Türkiye'nin ilk yerli uçağı TRJ-628
Türk Havacılık Sanayii, yeni bir çağa giriyor. Türkiye’de üretilen uçakların hem ülke ihtiyaçlarını karşılaması hem de tüm dünyaya pazarlanması hedefleniyor.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın koordine ve himayelerinde başlatılan ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yürütülen 'Bölgesel Yolcu Uçağı' Projesi ile Türk havacılık sanayiinde önemli seviyede teknolojik yetkinlik kazanılacak ve işgücü istihdamı sağlanacak.
Savunma Sanayii İcra Komitesi tarafından ana yüklenici olarak görevlendirilen STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. (STM) ile ABD’de Eren ve Fatih Özmen çiftinin sahibi olduğu Sierra Nevada Corporation (SNC) arasında bir mutabakat imzalandı. STM, Savunma Sanayii Müsteşarlığı iştiraki olarak, Milli Gemi Projesi (MİLGEM) başta olmak üzere, hayata geçirilmiş çok sayıda önemli projenin yüklenicisi konumunda Türk savunma sanayine hizmet veriyor
İstanbul Haliç Kongre Merkezi’ndeki “Yerli Uçak” tanıtım töreninde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, projenin Türkiye ekonomisine getireceği katma değere değinerek, “Bir an önce, üretime hazır, sertifikasyonu olan bir model üzerinde yoğunlaşmak gerekiyordu. Dornier’in tüm telif haklarının alınmasıyla bu çalışma tamamlanıyor. 2023 yılında Milli bölgesel uçağımız ile milli muharip uçağımız aynı anda göklerde olacak. Bu aslında toplumumuzu da birbirine entegre eden bir proje. Bölgesel uçaklarımız ile herkes her yere uçabilecek. Bu uçaklarla sivil ve askeri ihtiyaçların karşılanacağı çok yeni bir dönem başlıyor” diye konuştu.
Fatih Özmen - Eren Özmen çiftinin sahip olduğu SNC firması, 3000’den fazla çalışanıyla havacılık ve uzay alanında 50 yılı aşkın bir süredir sistem entegratörü ve elektronik sistem sağlayıcısı olarak Amerika'da faaliyet gösteriyor. Bu iki önemli firmanın işbirliği sonucunda, tamamen özgün olarak tasarlanıp geliştirilecek olan 60-70 yolcu kapasiteli milli uçak TRJ-628, 2023 yılına kadar göklerde olacak. Söz konusu proje ile Türkiye, tüm fikri ve sınai mülkiyet hakları kendine ait olacak şekilde küresel ölçekte pazarlanabilir özgün uçaklara sahip, dünya sivil havacılığının önemli aktörlerden biri haline gelecek
Bölgesel milli uçak, TRJ-628’e giden yolda süreci hızlandırmak amacıyla, halen çeşitli ülkelerde aktif olarak kullanılmakta olan 32 kişilik bir uçak modernize edilerek TRJ-328 ve T-328 adıyla Türkiye’de kurulacak bir tesiste üretilecek. Teknoloji transferi yapılarak üretilecek Jet ve turboprop (pervaneli) motor seçenekli bu uçakların da tüm fikri ve sınai mülkiyet hakları Türkiye'ye ait olacak.
Türkiye’de kurulacak fabrikada imal edilecek uçakların alt sistemlerinin üretiminde STM önderliğinde Türkiye’nin havacılık firmalarının da görev alması öngörülüyor. Yerli sanayimizin azami katkısıyla hayata geçirilecek olan 'Yerli Yolcu Uçağı' projesi, ülkemizde KOBİ seviyesindeki havacılık endüstrisinin gelişimine de önemli katkılar sunacak.
İki farklı motor seçeneği ve çok amaçlı kullanım
Tamamen yerli imkânlarla geliştirilecek olan 60-70 yolcu kapasiteli milli uçağın TRJ-628 ve TR-628 adlarıyla “jet” ve “turboprop” olarak Türkiye’de geliştirilmesi ve üretilmesi öngörülüyor. Bu uçaklara ait hız, menzil ve diğer teknik detaylar, tasarım ve geliştirme aşamasında belirlenecek.
32 kişilik jet motorlu olarak üretilecek TRJ-328 uçağı, 3.720 kilometre uçuş menziline sahip olacak. Saatte 750 kilometre hızla gidebilen bu uçakların kalkışı için yaklaşık 1400 metrelik kısa pistler bile yeterli olacak. Aynı uçağın T-328 turboprop modeli ise saatte 620 kilometre hızla 1.850 kilometre menzile uçabilecek. TRJ-328 ve T-328 uçakları, yolcu uçağı haricinde kamu ve özel sektör ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde ambulans uçak, deniz karakol uçağı, VIP uçak, askeri nakliye uçağı ya da istihbarat görevleri için de kullanılabilecek.
