Türkiye'nin Maldivleri elden gidiyor
Türkiye'nin Maldivleri'ni tehdit eden gölet projesine halk dava açtı, mahkeme bir sakınca görmedi...
Burdur'un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü, Maldivleri andıran kumsalları ve turkuaz rengiyle Türkiye'nin en güzel göllerinden biri.
185 metreyi bulan derinliğiyle dikkat çeken Salda, güneybatı bölgesinde bulunan hidromagnezit oluşumlu kayalıklar nedeniyle bilim insanlarınca Mars gezegenine benzetiliyor. Ancak 1989 yılında doğal sit alanı olarak koruma altına alınan Salda Gölü'nün rengi en görkemli döneminde solmak üzere.
Gölü besleyen en önemli kaynak olan Düden Çayı üzerinde DSİ tarafından inşa edilen göletin ardından Kayadibi köyünde yapımına başlanan ikinci gölete karşı Burdurlu vatandaşlar dava açtı. Ancak bir harita mühendisi, jeolog ve çevre mühendisinden oluşan bilirkişilerin hazırladığı rapora dayanan Isparta İdare Mahkemesi, Salda Gölü'nün kaderini etkileyecek göletin yapımında bir sakınca görmedi ve projeyi hukuka uygun buldu.
Bilirkişi ekibinde ekolog ve hidrobiyolog bulunmadığı için davacıların yaptığı itiraz ise kabul edilmedi. Böylece Türkiye'nin nazar boncuğu göllerinden birinin daha kaderi yalnızca üç mühendisin yazdığı bir raporla belirlenmiş oldu.
Göller Bölgesinin en güzel göllerinden biri olan Burdur'un Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü'nü besleyen en önemli kaynak olan Düden Çayı'nda iki yıl önce bir gölet inşa edilmeye başlandı. Ancak son yıllarda giderek hacmini yitiren ve kirlenmeye başlanan göle ulaşan suyu tutacak olan bu gölet projesine yönelik tepkiler dinmeden DSİ 18. Bölge Müdürlüğü ikinci bir gölet projesine daha başladı.
SALDA GÖLÜNÜ TEHDİT EDEN GÖLETE DAV AÇTILAR
Salda Gölü kıyısındaki Kayadibi köyünde inşasına başlanan "Kayadibi Göleti ve Sulamasına Ait Malzeme Ocakları'na Burdur Valiliği tarafından Kasım 2016'da 'ÇED Gerekli Değildir" kararı verildi. Gölet projesinin ve projeye dolgu malzemesi sağlayacak olan taş ocağının, sit alanı olan Salda Gölü'ne zarar vereceğini savunan Burdurlu yurttaşlar Valiliğin verdiği ÇED Gerekli Değildir kararının iptali için dava açtı.
'GÖLET PROJESİ SALDA GÖLÜNÜN DENGESİNİ BOZACAK'
Isparta İdare Mahkemesi'nde açılan dava dilekçesinde özetle, DSİ tarafından inşa edilecek olan gölet projesinin Salda Gölü'nün besin ve oksijen dengesini bozarak çevreye ve canlı yaşamına olumsuz etki edeceği savunuldu.
BİLİRKİŞİ HEYETİNE İTİRAZ KABUL EDİLMEDİ
Mahkemenin atadığı harita, jeoloji ve çevre mühendislerinden oluşan üç bilirkişi, proje alanında inceleme yaptı. Ancak mahkemenin atadığı bilirkişiler arasında, doğal bir göl olan Salda'nın sucul yaşamı ve ekosistemini değerlendirecek uzmanların olmadığını gören davacılar, bir ekolog ve hidrobiyolog bulunması için duruma itiraz etti. Mahkeme ise bu itirazı reddetti.
SALDA'NIN KADERİNİ ÜÇ MÜHENDİS BELİRLEDİ
Harita Mühendisi İlhan Özkan, Jeoloji Mühendisi Yılmaz Altın ve Çevre Mühendisi Özlem Orhan'dan oluşan bilirkişi heyeti, DSİ tarafından inşa edilen gölet projesi için ÇED raporu hazırlanmasına gerek olmadığı yönünde görüş bildirdi. Bilirkişiler, mahkemeye sunduğu raporlarında, göletle ilgili proje tanıtım dosyasının büyük ölçüde yeterli şekilde hazırlandığı yönünde kanaat belirterek, belirlenen küçük eksikliklerin de giderilebileceğini kaydettiler.
