Balıkçılık ve su ürünleri sektörünün sorunlarını ve çözüm önerilerini tespit etmek üzere kurulan TBMM Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş başkanlığında toplandı.
HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, biyolojik çeşitliliğe dikkat edilmeden avcılık yapıldığını söyledi.
Küçük ölçekli balıkçıların can çekiştiğini, aldıkları devlet desteğinin yeterli olmadığını savunan Turan, deniz ekosisteminin korunması için tedbir alınması gerektiğini vurguladı.

İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, Türkiye'de su ürünleri üretiminin yeterli olmadığını iddia etti.
Endüstriyel balıkçılık konusuna değinen Yaşar, bu alanda Türkiye'nin ihracat rakamlarının yüksek olduğunu, endüstriyel balıkçılığa odaklanıldığında bu rakamların daha da artacağını belirtti.
Denizlerde kirlilik olmadığını söylemenin doğru olmayacağını dile getiren Yaşar, doğaya verilecek zararı en aza indirmek için çalışma yapılması gerektiğini ifade etti.
Yaşar, sektördeki nitelikli çalışanların desteklenmesi gerektiğini de vurguladı.
CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, komisyon çalışmalarının balıkçılık sektörünün gelişmesine ön ayak olacağını dile getirdi.
Sahada yaptıkları incelemelerin komisyona ışık tutacağını söyleyen Karadeniz, sektörün gelişmesi için su ürünleri mühendisleriyle ilgili bir çalışma yapılması gerektiğini söyledi.
TÜİK'in istatistik ve verilerinin sahayı yansıtmadığını öne süren Karadeniz, veri kaynaklarının doğru belirlenmesi ve bu konuda üniversitelerle iş birliği yapılması gerektiğini ifade etti.
"Balıkçı Barınakları Yönetmeliği halen neden çıkmadı?" sorusunu yönelten Karadeniz, balıkçı teknelerine takip sistemi konulmasının önemine değindi.
Karadeniz, "Dünyada bu sene balık türleri küçüldü. Bunun sebebi nedir? Su ürünleri konusunda saha ile birlikte yapılan çalışmaların ülkemize katkı sunacağına inanıyorum. Sürdürülebilirlik gerçeğini ortak aklı kullanarak sağlayacağımızı düşünüyorum." diye konuştu.
AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta, denizler ile sulardaki kafes balıkçılığına ve bu alanda verilen izinlere değindi. Kafes balıkçılarının ihracata çok büyük katkısı olduğunu belirten Balta, şunları kaydetti:
"Kıyılarımızda kafes balıkçılığı gelişiyor. Kafes balıkçılığının gelişmesine karşı değiliz, elbette bunların yapılması lazım ancak mevcut haliyle kriterlerin yeterli olmadığını düşünüyorum. Yani her elini kolunu sallayan gidip izin almamalı, kriterler belirlenmeli. Yapılacak alanlar ve bu alanların kriterleri belirlenmeli. Ruhsat alacak insanların da kriterleri olmalı. Bu kriterlerle birlikte gidip o alanlarda ilana çıkılmalı. Balıkçılar bu tür yerlerin iznini ve ruhsatını almalı. Birilerinin inisiyatifine bu iş kalmamalı."
Çevreye, deniz renklerine, doğaya uyumlu kafes tekniklerinin kullanılması gerektiğini kaydeden Balta, "Bu elbette Bakanlık tarafından belirlenmeli. Kafesler, yerleri ve nasıl malzeme kullanacakları belli olmalı, dünyaya ihracat yaparken bu konuda da örnek olmalıyız." dedi.
MHP Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz, balıkçı barınaklarının ve balıkçı kooperatiflerinin de ciddi sıkıntıları olduğunu dile getirdi.
Trol ve gırgır teknelerin deniz kıyısına 40 metreye kadar yaklaşabildiğini anımsatan Yılmaz, "Bu durum ister istemez balık yuvalarının bozulmasına sebep oluyor. Karadeniz gibi dip akıntısı çok olan denizlerde hem 40 metre içine hem de 40 metreden öteye resiflerin konulmasını ve bu resiflerin de özellikle zemine çakılmasını istiyoruz. Balık yuvalarını korumak kollamak için en iyi yöntem bu." dedi.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Göktuğ Dalgıç, fakülteler de yaşanan öğrenci sıkıntısına değindi.
Öğrencilerin su ürünleri fakültelerini tercih etmediğini aktaran Dalgıç, şunları kaydetti:
"Bununla ilgili çalışmalar yaptık, sektörden destek aldık. Sektör yetkilileri taşın altına elini koydu, öğrencilere burs tanımlamaları yapıldı ve bir aşama ilerleyebildik. Geçen sene barajların kalkmasıyla birlikte kontenjanlarımız doldu. Türkiye'de daha önce ara eleman olarak yetişen su ürünleri teknikerlerinin şu anda maalesef kontenjanları kapatıldı, bölümler kapatıldı. Sadece su ürünleri mühendisleri ve balıkçılık teknolojisi mühendisleriyle sektörde yetişmiş eleman olarak temsil ediliyoruz. Bu açıdan ara eleman olarak su ürünleri teknisyenliğinin tekrar gündeme gelmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz."
Su ürünleri avcılığı ve yetiştiriciliğinin dünya üzerinde çok tehlikeli işler sınıfında yer aldığını belirten Dalgıç, iş güvenliğiyle ilgili de ciddi önlemler alınması gerektiğini dile getirdi.
Su Ürünleri Mühendisleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Özcan Kaygusuz, su ürünleri mühendislerinin çok geniş bir alanda çalıştığını, en büyük sorunlarının da yetkisizlik olduğunu söyledi.
Sektörde su ürünleri mühendislerinin istihdamında sorun olduğunu vurgulayan Kaygusuz, "Sektörün larva ve canlı yem konusunda henüz yetersizlikleri var, bunun aşılması gerekiyor. Organik ve iyi tarım uygulamalarında sorunlarımız var. Kamu idari yapısındaki değişimlerin yarattığı yetkide sıkıntılar var. Balık hastalıklarıyla mücadele konusunda altyapımızın güçlendirilmesi ve bu konuda meslektaşlarımızın istihdam edilmesi gerektiğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Vira Haber