Amerikan Dışişleri ve Hazine bakanlıkları temsilcileri, Ankara’da Dışişleri Bakanlığı ve diğer kurumlarla yaptıkları temaslarda İran enerji sektörüne yatırım yapan Türk kamu ve özel sektör şirketlerine ABD’nin tek taraflı kısıtlamalar uygulayacağı uyarısında bulunmuştu.

Görüşmede Amerikan tarafının özellikle, TPAO’nun İran’ın Güney Pars Bölgesi’ne yönelik milyarlarca dolarlık yatırım planlarını gündeme getirdiği öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri Cumhuriyet’e yaptıkları açıklamada ABD heyetine bu konuda “TPAO ticari açıdan cazip bulmadığı için Güney Pars Bölgesi’ne yatırım yapmaktan vazgeçti. Şu anda böyle bir yatırım planımız bulunmamaktadır” karşılığını verdiklerini belirttiler.
BM dışında ambargo tanımayız
Bilgiyi teyit eden ABD kaynakları da, Ankara’nın projeyi askıda tutmak yerine tamamen çekilme kararı almasından memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Öte yandan, ABD’nin BM Güvenlik Konseyi yaptırımlarının yanı sıra 1 Temmuz’da uygulamaya koyduğu tek taraflı kısıtlamalara da uyulması yönündeki beklentisine resmi yanıt “hayır” oldu. Görüşmelerin “ABD tarafının uyarısı değil bilgilendirmesi” şeklinde geçtiğini vurgulayan Türk Dışişleri yetkilileri, ABD’nin tek taraflı yaptırımlarına Türkiye’nin taraf olmayacağını belirtti. Görüşmede Amerikan tarafına da “Biz sadece BM Güvenlik Konseyi çerçevesinde gündeme gelecek yaptırımlar konusunda üzerimize düşeni yaparız. Ama bunun dışındaki tek taraflı yaptırımlar bizim tarafı olmadığımız hususlardır” mesajının aktarıldığı belirtildi.
Özel sektör tercih edecek
ABD’nin İran’la iş ilişkisi içinde olan bankalar ve enerji alanındaki özel sektör firmalarına uygulamaya hazırlandığı kısıtlamalar konusunda ise Dışişleri yetkilileri şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu konuda bankalar ve özel sektör tamamen kendi tercihlerine göre hareket edecek. Bize sorulduğunda ABD’nin bize yaptığı bilgilendirmeyi aktarıyoruz. İran ile ticaret yapıp yapmamak tamamen onların bileceği bir iş. Ancak bu kez Amerikan tarafı bu kısıtlamaları uygulama konusunda çok daha kararlı bur tutum sergiliyor. İstisna durumların sayısını da oldukça azaltmış durumdalar. Bankalar ve şirketler tüm bunları göz önünde bulundurarak İran ile iş yapma konusunda tercihte bulunacaklar.”