"TAŞ OCAĞINDAKİ ÜRETİM TEKNOLOJİSİ GÜNÜMÜZE UYGUN"
İnşa edilecek gölet ve taş ocağı projesiyle ilgili görüş ve kanaatlerin yer aldığı bilirkişi raporunda, Salda Gölü'nün ekosisteminin bundan nasıl etkileneceği yönündeki bilgilere yer verilmemesi dikkat çekiyor. "Malzeme ocaklarında kullanılması planlanan üretim teknolojisinin günümü koşullarına uygun olduğu görülmüştür" ifadelerine yer verilen bilirkişi raporu doğrultusunda kararını veren Isparta İdare Mahkemesi, Salda Gölü'nün kaderini doğrudan etkilemesi beklenen gölet projesi için Burdur Valiliği'nce verilen ÇED Gerekli Değildir kararının hukuka uygun bulunduğuna hükmederek davayı reddetti.
DAVACILAR MAHKEME KARARINA İTİRAZ ETTİ
Böylece çevresi onlarca göletle kuşatılarak su kaynaklarının önü kesilen ve giderek kuruyan Burdur Gölü'nün ardından Salda Gölü'nün çevresinin de göletlerle doldurulmasının önü açıldı. Gözler şimdi davacıların yerel mahkemenin verdiği karara yaptıkları itirazı değerlendirecek olan Yargıtay'ın vereceği kararda.
TÜRKİYE'NİN EN TEMİZ GÖLLERİNDEN BİRİ
Yüksek alkalin içeren ve ekolojik dengesini halen koruyan Salda, suyu en temiz göllerimizin başında geliyordu. Endemik Salda yosun balığına da ev sahipliği yapan göl ve çevresi, Maldivleri aratmayan görüntüsüyle son yıllarda doğa ve kamp tutkunlarının da gözdesi oldu. 110 kuş türünün de yaşam alanı olan Salda Gölü, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye'nin tanıtımında kullanılmaya başlanmıştı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na bağlı Milli Parklar 6. Bölge Müdürlüğü ise son yıllarda ziyaretçi yoğunluğu artan Salda Gölü'nün daha sağlıklı kullanılabilmesi amacıyla bir süre önce proje başlattı. Bu kapsamda gölün tabiat parkı olarak ayrılan bölümünde kır lokantası inşa ediliyor.
BAKANLIK BİR ELİYLE KORUMAYA DİĞERİYLE YOK ETMEYE ÇALIŞIYOR
Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı iki ayrı kurum olan DSİ ve DKMP (Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü), koruma altındaki bir göl için birbiriyle çelişen iki ayrı projenin inşaatını aynı anda yürütüyor. DSİ Salda Gölü'nün su kaynaklarından biri üzerinde gölün kaderini doğrudan etkileyecek gölet inşa ederken, DKMP ise korunan alan olan gölün ve çevresinin turizm ve ekolojik değerlerinin korunarak ekonomik kazanç sağlamayı amaçlayan kır lokantası yapıyor.
SALDA'YI BESLEYEN DERELERİN ÖNÜ GÖLETLERLE KESİLDİ
Göletlerle kuşatılmaya başlanan Salda Gölü'nü düzenli olarak besleyen tek su kaynağı Düden Çayı. Üzerine gölet yapılan bu çayın dışında mevsimsel akış gösteren Doğanbaba, Köpekçayı, Karanlıkdere, Kuruçay ve Kayadibi dereleri yaz aylarında kuruyor. Ancak buna rağmen Doğanbaba ve Kuruçay'ın ardından Kayadibi deresine de gölet yapılması eleştiri konusu oluyor. Çünkü uzmanlara göre Salda Gölü'nün varlığını koruması, gölü besleyen tatlı su kaynaklarının düzenli akışına bağlı. Aksi halde Salda Gölü de son 40 yılda üçte biri kuruyan Burdur Gölü'nün kaderini paylaşacak.
GÖLET PROJELERİ ENDÜSTRİYEL TARIMI TEŞVİK EDİYOR
Gölet projeleriyle endüstriyel tarımın teşvik edilmesiyle bölgede yoğun su tüketimiyle üretilen silajlık mısır, pancar ve sulu tarım sahaları artıyor. Yem bitkilerine bağlı endüstriyel hayvancılık ise sağladığı kısa vadeli kazançlar uğruna bölgedeki üreticilerin, uzun vadede büyük ekolojik e ekonomik kayıplara yol açacak yıkım projelerini desteklemesini sağlıyor.
Kaynak: OdaTv | Yusuf Yavuz
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.