Son dönemde Marmara Denizi’nde yoğunlukla gözlemlenen; görsel, ekolojik ve ticari yönlerden sebep olduğu olumsuz etkileri nedeniyle kamuoyunun gündemine oturan deniz salyası (müsilaj), sadece bugün değil geleceğimizi için de tehlike oluşturuyor.

Müsilaj hakkındaki en kapsamlı kitap

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ve TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. İzzet Öztürk editörlüğünde hazırlanan “Marmara Denizi’nin Ekolojisi: Deniz Salyası Oluşumu, Etkileşimleri ve Çözüm Önerileri” kitabı, uzman bilim insanlarının bu çevre sorununu değerlendirmeleri amacıyla düzenlenen Çalıştay’ın ardından gerçekleştirilen yoğun çalışmalar sayesinde, konu hakkında hazırlanan en kapsamlı kitap olmasının yanı sıra çözüm önerileri ile bir rehber özelliği taşıyor.

Müsilaj ile mücadelede izlenmesi gereken yol haritasını sunan kitap; farklı bilim disiplinlerinden alanında yetkin bilim insanlarının konu ile ilgili güncel çalışmalarını ve soruna yönelik çözüm önerilerini içeriyor ve yaklaşık 300 sayfadan oluşuyor.

“Müsilaj sorunu uzun vadeli ele alınmalı”

Deniz müsilajı sorununun kısa vadeli değil uzun vadeli ve multidisipliner yaklaşımla ele alınması gereken çevre sorunları arasında olduğunu belirten TÜBA Başkanı Şeker, sorunun sadece çevresel boyutu bulunmadığını, ekonomiden sağlığa, uluslararası ilişkilerden turizme kadar birçok alanı ilgilendirdiğini ifade etti. Prof. Dr. Şeker, şöyle devam etti:

“Deniz müsilajı varlığının uzun sürmesi, denizlerdeki biyoçeşitliliğin azalmasına, deniz ürünleri üretiminde düşüşe, istihdam ve turizm sektöründe olumsuzluklara neden oluyor, sosyal ve ekonomik yönlerden kalıcı hasarlara sebep olmaktadır. Deniz müsilajı, Marmara Denizi’ndeki örnekte olduğu gibi uluslararası sulardaki etkileşime açık yönü, su hareketliliği, iklim değişikliği ve küresel ısınma ile ekolojik değişime yansımaları nedeniyle multidisipliner ve uluslararası bir soruna dönüştü. Marmara Denizi ile komşuluğu ve etkileşimi bulunan ülkelerin de bu sorunun çözümünde destek ve katkıları talep edilmeli.

Sorun farklı bilim disiplinlerinin katkısı ile tartışılarak kısa ve uzun vadeli çözüm önerileri belirlenmeli, acil eylem planı olarak uygulamaya konulmalı; ileri seviye arıtma tesisleri için yatırım desteği kredisi oluşturacak özel bütçe oluşturulması, mevzuat düzenlemeleri ile yetki karmaşasının önlenmesi, sanayi atık kontrollerinin doku denetim olarak uygulanması, müsilaj konusunda üreticilerin ve tüketicilerin çevre bilincinin/farkındalığının artırılması gerekmektedir. En önemlisi de mülki idare ve yerel yönetimlerin iş birliği ile eylem planında tanımlanmış stratejik iş süreçlerine titizlikle uyulması ve denetlenmesinin sağlanması olacaktır.”

Bu tür çalışmaların gayesinin gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak olduğunu vurgulayan Prof. Şeker, bu anlamda kitaba katkı veren tüm bilim insanlarına teşekkürlerini ayrıca sunduğunu kaydetti.

Vira Haber