Türk denizciliği Yıldırım ile kalkındı
Türk denizcilik sektörünün 'Altay Baba'sı Kaptan Altay Altuğ'un her dakikasını, denizciliğe ve İzmir'e dair hayaller süslüyor.
Türk denizcilik sektörünün 'Altay Baba'sı Kaptan Altay Altuğ'un her dakikasını, denizciliğe ve İzmir'e dair hayaller süslüyor.
Bir zamanlar yardımcı gemilerin tamamını ithal eden Türkiye'yi, Rus Çarı Büyük (Deli) Petro'dan ilham alarak yurtdışına gemi satar hale getiren Kaptan Altay Altuğ'un denizcilikte ufku çok geniş. "Biz Türkler denizi ihmal ettik. 1969'a kadar Akdeniz'de birinci bizdik, ikinci İtalyanlar" diyen Altay Altuğ, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın 8.5 yılda attığı adımlar sonucunda Türk denizciliğinin yine o eski güzel günlerine döneceğine inanıyor. Çeşme Kanalı'nın İzmir'in deniz ulaşımında devrim yaratacağına inanan Kaptan Altay, dünyanın en büyük kanallarından biri olan Süveyş Kanalı'ndan sonra, şimdi de Panama Kanalı'na römorkör satmaya hazırlanıyor. 'Denizcilerin Beybabası' ile kamaraları, güvertesi ve ünlü Ankara gemisinin can simitleri ile adeta bir gemi gibi tasarlanmış ofisinde söyleşi yaptık.
İSTASYON KURDU
Ömrünü kılavuz kaptanlığa adayan Kaptan Altay, uzun yıllar devlet görevinde çalıştıktan sonra 1979 yılında emekli olmasının hemen ardından kendi şirketini kurdu. İlk Türk römorkörünü inşa etme fikrinin 30'lu yaşlarda İzmir Limanı'nda görev yaparken aklına geldiğini kaydeden Kaptan Altay Altuğ, "1961'de İzmir Limanı çok küçüktü. Beni burada görevlendirdiler. Zaten İzmir ve Karşıyakalı'ydım. O dönem kılavuzluk teşkilatı çok ihmal edilmişti. Gençtim ve çok hevesle birşeyler yapmak istiyordum. Şimdiki Kordon Oteli'nin karşısında denize bir bina yaptık. General Electric'ten promosyon ile aldığım aletlerle ilk kılavuz istasyonu kurdum. Radyo hattını kurduğum gece deniz kıyısında yattım. Gece yarısı Ambassador adlı bir Amerikan gemisinin beni aramasını hiç unutmuyorum. Çok heyecanlanmıştım. Ne tesadüftür ki yıllar sonra Nedime adlı teknem tam da o istasyonda bağlı. Günümün önemli bölümünü yatımda, gençlik heyecanlarımı düşünerek geçiriyorum" diyor.
ÇAR'IN YÖNTEMİ
Kaptan Altay, Nemrut Limanı'nda Türkiye'nin ilk özel kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetini yaptıklarını ancak bununla yetinmediklerini söylüyor. Römorkörleri dünyanın en büyük yardımcı gemiler üreticisi Hollandalı Damen Shipyard firmasına yaptırdıklarını belirten Kaptan Altay, römorkör üretimine nasıl başladıklarını şöyle anlatıyor:
"1994'te Hollandalı firmaya 3 milyon 200 bin dolara römorkör ürettirmek için anlaşma yaptık. Yapım süresi 6 aydı. Tersane içinde küçük oğlumla bana bir de oda verdiler. Aklıma Rus Çarı Deli Petro geldi. Daha prensken 'Ben gemi yapacağım' deyince kendisine deli demişler. Adamlarını almış Hollanda'ya gelmiş. Dönünce de önce takımını, sonra Rus Donanması'nı kurmuş. Daha Sonra Rus Donanması Baltık Denizi'ni, Atlas Okyanusu'nu dolaşıp Çeşme'de Osmanlı Donanması'nı yakmış. Ben de 'Oğlum burada ne yapıyorlar, nasıl yapıyorlar hepsini öğreneceksin' dedim. O da çok şey öğrendi. Geminin teslim töreninde Hollandalı firmanın genel müdürü seyir defterine 'Biz Lale Devri'nde Osmanlılar'dan lale alıyorduk. Şimdi onlara gemi satıyoruz' diye yazı yazdı. Aradan yıllar geçti. Önce tersane kiraladık. Sonra Kocaeli'ned kendi tersanemizi kurduk. Geçtiğimiz günlerde de Hollanda'nın dünyaca ünlü bir denizcilik firmasına römorkör ihraç ettik."
