1. HABERLER

  2. GEMİ & YAT İNŞA

  3. Türk tersaneleri dev projelere talip olmaya başladı
Türk tersaneleri dev projelere talip olmaya başladı

Türk tersaneleri dev projelere talip olmaya başladı

Küresel ekonomik krize rağmen 10 yılda üretim kapasitesini 8’e katlayan,özel amaçlı gemi inşasında devlerle yarışa giren Türktersaneleri, şimdi de sektörü daha ileri taşıyacakfarklı projeler peşinde.

A+A-

Türk tersaneleri gözünü yeni projelere çevirdi. Özel amaçlı gemi inşasında anahtar teslim projelere imza atan ve bu alanda dünya devleri ile yarışan sektör, İzmit Köprüsü ve 3. Köprü gibi farklı projelerde de söz sahibi olmaya başlıyor.

Rüzgar enerjisi projelerinden iş almak için de görüşmelere başlayan tersanelerin bir kısmı, 3. Havalimanı projesinin çelik konstrüksiyon işini almak için hazırlık yapıyor. Tüm bunların yanı sıra Kanal İstanbul ve Karadeniz’de petrol arama projeleri de sektörün gündeminde. Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Başkanı Murat Kıran, “Gemi inşa sektöründe gerçekleştirilen çelik konstrüksiyonçalışmaları son derece komplike bir süreçtir ve uzmanlık gerektirmektedir. Dolayısıyla 3. Havalimanı gibi projelerin çelik konstrüksiyon işlerini Türk gemi inşa sanayi olarakbaşarıyla ve kolaylıkla yapabiliriz” dedi.

Yabancılar işbirliği yapmak istiyor

Türk tersanelerinin artık Türkiye’deki farklı projelerde de yer alamaya başladığına dikkat çeken GİSBİR Başkanı Murat Kıran, “İzmit Köprüsü ve 3. Köprü’nün tüm çelik konstrüksiyon işlerini tersanelerimiz üstlendi. Bahsi geçen projelere ek olarak rüzgar enerjisi projelerinde yer almak için görüşmelere başlayan firmalarımız var” diye konuştu. Sektörün 3. Havalimanı, Kanal İstanbul gibi projelerde de Türk gemi inşa sanayinin söz sahibi olmak istediğini belirten Kıran şu ifadede bulundu: “3. Havalimanı projesinin işleri için ihaleye hazırlanıyoruz. Gemi inşa sanayinde gerçekleştirilen çelik konstrüksiyon çalışmaları orada yapılanlardan çok daha komplike. Dolayısıyla Türk tersanelerinin bu projelere başarıyla hizmet edebileceğine inanıyoruz. Gemi inşa sanayinin faaliyet alanına giren birçok projeye sahip olacakKanal İstanbul projesi de Türk gemi inşa sanayine iş getirisi sağlayabilir. Hatta o konuda dünyanın ileri gelen dredger (kazıcı, delici gemi) firmalarından bizimle görüşmeye gelen firmalar var. Burada ciddi bir iş potansiyeli olduğunu biliyorlar ve işbirliği yapmak istiyorlar.”

‘Offshore pazarında söz sahibi olacağız’

Niş market gemi inşasında Türk gemi inşa sanayinin önemli bir noktaya geldiğini ve başarılı projelere imza attığını vurgulayan Kıran, “Türk tersaneleri bu alanda Norveç gibi ülkelere anahtar teslim projeler yapıyor. Petrol tankeri, kimyasal tanker, dökme yük gemisi, konteyner gemileri, offshore platform destek gemileri, heavylifting gemiler, çok amaçlı gemiler, savaş gemileri, sahil güvenlik botu, megayat, yat ve balıkçı teknelerinin yanı sıraTürk tersaneleri römorkör inşasında da dünya devleri ile yarışmaktadır. En büyük ihracat pazarlarımızdan biri olan Norveç’in Türk tersanelerine duyduğu güven neticesindetersanelerimiz teminat mektubu vermeden iş alabilmektedir. Askeri gemilerde de giderek uzmanlaşıyoruz” diye konuştu.

