1. HABERLER

  2. BALIKÇILIK

  3. Türkiye, AB su ürünleri pazarını ele geçiriyor
Türkiye, AB su ürünleri pazarını ele geçiriyor

Türkiye, AB su ürünleri pazarını ele geçiriyor

AB Komisyonu'nun Ticaretten Sorumlu Üyesi Karel De Gucht, AB su ürünleri endüstrisinin, Türkiye'den ihraç edilen su ürünü miktarının artışından endişe duyduğunu açıkladı.

A+A-

AB, Türkiye'den ihraç edilen su ürünlerinin 10 yılda 10 kat artması üzerine sübvansiyon incelemesi başlatıyor. AB Komisyonu'nun Ticaretten Sorumlu Üyesi Karel De Gucht, AB su ürünleri endüstrisinin, Türkiye'den ihraç edilen su ürünü miktarının artışından endişe duyduğunu belirterek, konunun piyasaları tehdit edip etmediğinin anlaşılması için AB-Türkiye Ortaklık Konseyi çerçevesinde danışmalarda bulunulacağını bildirdi.

AB Komisyonu'nun Ticaretten Sorumlu Üyesi Karel De Gucht, AB su ürünleri endüstrisinin, Türkiye'den AB'ye ihraç edilen su ürünü miktarının artışından endişe duyduğunu bildirdi.

De Gucht, Avrupa Parlamentosu Üyesi Jaroslaw Leszek Walesa'nın (Hristiyan Demokrat - Polonya) "Türkiye ve AB arasında çiftlik balıkçılığı ticaretinin durumu" konulu soru önergesini yanıtladı. Türkiye AB arasındaki su ürünleri ticaretinin adaletsiz ve dengesiz olduğuna ilişkin şikâyetler geldiğini belirten Walesa, durumun AB su ürünleri sektörünü etkilediğini bildirdi. Türk hükümetinin ülkenin su ürünleri endüstrisini sübvanse ettiğini, bunun adil olmayan bir rekabet yarattığını ve AB'nin rekabet gücünü Birlikteki büyüme ve istihdama zarar verdiğini belirten Walesa, "Türkiye su ürünleri üretimini çiftlik balıkçılığında doğrudan kilogram başına sübvanse ediyor. Ayrıca sübvansiyon organik ürünler söz konusu olduğunda yüzde 50 artıyor" dedi.

Sübvansiyon tablosunun Türk çiftlik balığı üreticilerinin ürünlerini AB'ye, birlikteki üretim uğruna ihraç yapmalarına imkân verdiğini kaydeden Walesa şu bilgileri verdi:

"-Eurostat'a göre Türkiye'de düşük fiyatlı alabalıkta toptan ithalat, 2003'te 2 bin ton iken 2011'de (yüzde 900'lük artışla) 20 bin ton oldu, oysa (FEAP verisine göre) AB üretimi yüzde 4 düştü. 1998 AB -Türkiye ortaklık anlaşması çerçevesinde, Türkiye ve AB arasında tarım ürünü ithalat ve ihracatında nicelik kısıtlaması ve tüm eşdeğer önlemler yasaklanmıştır. Böylece çiftlik balıkçılığı ürünleri ithalatı üzerinde bir tarife yoktur. Ancak Anlaşmanın 5'inci maddesi, "Tercihli rejimle ilgili olarak bir taraftan ithal edilen ürünlerin miktar ya da fiyatlarının, Topluluk ya da Türk piyasalarını zarara uğratması ya da rahatsızlık tehdidi oluşturması durumunda Ortaklık Konseyi içinde en kısa süre içinde danışmalar gerçekleştirilir. Bu acil bir durumda, Topluluk ya da Türk mevzuatı tarafından sağlanacak önlemler için bir engel teşkil etmez' hükmünü içeriyor."

Türk sübvansiyonunun anlaşmayı ihlal ettiğini ve AB'nin kendi su ürünlerini bu gibi adil olmayan bir rekabete karşı koruma ve kollamak için acil ve uygun faaliyette bulunması gerektiğini savunan Walesa, "Komisyon 1998 ortaklık anlaşmasının ihlal edilip edilmediğine kadar vermek üzeren bir soruşturma başlatacak mı?" sorusunu yöneltti.

DE GUCHT: ENDİŞELERDEN HABERDARIZ

AB Komisyonu'nun Ticaretten Sorumlu Üyesi Karel De Gucht ise yanıtında Komisyonun Türk Hükümeti tarafından su ürünleri ihracatına yönelik olarak planlanan sübvansiyondan ve AB su çiftlikleri sektörünün Türkiye'den AB'ye ihraç edilen su ürünleri miktarındaki artıştan duyduğu kaygıdan haberdar olduğunu bildirdi.

De Gucht, Türk hükümetinin kendi su ürünleri endüstrisini sübvanse ettiğini; Avrupa Topluluğu üyesi olmayan ülkelerden yapılan sübvanse edilmiş ithalata karşı koruma hakkında Konsey Düzenlemeleri hükümleri doğrultusunda, normal olarak bir şikâyet, telafi edici desteğe ilişkin yeterli kanıt, mağduriyet ve illiyet bağı sonucu konu gündemine geldiğinde Komisyon'un bir anti-sübvansiyon soruşturması başlatmayı gözönüne alacağını bildirdi.

Soru önergesinde dile getirilen AB-Türkiye Ortaklık Konseyi hükümlerinin devreye sokulmasıyla ilgili olarak da De Gucht, Komisyon'un konuya eğileceğini, Türkiye'den ithal edilen kültür balıklarının fiyat ve miktarlarının AB piyasasında bir rahatsızlığa neden olup olmadığını ya da bir tehdit oluşturup oluşturmadığının görülmesi gerektiğini, bu amaçla AB-Türkiye Ortaklık Konseyi çerçevesinde mümkün olan en kısa sürede danışmalarda bulunulacağını bildirdi.

virahaber.com

Bu haber toplam 995 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.