1. HABERLER

  2. SEKTÖRDEN

  3. "Türk Denizciliğine Bakış"paneli yapıldı
"Türk Denizciliğine Bakış"paneli yapıldı

"Türk Denizciliğine Bakış"paneli yapıldı

Denizcilik sektörünün aktörleri, “Türk Denizciliğine Bakış”ta buluştu. Toplantıda deniz turizminin artması, deniz turizmi teşvikleri, fuarlar ve sektöre etkileri, istihdam ve deniz turizmine dair yatırımlar ile ilgili konulara dikkat çekildi.

A+A-

Denizcilik sektörünün tüm önemli aktörleri, “Türk Denizciliğine Bakış”ta buluştu. Toplantıda deniz turizminin artması, deniz turizmi teşvikleri, fuarlar ve sektöre etkileri, amatör denizciliğin geliştirilmesi, istihdam ve deniz turizmine dair yatırımlar ile ilgili konulara dikkat çekildi.

Türk Denizcilik Sektörü, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan başta olmak üzere, sektörün önemli temsilcilerinin katılımıyla, "Türk Denizciliğine Bakış" toplantısında tartışıldı.

Noyan Doğan’ın moderatörlüğünü yaptığı Tuzla Viaport Marina’da yapılan panelde  emniyetli taşımacılığın gelişimi, deniz turizminin artması, deniz turizmi teşvikleri, fuarlar ve sektöre etkileri, amatör denizciliğin geliştirilmesi, istihdam ve deniz turizmine dair yatırımlar ile ilgili konulara dikkat çekildi.

Tuzla Via Port Marinadaki fuar alanında gerçekleşen toplantıya Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’ın yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Türk P&I Genel Müdürü Ufuk Teker, KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kocabaş, GİSBİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran, STK ve sektör temsilcileri ile birçok davetli katıldı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’ın, Haber Türk TV’den de canlı yayınlanan “Türk Denizciliğine Bakış” Programından şu ifadeleri şu şekilde:

"Cumhuriyetimizin 100. Yılında dış ticaret hedefimizin 500 Milyar dolar olması hedefleniyor. Bunu 600-700 milyar dolara çıkartıp deniz taşımacılığı yapan denizciliğimizin kapasitelerini arttırmamız için gerekli desteği vermemiz gerekiyor. Bu manada seyir emniyeti, can ve mal güvenliği için koster filomuzu iyileştirmeliyiz. Bunlar küçük kapasiteli deniz nakliye araçları. Ama önemli ölçüde yaşlandılar. Destek verip bunların yenilenmesini sağlamalı, denizlerimizde bunların daha çok yük taşımasını sağlamamız lazım. Denizcilerimizin hak ettiği payı alması için kendilerine gerekli desteği vermemiz lazım.

Denizcilik ülkemizin kaderi. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili. Sınırlarımızın yüzde 70’i denizlerle çevrili. Böyle bir ülkede yaşıyoruz. Bu denizler vasıtasıyla Cebelitarık Boğazıyla Atlas Okyanusu’na, Süveyş Kanalı ile Atlas Okyanusu’na açılıyoruz. Karadeniz ile Asya, Hazar Denizi ile uzak doğuya açılabiliyoruz. Bunlar bizim için çok değerli fırsatlar. Bunu değerlendirip kullanmamız lazım.

Nüfusumuzun yüzde 50’si deniz kenarında yaşıyor. Coğrafyamızın global bir güç merkezi olması lazım.

Dünyada 80 trilyon doların üzerinde hasıla var. Bu hasılanın da 25-30 trilyon doları denizden temin ediliyor. Bunun biz neresindeyiz? Bundan ne ölçüde faydalanıyoruz? Üretilen kaynakların yüzde 40’ı denizden temin ediliyor. Akdeniz çanağı ve onun bağlantıları deniz alanının yüzde 1’ini oluşturuyor. Ancak bulunduğumuz coğrafyanın bulunduğu avantaj ise deniz ticaretinin büyük kısmı bu çanaktan yapılıyor. Bundan faydalanmamız lazım.

2003 yılında deniz filomuz 9 Milyon DWT kapasiteye sahipti. 2018 itibariyle 29 Milyon DWT’ye çıkarttık. Bunun daha da arttırmamız lazım. Dünya deniz ticaretinin yüzde 87’si dünyada anlık satılan malların yüzde 88’si deniz yoluyla yapılıyor. Petrol ve doğalgazın yüzde 91’i deniz yoluyla taşınıyor.