Türk gemi inşa sanayinin asıl çıkış noktasının ise offshore sektöründe olduğuna ve bu pazarda milyar dolarlarla ifade edilen projelerin alındığına dikkat çeken Kıran, şu açıklamayı yaptı: “Önümüzdeki 10 sene içerisinde offshore pazarına çok büyük hizmetler veren bir ülke olacağımıza inanıyorum. İnşası devam eden gemi ve platformların yüzde 7’si cironun yüzde 26’sına tekabül etmektedir, bu demek oluyor ki gemi inşa sanayinde işlem gören her dört liranın bir lirası offshore marketine aittir. Gemi inşa sanayimizin offshore pastasından pay alabilmesi için Birlik olarak önerimiz, Enerji Bakanlığımızın öncülüğünde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı TPAO’nun bir offshore filosu oluşturulmasıdır. Burada, Brezilya’daki PETROBRAS ve TRANSPETRO arasındaki ilişki örnek alınarak bir offshore şirketi kurulabilir ve Türk tersaneleri bu filoya platformlar, platform destek gemileri (FPSO, PSV, FSO, Jack-up, Rig, v.b.) inşa edilebilir. Bu projeleri hayata geçirebilmek ve gerekli know-how desteğini sağlayabilmek için bu konuda dünyada söz sahibi firmalarla verimli bir ortaklık geliştirilmesi gerekecektir. Çünkü iş ortaklığı (jointventure) bu işin anahtarı olacaktır. Böylelikle, TPAO’nun Transpetro benzeri bir şirket bünyesinde deyim yerindeyse offshore makine parkı oluşturulacaktır. Oluşturulacak bu filo, Enerji Bakanlığımızın bölgemizdeki offshore faaliyetlerinde kullanılabilecek ve gerektiğinde kiralanabilecektir. Böylelikle, gemi inşa sanayimiz hem boyut değiştirecek, hem de milyon dolarların döndüğü bu dev markette referansa sahip hale gelecektir. Karadeniz’de gerçekleştirilen bütün sismik araştırmalar sonucunda Karadeniz’de ciddi doğalgaz kaynakları olduğu tespit edilmiştir. Burada çalışan platform sayıları artıkça gerekli ekipmanlar Türk gemi inşa sanayinden tedarik edilecektir. Offshore pazarında çeşitli projeler ve platform bakım onarım projeleri Türk tersanelerine verilmeye başlandı. Offshore konusunda referansa sahip olmamız ve offshore tipi gemileri inşa etmeye başlamamız durumunda 2023 yılı için hedeflenen 10 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmamız ve bu hedefin çok daha üstüne çıkmamız işten bile değildir.”

Bakım-onarım 16 milyon DWT’ye ulaştı

Türk tersaneleri bakım-onarımda liderliğe koşuyor. 2008 küresel ekonomik krizinden sonra siparişleri durma noktasına gelen ve bakım-onarıma yönelen tersaneler 6 yılda hizmet verdiği gemi tonajını ikiye katladı. 2008 yılında yaklaşık 8 milyon DWT’lik gemiye hizmet veren sektör 2013 sonunda bu rakamı 16 milyon DWT’ye çıkardı ve tersanelerin bu alandaki yıllık geliri 1,5 milyar doları aştı. Sektör, ağırlıklı olarak Malta ve Panama bayraklı olmak üzere yüzde 70 oranında yabancı bayraklı gemilere hizmet veriyor. Türkiye’nin Akdeniz, Kuzey Avrupa ve Atlantik’in bir kısmını da içine alan bölgenin en önemli bakım ve onarım merkezlerinden birine dönüştüğünü belirten sektör temsilcileri, dev gemileri de ağırlamaya başlayan Türk tersanelerinin önümüzdeki yıllarda sadece bölgenin değil, dünyanın Çin’den sonra en büyük bakım-onarım merkezi olabileceği görüşünde. 2008’den sonra dev havuzların inşa edildiği Türkiye’de mevcut 72 tersanenin 7’si yalnızca bakım onarım hizmeti veriyor. Türk tersanelerindeki toplam havuz sayısı 30’a ulaştı. 2013 yılı Eylül ayında gerçekleşen 11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurası’nda sektörün 2035 yol haritası çizildi. 2035 yılında Akdeniz’de en az 6 adet 250 ila 400 metre boy aralığındaki gemilere havuz hizmeti verebilecek ve gemi bakım-onarım altyapısı olan Deniz Endüstri Tesisi’nin kurulması hedefleniyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

virahaber.com

Bu haber toplam 1072 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.