Tamer Kıran Lojistik Dünyası Programına Konuk Oldu
İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, 28 Haziran Salı günü Dünya Gazetesi’nin ASYAPORT sponsorluğunda yayınlanan Lojistik Dünyası programına video konferans aracılığıyla katıldı.
Program sunucusu Aysel Yücel’in, Kabotaj Bayramı ve Türk denizciliğinin küresel yolculuğuna ilişkin sorularını yanıtlayan Tamer Kıran, Türk denizciliğinin Cumhuriyetin kuruluşundan sonra ivme kazandığını, bugün dünyada deniz taşımacılığında filo büyüklüğü olarak 15. sırada yer aldığını söyledi. Tamer Kıran, şöyle devam etti: “Kabotaj, bir ülkenin karasularında ve iç sularında, göllerinde, nehirlerinde yapılan her türlü ticari faaliyetin (yük taşımacılığı, yolcu taşımacılığı, kurtarma, kılavuzlama, yedekleme, balıkçılık) yalnızca ve yalnızca o ülke vatandaşları tarafından yapılabilmesi anlamına gelen bir tanımlamadır. Ülkemizde Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra 1 Temmuz 1926 tarihinde çıkarılan 815 sayılı kanunla, yüzyıllara varan bir süredir yabancılara tanınmış olan bir hak, yabancılardan alınarak sadece ve sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ve o vatandaşların sahip oldukları Türk bayraklı deniz araçlarıyla yapılmasına imkan verilmiştir. Bu anlamda bir ülkenin milli egemenliğine giden yolda çok önemli dönemeçlerinden bir tanesidir. Bugün bütün dünyada geçerliliğini korumaktadır.”
Lozan Anlaşması, Kabotaj Kanunu ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin Türk denizcilik tarihindeki önemli mihenk taşları olduğuna dikkat çeken Tamer Kıran, “Kabotaj Kanunu, denizcilik anlamında bugün ulaştığımız düzeyde çok büyük faydası olan kanundur. Dolayısıyla sıkı sıkı sarılmalı ve ona bir şey olmaması için sektörün tüm paydaşları olarak elimizden geleni yapmak her daim görevimiz” dedi.
Türk denizcilik sektörünü, Türk armatörlüğünü ve Türk filosunun gelişimini değerlendiren Tamer Kıran, denizcilik tarihini daha net görmek açısından Kabotaj Kanunu döneminden başlanması gerektiğini kaydederek, “Bu bir tarihi olaylar silsilesidir. 1982 yılında çıkarılan 2581 sayılı “Deniz Ticaret Filosunun Geliştirilmesi Ve Gemi İnşa Tesislerinin Teşviki” kanunu çok önemli bir dönemeçtir. Ardından 1987 yılında yurt dışına ithal edilen gemilerden alınan gümrük vergisinin sıfırlanmasıyla ilgili bir kanun değişikliği vardır. Sonrasında 1990’lı yılların başından itibaren Türk denizciliğinin artık Akdeniz, Karadeniz bölgesinden çıkıp okyanus aşırı gitmeye başladığını görürüz. Gemiler boyut olarak büyümektedir. Gidilen yerler, limanlar, ülkeler çeşitlenmektedir. Bunda o dönemlerde ihracata verilen teşvik nedeniyle ihracatımızın patlamış olmasının da çok büyük desteği vardır. İhracata teşvikle beraber aynı dönemde verilen navlun teşvikleri vardır. Beraberinde 1999 yılında çıkarılan Türk Uluslararası Gemi Sicili var. Dünyada denizciliğin gittiği noktada aynı hedefle gidebilmek amacıyla, rakiplerimizle rekabet edebilmek amacıyla çıkartılmış olan fevkalade önemli bir kanundur. Çıktığı gün itibari ile çok büyük iş görmüştür. Ele almış olduğum zaman dilimleri denizciliğimizin bugünlere gelmesinde çok önemli roller yerine getirmiş dönemlerdir” diye konuştu.
