''Aksona Mehmet'' lakabıyla tanınan Mehmet Baş ve beraberindekiler, Bodrum Limanı'ndan ''Aksona'' adlı tekneyle denize açıldı. Tavşanburnu ve Karaada bölgesinde dalış yapan Baş, gırgır teknelerinden sualtındaki kayalıklara bırakıldığı belirtilen ağların bir bölümünü bıçaklarla keserek temizledi. ağlar, diğer görevlilerin yardımıyla tekneye çekildi. Mehmet Baş, Bodrum Limanı'na dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada, yaklaşık 4 yıldır bu çalışmayı yaptığını söyledi. Kayalıkların üzerlerini kaplayan ağlar nedeniyle dış dünyayla bağlantısının kesildiğine değinen Baş, bunun da bölgede sualtındaki doğal yaşama büyük zarar verdiğini vurguladı.

Dalış yaptığı heryerde özellikle büyük gırgır ağları gördüğünü anlatan Baş, denizi seven herkesin bu kirlenmeyi önlemesini istedi. Denizlerin çöplük alanı olmaktan kurtarılması gerektiğini vurgulayan Baş, ''Bu muhteşem topraklarda yaşayan herkesin ekmek sofrasıdır bu deniz. Denizi çöplük gibi görme zihniyetinden vazgeçelim. Deniz olmasa hiçbir iş para etmez, hepimiz işsiz, aç kalırız'' dedi.

Çocuklarımız bizden iyi bahsetmeyecek

Gümbet bölgesinde dalış yaparak arıtma tesisinden denize yapılan derin deşarjı da incelediğini anlatan Baş, belediyelere çağrıda bulundu. Baş, şöyle konuştu:
''Uzman değilim ama denizin altını görüyorum. Daldığımda gördüm, her taraf zindan gibi. Lütfen evsel atıkları, karasal atıkları arıtmadan denizlerimize basmayalım. Çocuklarımız gelecekte bizden hiç de iyi bahsetmeyecek. Bu kadar yoğun yerleşim yeri açarsan, sahillere yaklaşırsa iç içe evler, bu kadar insanın evlerde, otellerde tüketilen temizlik malzemeleri, asidi, deterjanı nereye gidiyor- Denizin altına basılıyor. Bu kadar yoğunluk fazla geliyor bu kıyılara.''
Bodrum Denizciler Derneği'ne ait ''katı atık alım teknesi'' ile Mehmet Baş'a destek veren Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz ise denizlerin çok önemli olduğunu ancak bu önemin pek farkedilmediğini dile getirdi.

Kirlenen denizlerin değiştirilmesi gibi bir imkanın olmadığına değinen Demiröz, ''Atıklar denizde, çöpler denizde, denizin dibi ayrı bir felaket, yüzeyi ayrı bir felaket. Kirlenme yazın insan yoğunluğuyla daha da artıyor. Duyarlı olmamız gerekiyor. Mühim olan kirletmemek ve bunun için çaba sarfetmek'' dedi. Deniz dibindeki ağların fiziksel olarak alınabildiğine dikkati çeken Demiröz, su kalitesini bozan kimyasal kirliliğin temizlenmesinde ise sorunlar yaşandığını vurguladı.