Ülkemizin dış ticaret hacmi 400 Milyar dolar. Bunun yüzde 87’sini deniz yoluyla yapıyoruz. Bunun Türk Bayraklı gemilerle taşınması lazım. Ülkemize pay almamız lazım.

Ekonomik büyüklüğümüz 569 gemiden 9 Milyon DWT’lik kapasiteydi. Dünya’da 18. sıradaydık. 15. sıraya yükseldik.

Denizcilik sektöründe çalışan özel sektörün önünü açmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar önemli düzenlemeler yaptık.

Denizcilik sektöründe tersanecilikte de önemli mesafeler aldık. Bunun yanında yat imalatında önemli mesafeler aldık. Bu pastadan yeterli miktarda faydalanamıyoruz. Daha çok pay almamız lazım. Akdeniz çanağında 600 binin üzerinde bağlama kapasitesi var. Bunun önemli bir kısmı İtalya, İspanya ve Fransa’da. Bunun yüzde 90’ınını kullanıyor. Türkiye ise yüzde 4 faydalanıyor. Bizim sahillerimiz hem doğal güzellikleri hem de iklim şartları bakımından diğer ülkelere göre çok daha iyi. Bizim yat bağlama kapasitemizi geliştirmemiz lazım

Yat bağlama kapasitemiz 25 bin. Fransa’nın 200 bin. İspanya’nın 123 bin. Bu pazar çok önemli. Yat imalat sektörümüzde dünyada ilk sıralarda. Çok iyiyiz. Bunun da gelişmesi altyapısının oluşturulması gerekiyor. Özellikle Ege ve Akdeniz’de yat bağlama kapasitemizin artması gerekiyor.

Turistlerin önemli bir kısmı deniz için geliyor. Deniz turizminden de daha fazla faydalanmalıyız. Geliştirecek tedbirleri alıyoruz.

Denizcilikte ülkemizin başka bir avantajı var. Ülke olarak denizcilik sektöründe beyaz listedeyiz. Bu bize büyük avantaj sağlıyor. Türk bayraklı gemilerin dünyadaki denizlerde seyahat etmelerine büyük avantaj sağlıyor. Denizcilerimize bu manada gerekli sörvey hizmetlerini yapıyoruz. Denizcilerimize çalıştıkları ülkelerde güvenli bir şekilde seyahat etmesi için her türlü altyapıyı yapıyoruz. Denizcilik alanında tersanelerimizde teşvikler veriyoruz.

Denizcilik ciddi bir istihdam alanı. Gerek tersanecilik gerekse nakliyat hizmetlerinde 1 milyona yakın istihdam sağlanıyor. Direkt olarak tersanelerimiz ve gemilerimizde çalışan insan sayısı 400 binin üzerinde. Denizcilik sektöründe deniz adamı konusunda dünyada iyi durumdayız. En fazla gemi adamı yetiştiren ülkelerden biriyiz. Bunu da geliştirmemiz lazım.

Amatör Denizci Belgesi projesi başlattık. Dünyada bu konuda çok gerideydik. İnsanımıza denizi sevdirmeliyiz. 1 Milyon Amatör Denizci Projesi başlattık. Bugüne kadar 210 bin amatör denizci belgesi verilmişti. Son 6 ayda 180 bin amatör denizci belgesi verdik. İnsanların bu belgeyi almak için önündeki engelleri kaldırdık.

Dünya coğrafyasına baktığımızda deniz ülkesi olduğumuz kuşkusuz. Geçen 16 yılın ardından denizde buluştuk ve buluşmaya devam edeceğiz. Denizcilikte dünyanın sayılı aktörlerinden biri olduk. 1 Milyon Amatör Denizci Projemizi 2023 yılına kadar devam ettirmek istiyoruz. Bu sayı az. 100 kişiden birinin bu belgeye sahip olmasını istiyoruz. Orta vadeli hedefimiz bunu 50’de 1’e düşürmek. Norveç’te 12 kişiden birinin amatör veya sportif amaçlı teknesi var. Mevcut liman ve barınak kapasitelerimizi daha verimli kullanmak için bağlama yeri kapasitelerini arttırmamız lazım. Bu altyapıyı çözmeliyiz. Bu çok önemli.  Deniz turizmi ile ilgili kruvaziyer turizmini geliştirmeliyiz. Yenikapı’da kruvaziyer liman tesis edip buraya kruvaziyer gemilerin gelmesini sağlamamız lazım."

Tamer Kıran : “Sigorta kara gün dostudur”

Panelde söz alan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, "Sigorta pirimi masraf değil, kara gün tedbiridir" dedi.