Tamer Kıran: “Çok Daha İleriye Gidebiliriz”
Türk denizciliğinin inişli çıkışlı dönemler yaşamakla beraber 33 milyon DWT ile 2007 – 2008 yıllarında en yüksek tonajına ulaştığını ifade eden Tamer Kıran: “Burada yeni bir kavram gündeme gelmiştir. Türk bayrağı ile birlikte Türk sahipli tanımı da literatüre girmiştir. Yani Türk armatörünün yabancı bayrakta sahip olduğu gemilerde devreye girmiştir. Akabinde 2004 yılında çıkarılan ÖTV’siz kanunu vardır. Bu da iç karasularımızda yolcu ve yük taşımacılığının gelişmesinde, kara trafiğinin denize aktarılmasında çok önemli rol oynamıştır. Bütün bunlar denizciliğimizin gelişmesinin merhaleleridir. Bu süreçte Türk armatörlüğü taşımacılığı bugün itibari ile dünyada yaklaşık 1500 adet gemi ile 15. sıraya yükselmiştir. Ancak burada rekabet ettiğimiz ülkelere baktığımızda aramızdaki mesafenin çok açık olduğunu üzülerek görmekteyiz. Yunanistan sahipli filoya baktığımızda bizim 30,5 milyon DWT’e karşılık Yunanların kontrol ettiği filo 413 milyon tondur. 2. sırada 350 milyon DWT ile Çin bulunmaktadır. 3. sırada ise 252 milyon DWT ile Japonya vardır. Türk denizciliği anlamında geldiğimiz noktada gelişerek, büyüyerek ilerlemekteyiz ama önümüzde alınabilecek çok daha uzun yollar var. Biz çok daha ileriye gidebiliriz” dedi.
“Tamir Bakım Sektörü Bölgede Bir Numara”
Türkiye’deki gemi inşa sanayisi ve limancılık sektörüne dair konuşan Tamer Kıran, her iki kolda da çok güzel gelişmeler yaşandığını kaydetti. Limanları ülkenin ihracat ve ithalat kapıları olarak isimlendiren Tamer Kıran, şöyle devam etti: “Limanlar olmadan hiçbir şey yapılamaz. Onların teknolojik yetkinlikleri ve performansları son tüketicinin cebine kadar dokunuyor. Keza gemi inşa sanayimiz, tamir bakım sektörümüz bölgede kesinlikle bir numara. Diğer taraftan Yakın ve Uzak Asya bütün azametiyle duruyor. Onları da göz ardı etmemeliyiz. Dünya çok küçüldü artık, gemiler her yere gidebiliyorlar. Dolaysıyla oradan gelecek rekabeti küçümsemeden dikkatli bir şekilde işimize devam etmeliyiz. İşimizi iyi yapıyoruz ama önümüze taşlar konulmadan yolumuza devam etmeyi arzu ediyoruz. Çünkü çok kırılgan bir sektör. Küresel bir dünyada yaşıyoruz. Bugün Türkiye’ye gelen bir Yunan gemisi veya Amerikan gemisi buradaki bir memnuniyetsizlik halinde gelmekten vazgeçebilir. Buna çok dikkat etmeli, sebep olabilecek her şeyden kaçınmalıyız.”
Son olarak Türk denizciliği ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Tamer Kıran, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Denizciliği Türk’ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız” sözüne vurgu yaparak, “Bu ülkede kurtuluş ve refah denizden gelecek. Ülkemizin geleceği denizde. Bunu kabullenmek, buna göre politikalar üretmek iş ve eylemlerde bulunmak gerekir. Bunu başardığımız zaman ülkenin cari açığından tutun döviz ihtiyacına kadar pozitif etkisi olacak. Bu ülkenin gündemine denizciliğin çok derin bir şekilde girmesi gerektiğini düşünüyorum” diye kaydetti.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.