Açıklamada, hayvanlara yönelik işlenen suçların toplum vicdanında derin yaralar açtığı belirtilirken, bu tür olayların faillerinin derhal adalet önüne çıkarılması gerektiği vurgulandı.

TMMOB Gemi Makineleri İşletmeleri Odası, Gebze’de yaşanan olayın ardından yayımladığı mesajda, hayvan refahını sağlamak ve onları korumanın insanlık için tarihi bir sorumluluk olduğunu hatırlattı. Açıklamada, “5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesi zorunluluğunu getirdiği” ifade edilerek, yapılan zulmün ve bu zulme karşı sessiz kalınmasının kabul edilemez olduğu belirtildi.

GEMİMO tarafından yayımlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Son günlerde ülkemizde yaşanan ve toplum vicdanını derinden sarsan olayların üzerine maalesef bir yenisi daha eklenmiş, Gebze’de can dostlarımızın katledilmesiyle ruhlarımızda ve vicdanlarımızda derin yaralar açılmıştır.

Yaşam alanları yok edilen ve besin zincirinde tahakküm altına alınan hayvanların refahını sağlamak ve onları korumak insanlığın tarihi bir sorumluluğudur. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 1. maddesi kanunun amacını ‘insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak’ olarak belirtmektedir. Bu suçların kamu kuruluşlarında görevli kişilerce görevinin başında ve akli selim her insanı dehşete düşürecek bir rahatlık içinde işlendiği görülmektedir.

Ancak, işledikleri bu suçlar karşısında en ağır cezaları alması gereken failler hakkında ne gibi bir işlem tesis edildiği ve bu failleri belediyelere kimlerin (sözde) görevlendirdiği, bu cinayetlerin kimlerce azmettirildiği hakkında kamuoyuna vicdanları rahatlatacak bir açıklama bugüne kadar gelmemiştir.

Yukarıda bahsi geçen kanunun amaç cümlesindeki ‘insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla’ ibaresi 30/7/2024 tarihli ve 7527 sayılı Kanunun 1. maddesiyle ilgili yasağa eklenmiştir. Beklenen bu ifade ile yasa eliyle cinayetleri meşrulaştırabileceklerini düşünenler büyük bir yanılgı içerisindedir. Zira anayasalar gelenek görenekleri hiçe sayarak insan, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olmalıdır, aksi halde şiddet suçlarının işlenmesi artacaktır. Bu cinayetlerin kamu kurumlarında görevli kişilerce ve sistematik bir şekilde işlendiği açık bir gerçektir.

Toplum, devlet eliyle ruh sağlığının korunabilmesi için bu suçlara karşı sessiz kalmamalıdır. Bu haykırış, insanlığın ve hayvan haklarının en temel gereksinimidir. Bu iyilik halini tesis etmek ve toplumsal güveni sağlamak devletin en temel işlevlerindendir. Bu işlev; öldürmekle değil yaşatmakla, eziyete değil merhamete, korkuya değil güvenle mümkündür.

Yetkililerin bir an önce ölüm kamplarına dönen barınaklardaki cinayetlere son vermeleri; faillerin en ağır şekilde cezalandırılmaları gerekmektedir. Belediyelerde adeta bir cellat edasıyla cinayet işlemek için hazır bekleyen kişilerin hangi iradenin eseri olduğu ve bu suçlara nasıl sürüklendikleri tespit edilmelidir."

GEMİMO, açıklamanın sonunda denizcilere de çağrıda bulunarak hayvan haklarına yönelik bu zulümlere karşı ses çıkarmaya ve harekete geçmeye davet etti:

"Tüm denizcileri, denizcilik firmalarını ve kuruluşlarını, can dostlarımızın yaşadığı bu acılara ve zulümlere dur demeye çağırıyoruz. Her denizcilik firması, barınak denen bu ölüm kamplarından en azından bir masum canı kurtarmaya ve yuvaya olmağa çağrıyoruz!

Hayvanlara şiddete ve katliama son! Adalet ve merhamet hemen şimdi!"

GEMİMO’nun bu açıklaması, hayvan hakları konusunda toplumda farkındalık yaratmayı ve gerekli adımların atılmasını sağlamak adına büyük bir önem taşıyor.

Vira Haber