Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak, tesisleşmedeki hızın artmasıyla Türkiye’nin yelkencilikte dünya lideri olacağını söyledi.

Türkiye Yelken Federasyonu Özlem Akdurak, yelkene olan ilginin gün geçtikçe arttığını, federasyona bağlı 150 yelken kulübünde yaklaşık 5 bin 700 sporcunun bulunduğunu bildirdi.

Türk yelkenciliğinin daha hızlı büyümesi için kıyı kanununda amatör faaliyetlere dönük iyileştirmeler yapılması gerektiğini savunan Akdurak, en pahalı sporlardan biri olan yelkenciliğin zorunlu giderlerine dikkati çekti.

Yelkenciliğin zorunlu giderlerine, kulüplerin kıyılardaki tesisleri için devlete ödediği kira bedeli de eklenince, yönetimsel açıdan çok zayıf duruma düştüğünü belirten Akdurak, "Bu durum, ileri seviye performans sporcusu yetiştiren kulüplerin sayısının artmamasına neden oluyor. Bugün, milli seviyede sporcu yetiştiren kulüplerin sayısı 15-20’yi geçmezken, olimpik sınıflarda bu sayı 4-5 kulüp ile sınırlı kalıyor. Kulüplerin üzerinden, ödedikleri ceza yükünü bir an önce kaldırmamız gerekiyor." dedi.

Akdurak, kıyı kanunundan doğan zorlu koşullara rağmen Türkiye’nin çok başarılı sporcular yetiştirdiğine vurguladı. Milli sporcuların 2017’de gençlik sınıflarında birer dünya ve Avrupa şampiyonluğunun olduğunu belirten Akdurak, bunun yanı sıra Avrupa ikincilikleri, takım yarışı Avrupa ve Asya ikincilikleri de dahil 30 uluslararası başarı elde ettiğini vurguladı.

Tesisleşme sorunundan Gençlik ve Spor Bakanlığının da bilgisi olduğunu ve kısa sürede çözüme kavuşacağını ümit ettiğini belirten Akdurak, şöyle devam etti:

Ülkemizin mükemmel coğrafi koşulları, dünyanın yelken merkezi konumuna gelmesi için çok uygun. Dünya yelkenciliğinin merkezi olmak istiyoruz. Türkiye’ye yabancı ülkelerin yelken takımlarında sonsuz ilgi var. Federasyonumuzun önderliğinde yapılan şampiyonalara en az 15-20 ülkenin sporcularını davet edebiliyoruz. Özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri kış aylarında antrenman yapacak iklimi ve rüzgar koşulları uygun beldeler aramaktalar. Bu kapsamda İtalya, İspanya, Fransa ve Yunanistan yelken faaliyetleri düzenleyerek bu talebi karşılıyor.

Federasyon olarak, Gençlik ve Spor Bakanlığının da desteği ile önümüzdeki yıllarda farklı sınıflarda dünya ve Avrupa şampiyonalarını Türkiye’ye getirmek istediklerini ifade etti.

Akdurak, bu sayede Türkiye’nin tanıtımına ve turizm gelirlerinin artışına katkıda bulunmak istediklerini vurgulayarak, "Yelkenciliğin her yaş grubuna uygun birçok sınıfında düzenlenecek uluslararası organizasyonlar, hem ülkemizin tanıtımı hem de iç ve dış turizmin canlanması için önem arz ediyor. Ülkemizin alternatif turizme en fazla ihtiyaç duyduğu bu dönemde yelken sporu tüm kıyı beldelerimizin tercih edilmesi açısından da çok önemli." şeklinde görüş belirtti.

Hedef olimpiyat madalyası

2018’e Miami World Cup’a olimpik olan FINN sınıfında bronz madalyayla başlandığını dile getiren Akdurak, 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda, Türk yelkenciliği için bir ilk olarak Türkiye’ye madalyalar kazandırmak istediklerini dile getirdi.

Olimpik sınıflarında artık sadece kota değil madalya almak için de çalışmalarına devam ettiklerini belirten Başkan Akdurak, şunları söyledi:

Yelkende olimpiyatlarda bugüne kadar hiç alınmayan madalyayı ülkemize kazandırmak için büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Olimpik olan rüzgar sörfü dalında bir kadın ve bir erkek sporcumuz yoğun bir şekilde hazırlıklarına devam ediyorlar. Dolayısıyla 2020 bizim için çok önemli. Gençlik ve Spor Bakanlığı, federasyonumuz, sponsorlarımız, antrenör ve sporcularımızla yoğun bir çaba içerisinde 2020’ye ümitle hazırlanıyoruz.

Federasyonun suya kıyısı olan Anadolu’nun bütün illerinde yelken sporunun yayılması konusunda çalışmalar yaptığını da belirten Akdurak, denizci nesiller yetiştirmek için mücadele ettiklerine işaret etti.

Vira Haber