PANAMA'YA UZANDI
Farklı ülkelere 64 tane gemi yaptıklarını belirten Kaptan Altay, gemilerinin Şili'de, Hollanda'da, Almanya'da, İtalya'da, İngiliz Donanması'nda çalıştığını söylüyor. Kocaeli Serbest Bölgesi'nde bin kişinin çalıştığı fabrikalarının örnek bir tersane olduğunu dile getiren Altuğ, "Geçenlerde Avustralyalılarla 6 gemi için anlaşma yaptık. Fabrikayı görünce patronları 'Bir tane daha ilave edin' dedi. Şimdi yeni gemiler de ısmarlayacaklar" diyor.
Şeytan bile akıl erdiremez!
Ulaştırma Eski Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın İzmir ile ilgili açıkladığı denizcilik projelerini mutlulukla karşıladığını ifade eden Kaptan Altay Altuğ, bu projelerin 'çılgın' ama 'yapılabilir' olduğuna inanıyor:
"10 yıl önce arabamla Çeşme'den Balıklıova'ya giderken, kendi kendime 'Amerikalılar, İngilizler olsa buradan kanal açardı' dedim. Binali Bey projeyi gündeme getirdi. Bu sayede Çeşme İzmir olacak. Kanal yaparken çıkan kayalarla da balıkçı barınağı ve yat limanı yapılır. Çeşme'ye deniz otobüsleri işler. Körfeze köprü ve tünel projesi de çok güzel. İzmir'in iki sahili birbirine bağlanacak. Bu projeye de kimileri 'çılgın' diyor. Ama Arşimet'e bile deli dediler.Denizcinin aklına şeytan bile şaşarmış. Şeytan 'Denizci milletine aklım ermez. Bir gemi yapıp üzerine de yelken koyup rüzgara karşı gidiyorlar' demiş."
"Ömür boyu mutluyum"
Kaptan Altay Altuğ, ömrü boyunca sevdiği ve bildiği işi yapmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, "Günlük stresler için mutlu olmak için günde 1 saat yatacaksın. Ben de ofisimdeki kamarada öğlen bir saat uyuyorum. Eğer 1 gün mutlu olmak istiyorsan denize çıkıp balık avlayacaksın. Bir ay mutlu olmak istiyorsan balayına çıkacaksın. Ömür boyu mutlu olmak istiyorsan, bildiğin ve sevdiğin işte çalışacaksın. Ben bildiğim ve sevdiğim işte çalıştım hep. O nedenle mutluyum" diyor.
"Baba evlat gibiyiz"
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile ilişkilerinin baba evlat gibi olduğunu ifade eden Altuğ, İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi'nin balık gününde üniversitenin rektör ve dekanının kendisini 'denizcilerin babası' ilan ettiğini hatırlattı. Kaptan Altay, "Sahneye çıkardılar beni. Binali Bey de geldi sahneye. Bana 'ver kolunu' dedi. Kolumu kaldırdı. Bütün öğrenciler tezahurat yaptılar. 'Altay baba sen okulumuzun babasısın. Ama bakan da kolunu kaldırdı, resmileşmiş oldu' dediler" diye konuştu.
Denizhaber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.