Türk Devlet Yatlarının Asırlık Hikayesi Rahmi M. Koç Müzesi'nde
Rahmi M. Koç Müzesi, Sultan Abdülaziz dönemi ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında hizmet veren devlet yatlarının hikayesini "İki Asırlık Gelenek: Devlet Yatlarımız" resim sergisiyle ziyaretçilerinin beğenisine sunuyor.
Müzeden yapılan açıklamaya göre, koleksiyoner Erdem Cever'in aslına uygun olarak resmettirdiği yağlı boya tablolar, 24 farklı yatın kendine özgü hikayesini anlatıyor.
Sivil denizcilik tarihine de ışık tutan sergide, 19. yüzyılın ortasından itibaren Avrupa hanedanlarında moda ve prestij konusu olan yatların Osmanlı'daki etkilerinin izi sürülüyor.
Sergide, denize ve gemilere tutkusu ile bilinen Sultan Abdülaziz'in hükümdarlığı döneminde İngiltere'ye sipariş verilen Talia, İstanbul, İsmail, Fuad ve İzzettin'in yanı sıra Osmanlı'nın aldığı son büyük yat Ertuğrul'un da aralarında bulunduğu 24 yatın aslına uygun tabloları ilk kez sergileniyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Erdem Cever, Osmanlı'da Sultan Abdülaziz'den önceki dönemlerde hükümdarın kendi hizmetinde yatı olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Gerektiğinde hükümdara tahsis edilen gemiler vardı, bunlar bazen savaş gemileri bazen de Tersane-i Amire'ye ait gemilerdi. İlk yat özelliklerini taşıyan gemi ise Mısır Hidivi'nin 1862 yılında Abdülaziz'e hediye ettiği, zamanının büyük ve gösterişli yatlarından Sultaniye idi. Bundan sonra denize ve gemilere tutkunluğu ile bilinen Abdülaziz, İngiltere'ye peşi sıra birbirinin benzeri beş yat siparişi verdi, Talia, İstanbul, İsmail, Fuad ve İzzettin. Bunlardan rengi beyaz olan İstanbul, Harem'e tahsis edilmişti. Osmanlı'nın aldığı son büyük yat Ertuğrul'du ve ufak Söğütlü'yle birlikte Cumhuriyet döneminde de devlet yatı olarak hizmet vermişti. Atatürk'e alınan ve hala faal olan Savarona ile artık denizlerimizde iki asra yakın süren bu hoş devir sona ermek üzere."
Sergideki 24 geminin de ayrı bir hikaye taşıdığını ve İstanbul Deniz Müzesi'nde sergilenen ve 17. yüzyılda Avcı Mehmet'in İstanbul'da kullandığı Kadırga isimli geminin karbon testlerinde 1460 yılından parçalara rastlandığını belirten Cever, "Kadırga muhtemelen 15. yüzyılda yani fetihten önce bir Bizans teknesiydi. 1300, 1400'lü yıllardan kalmış olma ihtimali yüksek. Kadırga'nın arkasında padişahın oturduğu bölüm dahi karbon testlerine göre 1495 tarihli." ifadelerini kullandı.
Görsel bir arşiv niteliğinde olan sergi, 3 Şubat 2023'e kadar ziyarete açık olacak.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.