Türkiye’de üretilecek olan uçaklar, Türk havacılık sanayii açısından çok önemli avantajları da beraberinde getiriyor. Bu uçaklarla, kısa mesafelerde büyük uçaklara göre yüksek dolulukta çapraz uçuşlar yapılabilmesinin getireceği maliyet avantajları ile Türk ekonomisine çok ciddi katma değer sağlanacak. Uçakların kısa pistlere ve uygun olmayan zeminlere iniş kalkış yapabilecek olması sebebiyle yurt içi uçuş ağı küçük şehirleri de içine alacak şekilde genişleyecek.
Yerli yolcu uçağında HAVELSAN
Milli bölgesel uçağın tüm görev kritik ve görev destek yazılımlarının milli olarak uluslararası sivil havacılık kriterlerine uygun olarak geliştirilmesi ülkemiz için en önemli kazanım olacaktır. Sivil uçaklardaki yazılım kontrolü savaş uçaklarından bile fazladır. BOEING 787 Dreamliner yolcu uçağının uçması için yaklaşık 7 milyon satır kritik görev yazılımı geliştirmiştir. Platformlar her gün daha akıllı, hızlı, enerji tasarrufu yüksek ve etkin bir şekilde kumanda ile kontrol edilmektedir. Tüm bu kabiliyetler yüksek hızlı donanımlar üzerinde çalışan yazılımlar ile gerçekleştirilmektedir. Son geliştirilen F35 savaş uçağı 8 milyon satır yazılım ile kontrol edilmektedir. Bir önceki model olan F22 savaş uçağı için 2 milyon satır yazılım yeterli görülmüştü. Ford firmasının yeni aracı GT 10 milyon satır yazılımla kontrol edilmektedir.
Milli uçağımızın en üst teknolojilerle donatılacağını öngören HAVELSAN, siber ataklara karşı güvenli, havacılık kriterlerine uygun olarak tüm yazılımlarını Türk mühendisleri ile geliştirmeyi hedeflemektedir.
Geliştirilecek uçağın yerli iş payı içerisinde HAVELSAN tüm görev kritik ve görev destek yazılımlarının geliştirilmesi ile ilgili tecrübesini bu projeye aktarabilecek hazırlık içerisinde. Bilindiği üzere HAVELSAN Barış Kartalı projesinde en yüksek iş payına sahip olan Türk firması ve ana alt yüklenici. Barış Kartalı projesinde HAVELSAN’ın iş payı üç yüz milyon doları aşmış durumda. Hatırlanacağı üzere Hava Kuvvetleri Bilgi Sistemi (HvBS) HAVELSAN tarafından geliştirildi ve uzun yıllardır geliştirilmeye devam edilerek tüm yönleri ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın lojistik yönetim sistemleri dahil en küçük görev ihtiyacına bile cevap verebilir durumda.
HAVELSAN’ın yazılım geliştirme becerileri sadece görev kritik veya görev destek yazılımları ile sınırlı değil. Hali hazırda geliştirilmesi tamamlanmış ve THY ticari platformları ile denemeleri devam eden Kabin İçi Eğlence Sistemi Türkiye’de geliştirilen ilk yerli Kabin İçi Eğlence sistemi de bölgesel uçaklarımızda kullanılabilir durumda. Yolcuların kişisel elektronik cihazlarına (tabletler, dizüstü bilgisayarlar, akıllı telefonlar) IOS, Android ve web uygulamaları üzerinden kablosuz ağ bağlantısı (Wi-Fi) aracılığıyla hizmet verecek olan sistem, HAVELSAN’ın sivil havacılık sektöründe de yükselen yerli katkısının başarılı örneklerinden biri konumunda bulunuyor.
THY ile ortak bir proje olarak HAVELSAN tarafından geliştirilmeye devam eden AHM (Uçuş Kontrol Sistemi) bir uçuş doktoru görevi yapıyor. HAVELSAN tarafından geliştirilmekte olan bu sistem bir uçuş süresince ve sonrasında uçuş izleme analiz aracı olarak değerlendirilmekte.
HAVELSAN büyük atılım projesi olan HvBS projesinde kazandığı tecrübeye ilave olarak lojistik bakım yönetim sistemi çözümlerinden başlayarak, aviyonik sistemlerin depo seviyesi bakımına kadar milli uçak projesinde görev alabilecek hazırlık seviyesinde.
HAVELSAN, en önemli yetkinlik alanlarından birisi olan Simülasyon ve Eğitim Sistemleri alanında da bölgesel uçak projesinde iş payı alabilecek durumda. Türk ve yabancı Silahlı Kuvvetleri için sayısız simülatör geliştirmiş olan HAVELSAN, sadece simülatör üretmiyor aynı zamanda simülasyon tabanlı tasarım geliştirme ve eğitim sistemleri alanındaki tecrübesini de bu projeye aktarabilecek hazırlık içerisinde.
virahaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.