1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. "Tersanecilik desteklenmeli"
"Tersanecilik desteklenmeli"

"Tersanecilik desteklenmeli"

Beşiktaş Group Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Kalkavan, tersaneciliğin teşviklerle desteklenmesi gerektiğini söyledi.

A+A-

Türkiye’de tersaneciliğe çok ciddi yatırımlar yapıldığını ve bunun istihdama büyük katkı sağlayacağını belirten Beşiktaş Group Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Kalkavan, sektörün teşviklerle desteklenmesi gerektiğini söyledi. 2008’de yaşanan küresel krizin sektörü dalgalandırdığını anlatan duayen armatör, dünya ekonomisindeki toparlanmaya bağlı olarak 2015 yılında denizciliğin de yeniden hareketleneceğini kaydetti.

İhsan Kalkavan, Beşiktaş ve denizcilik denince akla ilk gelen isimlerden. Öyle ki bu iki sevgisinden ötürü şirketlerine ‘Beşiktaş Denizcilik’ ismini vermiş. Gemilerinin üzerinde Beşiktaş Group yazıyor. Dünyada faaliyet gösteren en eski denizci aileye mensup olan Kalkavan’a göre 2008’de patlak veren küresel krizden bu yana armatörler dalgalı denizlerde boğuşuyor ve sakin sulara 2015’ten önce ulaşılması mümkün değil.

Skytürk360 TV’de yayınlanan Üç Nokta programına konuk olan Beşiktaş Group Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Kalkavan, Türkiye’de teşvik kapsamında gemicilikten çok tersanelerin desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Bunun sebebini ise tersaneciliğe yapılan ciddi yatırım ve istihdama bağladı. Kalkavan, “Gemicilik daha uluslararası bir iş. Devlet desteği bir ölçüde çözüm olabilir. Tersanelerin ekonomiye katkısı daha kritik bence. Tersanecileri destekleyerek, oluşan bu yerli sanayiyi yaşatma açısından devlet bu konuda tercihini tersanelerden yana kullanabilir.” dedi. MİLGEM diye bilinen ve Deniz Kuvvetleri’nin ihtiyaç duyduğu firkateyn, denizaltıların Türkiye’de inşa edilmesini öngören projeyi tarihi bir fırsat olarak nitelendiren Kalkavan, burada işlerin liyakate dayalı şeffaf ihale süreçleri ile neticelendirilmesinin önemini şu sözlerle özetledi: “Askerî deniz taşıtlarının Türkiye’de yapılması yeni bir büyüme alanı getirecek. Burada adil ve hakkaniyet ölçüleri ile ihaleler yapılabilirse tersanelere yeni bir kapı aralanmış olacaktır.”

Denizciliğin riskli bir sektör olduğunu ifade eden Kalkavan, tahammül edebilmenin bu sektörde çok önemli olduğunu söyledi. “Denizcilik birkaç seneden beri ağır külfet altında. Gemilerinin günlük masrafını cebinden ödeyen çok armatörler var.” diyen Kalkavan, krizin boyutlarını ortaya koyarken, “Bugün Güney Kore’de Hyundai tersanesi sıfır gemiyi krizden önce aynı tonaj ve özellikteki muadili geminin ikinci el fiyatına yakın fiyata satıyor. Fiyatlar çok düştü.” ifadelerini kullandı. Duayen armatör, dünya ekonomisindeki toparlanmaya bağlı olarak 2015 yılında denizciliğin de yeniden doğacağını söyledi. Türkiye’de Koç Holding gibi büyük grupların gemiciliğe ilgi duymadığına dikkat çeken Kalkavan, “Mesela Rahmi Koç; yatlar, tersane, müze ve Deniz Temiz Derneği gibi alanlarda ciddi bir faaliyet gösteriyor. Buna rağmen armatörlüğü tercih etmedi. Telkinde bulunanlara ‘para kazanılmayacak bir iş’ dedi. Onlar da, başka holdingler de yapmadı bu işi.” diye konuştu.

Demirören, Beşiktaş’a verdiği zararı ödesin

Beşiktaş’ın kendisinde ayrı bir yere sahip olduğunu söyleyen ünlü armatör İhsan Kalkavan, “Beşiktaş’a küskünlüğüm olamaz.” dedi. “Şirketlerime Beşiktaş ismi yazmadan önce tekneyle veya yatla oraya buraya giderken dağlara taşlara tırmanıp kayalara ‘Şampiyon Beşiktaş’ yazmaya çalışırdım.” diyen işadamı, bir dönem Beşiktaş’ta asbaşkanlık yaptı. Şimdilerde Kasımpaşaspor Yönetim Kurulu’nda görev yapan Kalkavan, burada görev almasının sebebini ise şöyle dile getirdi: “Beşiktaş, bizim aşkımız, Kasımpaşa da işimiz. Neden işimiz? Çünkü Kasımpaşa, Ciner Holding’in bünyesine katılmış bir şirket. Benim Turgay Ciner kardeşime Beşiktaş ile ilgili bir vefa borcum vardı. Çünkü Beşiktaş’a aday olduğum dönemde beni yalnız bırakmadı. Bu yüzden Kasımpaşa yönetimindeyim.”

Kasımpaşa’daki görevinden dolayı kendisine çok yüklenildiğini belirten İhsan Kalkavan, “Ben Beşiktaş’tan bir tek liramı geri almadım. O günlerde koyduğum para bugün Türkiye’de ilk yüze giren zenginlerin belki yüzde 60’ında öyle bir sermaye yok. Parayı ben o günlerde Beşiktaş’a bağışladım. Ben böyle bir Beşiktaşlıyım. Ama bir daha Beşiktaş’a başkan adayı olmayacağım.” dedi. Fikret Orman’ın iyi niyetle Beşiktaş’ı yönetmek istediğini ancak mali krizi aşmanın çok da kolay olmadığını kaydetti. Bu konudaki sorumluluğu Orman’ın selefi Yıldırım Demirören’in alması gerektiğini söyledi ve ekledi: “Demirören ailesi Beşiktaş’ı bu kadar bir külfetin altına sokmuşsa bırakın alacaklarına temlik koymayı, bu külfeti ödemek mecburiyetinde. Çünkü varlığı olan bir aile. Bu külfeti ne İhsan Kalkavan’a ne Turgay Ciner’e ne de Zafer Yıldırım’a ödetemez. Oğlum Beşiktaş’ın başına aynı sıkıntıyı sokmuş olsaydı aynı şeyleri söylerdim.”(ekoayrinti.com)

virahaber.com

Bu haber toplam 1003 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.