelerimizin her biri kendi alanındaki çalışma grubunun da başkanlığını yapıyor. Halihazırda her ay düzenli olarak toplanan 8 çalışma grubumuz var, bunlar elleçlenen yükü temsilen: Genel Kargo ve Kuru Dökme Yük, Konteyner, Ro-Ro ve Tekerlekli Yük, Sıvı Dökme Yük ve Kurvaziyer ve Yolcu Limanları, SEÇ-İSG, Siber Güvenlik ve Yeşil Dönüşüm/GreenDeal çalışma gruplarıdır. Çalışma gruplarımızda sektörümüze ilişkin sorunlar tartışılmakta, eğer bu sorunların benzerleri daha öne farklı bir üyemizde yaşandıysa deneyimler aktarılmakta, yaygın bir sorun ise en iyi uygulamalar örnek olarak gösterilmekte ve tüm bu süreç titizlikle raporlanmaktadır. Bu sayede tamamen uzmanlık gerektiren, kitaplarda ve makalelerde bulamayacağınız, deneyime ve tecrübeye dayanan bir bilgi birikiminin üyelerimiz arasında aktarımı ve tartışması sağlanmaktadır. Böylece bir tehlikeli iş dalı olan limancılık sektöründe emniyet ve güvenlikle ilgili kusur ve risklerin minimize edilmesi sağlanmaktadır. Aynı zamanda bu çalışma gruplarında uygulamaya ve deneyime dayalı bilgi birikimi, akıllı uygulamalar konusundakiöneriler idare ve diğer paydaşlarımızla yapılan tüm çalışmalarımıza yöne vermektedir. Önümüzdeki dönemde sektörün ve üyelerimizin ihtiyaçlarına göre ya da bölgesel ve küresel dinamiklere göre yeni çalışma grupları ilave etmemiz de olasıdır.

 

Yeni yönetimde, yeni dönemde nasıl bir çalışma anlayışınız olacak? Nasıl bir vizyon planınız var?

TÜRKLİM, kurulduğu 1996 yılından bu yana Türkiye’de limancılık sektörünün sesi olmuş, limanların ekonomik ve sosyal değer yaratma yeteneklerini güçlendiren politikaları geliştirmiş ve savunmuştur. TÜRKLİM, ülkemizde limancılık sektörünün güçlü ve tek sivil toplum örgütü olarak sektöre ilişkin ortak sorunları çözmeye, sürdürülebilir uygulamaları geliştirmeye ve limanların denizcilik sektörlerine ve ülkemize verdiği hizmetleri sürekli iyileştirmeye odaklanmıştır. Kamu kuruluşları ve üye limanları ile ilişkileri oldukça güçlü olan TÜRKLİM, bu yeteneği ile sektöre ilişkin doğru bilginin üretilmesine ve bu değerli bilginin kamuoyu ile paylaşımına önem vermektedir. TÜRKLİM, dış ticaretimizin ve Türkiye limancılık sektörünün gelişimi içi çalışmakta, toplumun yararına daha temiz, daha güvenli ve çevresel açıdan sürdürülebilir yarınları hedeflemektedir. Diğer taraftan ülkemize baktığımızda Türkiye Doğu medeniyetlerinin batısında, batı medeniyetlerinin doğusunda yer alan çok kültürlü bir ülke olarak geçmişten bu yana pek çok uluslararası ticaret güzergahının üzerinde yer almış, lojistik hafızası oldukça güçlü bir ülkedir. Uzun yıllardır uluslararası sistemle sağladığı entegrasyon ve Avrupa Birliği (AB) tam üyelik perspektifiyle merkezi konumu, iletişim altyapısı ve bulunduğu coğrafyanın sağladığı avantajlarla çokuluslu şirketler ve küresel ticaret için de önemli bir bölgesel merkez konumundadır. Bu bölgesel merkez konumunu bir üretim, dağıtım ve lojistik avantaja dönüştürmek ülke olarak en önemli görevimizdir. Burada TÜRKLİM’e de büyük roller düşmektedir.

 

Son olarak özellikle öne çıkarmak istediğiniz bir konu, bir mesaj var mı?

Genel kurul konuşmamda da ilk sözlerim seçilen bu yeni yönetimin Cumhuriyetimizin 100. Yılı olan 2023 yılında da görevde olacağını belirtmiştim. Bu durum aynı zamanda sektörümüzün 100. yıldaki ve sonrasındaki hedefleri açısından da önemlidir. Üreten, gelişen, adil bir gelir dağılımıyla zenginleşen, teknolojiyi içselleştirmiş modern ve çağdaş bir ülke olma hedefimiz aynı zamanda Cumhuriyetimizin de hedefidir. Atatürk’ün denizciliği devletin ve toplumun en önemli ülküsü yapma hedefi; denizlere hâkim olmanın ve denizci bir millet olmanın da önemini çok daha iyi anlamalı ve çalışmalıyız. Bu hedefler doğrultusunda; 2050 yılında karbon-nötr olma hedefine yönelik yeşil ekonomi yol haritasının gerekliliklerini tüm paydaşlarının katılımıyla hazırlayan, kararlı uygulamaları sinerji içinde gerçekleştirecek kurumsal yapıları oluşturan, ekosistemin dengesini gözeten, gelecek kuşaklara yeşil ekonomik dönüşümü içselleştirmiş bir liman yönetim modeli sunan ve her şeyden öte limancılık işkolumuzda toplumsal cinsiyet eşitliğini vazgeçilmez bir iş modeli haline getirmiş bir limancılık sektörünün temellerini ve paradigmasını oluşturma görevi şüphesiz ki TÜRKLİM’in en öncelikli vizyonudur. Doğal olarak uluslararası bağlantıları, küresel ortaklık ve paydaşlık nitelikleri çok yüksek seviyede olan limancılık sektörünün bu paradigma ve iş modeli etrafında yükselmesinin ve büyümesinin önünü açmak, başta yeşil dönüşüm olmak üzere küresel uygulamalarla uyumlu bir şekilde limancılık sektörümüzü çok daha yüksek bir seviyeye taşımak amacıyla yol haritalarını, ihtiyaç ve etki analizlerini, kapasite ihtiyaçlarını ve mevzuat gereksinimlerini belirleyecek çalışmalarını başta kamu idaremiz olmak üzere tüm paydaşlarımızla birlikte yapmak TÜRKLİM’in temel görevleri arasında olacaktır.

 

Her yıl yayınladığımız sektör raporlarını bu yıl en geç Nisan 2022 ayı sonuna kadar yayınlayacağız. Bu yılki sektör raporumuzun esas konusu “Vizyon 2050” olacak. Türkiye’nin 2050 yılına dönük tahminleri ve bunun arkasındaki öngörülerimizi yayınlayacağız. Bundan 15 sene önce Vizyon 2023 raporumuzu yayınlamıştık. Bu raporumuz son 15 yıldır hem kamu idaremizin, hem de özel kuruluşların limancılıkla ilgili yaptığı tüm çalışmaların referansı olmuştu. Vizyon 2050’de 2023 yılı için yapılan öngörüleri de gerçekleşen değerlerle karşılaştıracağız. Yine yakın bir zamanda Türkiye’de faaliyette olan küresel liman operatörlerimizle ilgili de çok değerli bir çalışmayı kamuoyuna sunacağız. 2021 yılında yayınladığımız, çok ses getiren “Türkiye Limanları Ekonomik Etki analizi” gibi daha çok sayıda sürpriz raporlarımız da olacak. 

Vira Haber/ Deniz Ticareti Dergisi

Bu haber toplam 7521 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.