"Sokotra Adası" BAE’nin kontolüne (mi) geçti
Yemen'de meşru hükümetin otoritesinden uzakta olan Sokotra Adası, BAE'nin işgal planlarına maruz kalıyor .Yemenli bazı aktivist ve yetkililer Cumhurbaşkanı Hadi'ye sundukları raporda adanın tamamen BAE'nin kontrolü altında olduğunu belirtti
Yemen açıklarında Aden Körfezi'nin sonunda 6 adacıktan oluşan Sokotra vilayeti, ülkede üç yıldan uzun süredir devam eden çatışmalardan uzak kalsa da Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından kontrol edilme planlarından kurtulmadı.
Meşru hükümetin otoritesinden uzakta olan Sokotra Adası son zamanlarda Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri içinde en etkin ülkelerden biri konumunda bulunan BAE'nin işgal planlarına maruz kalıyor.
Yemenli bazı aktivist ve yetkililer Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'ye sundukları bir raporda 6 adacıktan oluşan Sokotra vilayetinin tamamen BAE'nin kontrolü altında olduğunu belirtti.
Raporda, BAE, devlet otoritesi boşluğunu fırsat bilerek adadaki toprak, bitki ve hayvanların çeşitliliğini istismar etmekle suçlanıyor.
BAE bu suçlamalara yönelik herhangi bir açıklama yapmamakla beraber adadaki varlığının, "kurtarılmış diğer kentlerde olduğu gibi sağlık ve insani yardım hizmetleri sunmak" amacıyla olduğunu savunuyor.
"Ada BAE tarafından yönetiliyor"
Sokotra Adası, nadir kuş türlerinin yanı sıra dünyanın herhangi bir ülkesinde bulunmayan 270'ten fazla endemik bitki türüne sahip olmasıyla biliniyor.
BAE, 2015 yılında adayı etkisi altına alan Chapala ve Mehg kasırgalarından sonra "insani yardım" adı altında bölgeye girerek burada varlık göstermeye başladı.
Cumhurbaşkanı Hadi'ye sunulan rapora göre, son üç yılda adada görevli valiler BAE ile iş birliği yaptıkları iddiasıyla üç kez değiştirildi. Buna rağmen adanın halen BAE'den bir yetkili tarafından yönetildiği belirtiliyor.
Adanın meşru devlet otoritesinden çıktığına işaret edilen raporda, dışa açılan havaalanı ve liman kapılarının idaresinin de BAE yetkilileri tarafından yürütüldüğü aktarıldı.
Raporda, Sokotra Valisi Ahmed bin Hamdun'un BAE'den Halfan el-Mezrui, Said el-Kabi ve Sultan el-Kabi adındaki üç kişiye adada tüm yetkileri devrettiği, bu kişilerin de Cezire Limanı Müdürü Salim ed-Daheri'yi "BAE'den gelen büyük gemileri ısrarla kontrol etme talebi" nedeniyle istifa ettirdiği kaydedildi.
Adadaki nadir taşların BAE nakledilmesi
Yemenli yetkililer, adada nadir bulunan taş, ağaç ve kuşların taşınmasıyla ilgili de BAE'yi suçlayarak, adadaki bazı yetkililerin bunların taşınması yönünde "herhangi bir sakıncası yoktur" yazılı talimatlar verdiğini dile getirdi.
Raporda, adada bulunan mercan resifleri ve kaplumbağaların da satılması ve taşınmasına onay verildiği belirtildi.
Limanların satıldığı iddiası
Sokotra Adası'nın kıyılarında devlet tarafından tasarrufların yasaklanmasına rağmen raporda, bazı limanların satıldığı ve etrafının güvenlik kordonuyla kapatıldığı dile getirildi.
Ayrıca, BAE yetkililerinden Halfan el-Mezrui'nin adanın kıyı bölgelerini satın aldığı, idaresini de yerel halktan birinin üstlendiği iddia edildi.
Söz konusu alanın güvenlik kordonuyla kapatılarak Hindistan uyruklu kişiler tarafından korunduğuna yer verilen raporda, değerli eşyaların taşınması için alana gizliden indirme operasyonu yapıldığı için bölgeye kimsenin yaklaştırılmadığı bildirildi.
Meşru hükümetin konumu
Yemen hükümeti, ülkede üç yılı aşkın süredir devam eden çatışma süresince Sokotra Adası'nda BAE ile iş birliği yaptıkları iddiası ve dış müdahaleleri durdurma amacıyla üç vali değiştirdi. Ancak üçünün de BAE ile iş birliği içinde olduğu iddia edilince Cumhurbaşkanı Hadi, "hangi isim altında olursa olsun devlete ait gayrimenkuller ve araziler üzerindeki tasarrufların durdurulması" talimatını vermişti.
Sahip olduğu biyolojik önem ve çeşitlilik sebebiyle Sokotra, 2017 yılı başlarında UNESCO tarafından "uluslararası deniz bölgeleri" listesine alınmıştı.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun baş aktörlerinden BAE'ye bağlı güçler, Yemen'de birçok bölgede faaliyet gösteriyor. BAE'nin kendi oluşturduğu ve desteklediği güçler, Husilerin bazı bölgelerden çıkarılmasında etkili olurken, nüfuz alanını genişletmeleri ve meşru hükümete karşı tavırları sebebiyle meşru hükümetin endişelenmesine neden oluyor.
Hükümetin BAE'nin etki alanı karşısındaki endişesi giderek artarken, mevcut durum nedeniyle gözler Abu Dabi'nin Yemen'deki güçlerine ve nüfuz alanına çevrildi.
Meşru hükümet "tehlikenin farkında"
Yemen'deki meşru hükümet, BAE'nin ülkedeki nüfuzunu giderek artırması karşısında somut adımlar atamazken, Abu Dabi yönetiminin askeri güçler kurması ve bunları yönetmesinin ülke için tehlikeli olduğunu düşünüyor.
Başbakan Ahmed bin Dağr, geçen eylül ayında yaptığı bir açıklamada, "hükümetin kurtarılan bölgelerdeki askeri güçlerin diğer bölgelerdeki birliklerle entegre edilmesine karar verdiğini" belirtmişti.
Bin Dağr, bunun uygulanmasının zor olduğunu ancak bölgesel ayrımın bu şekilde engellenebileceğini ifade etmişti.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.