Denizcilik sektörünün kötü geçen 2016 yılından sonra 2018’i daha kabul edilebilir bir seviye tamamladığını belirten Kıran, “Dünyada 2018’de 14.5 Milyar ton yükün 11.8 Milyar tonu deniz yoluyla taşındı. Bu işin esasıdır. Bu kadar yük miktarını başka türlü taşıyabilme imkanı yoktur. Taşımanın yüzde 85’i deniz yoluyla yapılıyor” dedi.

Türkiye’nin de ithalat, ihracat ve transit olmak üzere dış ticarette 400 milyon ton yükün 355 milyon tonunun deniz yolu ile taşındığını hatırlatan Kıran, “Başta savaşlar, 2019 için karamsar bir tablo çiziyor. Deniz ticaretinin artması için üretim, üretime gereken hammadde ve bunların taşınması gerekiyor” diye konuştu.

“Sigortasız olmaz”

Sigortanın denizcilerin kara gün dostu olduğuna, olmazsa olmazları arasında yer aldığına işaret eden Kıran, “Ama iyi firmalar olması şartıyla. Boğaz kazalarında bazı sigorta şirketlerinin ortadan kaybolduklarını biliyoruz. Atlantik’in ortasında bir gemi sıkıntı yaşarken armatör önce personeli düşünür. Can herşeyden önce gelir. İkinci konu ise yükü kurtarmadır. İşte burada sigorta hayati rol oynar. Sigortacının ağzından çıkacak tek cümle size şevk ve cesaret verir. Üyelerimize de buradan tavsiyede bulunuyorum. Sigorta pirimi bir masraf değil, kara gün için alınınan bir tedbirdir” dedi.

Türk P&I Genel Müdürü Ufuk Teker ise, “Kişi başına düşen tekne sayısı çok az. Sivil ve amatör denizciliğin geliştiği bir dönem diliyorum” diye başladığı konuşmasında insanların denizi karadan değil, tuzlu suyla temas ederek sevmelerini istedi.

“Hortumlar da sigorta kapsamında”

Teker, “Sigortacılığın doğuşu asında deniz sigortası ile başlıyor. Karayolu ve kasko dahil tüm sigortaların çıkışı deniz. Babil dönemine dayanıyor. Denize yatırım yapmak isteyenlerin korkmasına gerek. Geniş teminatlar ile hem sorumluluk hem de mal olarak sigorta hizmetlerimiz son derece gelişti. Piyasa sigortasız iş yapmaz. Armatör açısından da doğal afetler, iklim değişiklikleri ve hortumlar da teminat altındadır. Özel veya ticari olarak denize yatırım yapmak isteyenler doğal afetlerden korkmasınlar. Sigortacılar hep arkalarında” dedi.

KILAVUZLUKTA YDS TALEBİ

Bakan Turhan'ın toplantıdan ayrılmasından sonra Bakan Yardımcısı Selim Dursun'un katıldığı bir panel düzenlendi. Dursun katılımcılardan soru alırken, özellikle kılavuz kaptanlarda YDS şartıyla ilgili gelen çok sayıda soruya cevap verdi. Bir katılımcının kılavuz kaptanlara getirilen YDS sınavının mesleki İngilizce yerine genel İngilizce olduğunu ve bu durumun değişmesi gerektiğini söylemesi üzerine Selim Dursun, "Biz kılavuz kaptanları denizlerimize misafir olarak gelen gemiye ilk çıkan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gördüğümüz için. Kılavuz kaptanlar ülkemizi temsil eden konumdadır ve onların sadece mesleki İngilizce bilmesi yeterli değildir. Yeri geldiği zaman ülkemizi temsil edecek İngilizceye haiz olmalıdırlar" dedi. 

Seyirciler arasında bulunan Piri Reis Üniversitesi öğrencilerinin kılavuz kaptanlardan YDS şartının kalkmasına destek vermesine ise DTO Başkanı Tamer Kıran tepki gösterip, "Öğrencilerimizin İngilizce şartının kalkmasını alkışlamasına çok canım sıkıldı. Böyle bir şey kabul edilemez. Yıl olmuş 2019. Eskiden İngilizce bilen parmakla gösterilirken bu sektörde şimdi İngilizce cepte yanına hangi dil biliyorsun diye soruyor. İngilizce  öğrenmeyeceğim diyorsanız, bu sektörde iş bulmayı unutun. En azından ben kendi şirketimde çalıştırmam başka bir yerde de bulacağınızı zannetmiyorum "dedi.

panel-002.jpg

panel1-001.jpg

panel2-001.jpg

panel3.jpg

panel4.jpg

Vira Haber

Bu haber toplam 4841 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.