Terlikle girmenin yasak olduğu plaj
Gökova Körfezi'nin dünyaca ünlü Sedir (Kleopatra) Adası, yerli- yabancı turistlerin akınına uğruyor. Koruma altındaki adaya, terlikle girilmesine izin verilmiyor.
Mısır Kraliçesi Kleopatra ile Romalı sevgilisi ünlü komutan Antonius Sezar'ın büyük aşk yaşadığı, yüzüp, kumlarında uzandığı rivayet edilen Sedir Adası, bölgeye ilgiyi artırıyor. Ünü dünyanın dört bir yanına yayılan ve yılda yaklaşık 500 bin kişinin ziyaret ettiği Sedir Adası, kumu ve turkuaz denizi ile turistlerin ilgisini çekiyor. Günlük turlara katılarak, adaya gelenlerin yanı sıra ününü duyan tatilciler de çevre il ve ilçelerden araçlarıyla Çamlı'ya geliyor. Mısır'ın ünlü kraliçesi Kleopatra'nın adını taşıyan plajın ender rastlanan altın sarısı kumları, 24 saat boyunca görevliler tarafından gözetim altında tutuluyor. Plaja inen ahşap yol üzerine konan Türkçe ve İngilizce uyarı tabelasında, 'Plajdan hiçbir şekilde kum alınamaz, taşınamaz, kum alındığının tespiti halinde 2863 Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında yasal işlem uygulanacaktır' yazısı bulunuyor.
DENİZDEN ÇIKARKEN DUŞ ALINMASI ZORUNLU
Yaklaşık 60 metre uzunluğundaki ve 5 metre genişliğindeki kumsal, 2007 yılında, görevliler tarafından koruma altındaki kumların dışarı taşınmasının önlemesi amacıyla iplerle çevrildi ve girişe izin verilmedi. Plajın diğer bölümlerinde denize girilebilirken, denizden çıkarken, duş alınması zorunlu tutulup, havlu ve terlik ile plaja girişe izin verilmiyor. Plaja gelen turistler, kumlu bölgenin arkasındaki şezlonglarda güneşlenebiliyor. Yüzlerce zeytin ağacıyla kaplı Sedir Adası'nda Helenistik Dönem ile Roma Dönemi'ne ait antik tiyatro, agora ve antik liman kalıntıları bulunuyor. Adada bulunan ve M.Ö. 1000 yıllarına dayandığı sanılan Dorlar, Persler ve Romalılardan kalma tarihi eserler de turistlerin ilgisini çekiyor.
SEDİR ADASI EFSANESİ
Binlerce yıl önce Kleopatra ve Antonius Sezar'ın Sedir Adası'nda büyük aşk yaşadığına inanılır. Efsaneye göre, kendisiyle evlenmeyi kabul eden Kleopatra'ya bu coşkusunun hediyesini vermek isteyen Antonius, yaklaşık 3 bin yıl kadar önce balayını geçirmek üzere Kleopatra'yı götüreceği adaya Mısır'dan 60 büyük gemiyle çapları 1 milimetreden daha küçük ve her tanesi aynı büyüklükte olan kumları getirtti. Dünyanın yalnızca 2 yerinde var olduğu bilinen bu özel kumun diğer özellikleri de ateşte yanması, sodalı suda çoğalması ve büyüteç altında incelendiğinde hareket ediyor olmasıdır. Karbonatlı çamurun çekirdek etrafında birikmesiyle oluşan kumların denize kattığı eşsiz güzellikteki renk de adanın görülmeye değer diğer özelliklerinden biri. Kumların bir benzerinin de Kızıldeniz'de olduğu biliniyor. Zeytin ağaçlarıyla kaplı adada, doğal güzelliklerin yanı sıra Helenistik Dönem ile Roma Dönemi'ne ait antik tiyatro, agora ve antik liman kalıntıları da bulunuyor.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.