1. HABERLER

  2. ÇEVRE

  3. SGP/MAVA Mercan Projesi Son Hızla Devam Ediyor
SGP/MAVA Mercan Projesi Son Hızla Devam Ediyor

SGP/MAVA Mercan Projesi Son Hızla Devam Ediyor

Çanakkale Sualtı Spor Kulübü Derneği tarafından gerçekleştirilen “Türkiye Kıyıları Mercan Resif Deniz Doğa Alanlarını Geliştirme, Koruma, İzleme ve Yönetimi“ mercan projesi kapsamında Bozcaada ve Marmara Adası mercan habitatlarında çalışmalar yapılıyor.

A+A-

Çanakkale Sualtı Spor Kulübü Derneği tarafından gerçekleştirilen 2022 yılı “Türkiye Kıyıları Mercan Resif Deniz Doğa Alanlarını Geliştirme, Koruma, İzleme ve Yönetimi “ mercan projesi kapsamında Bozcaada ve Marmara Adası mercan habitatlarında, canlıların önemini arttırıcı farkındalık faaliyetleri ve balık ağlarının bertarafını da içeren çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bozcaada Cladocora mercan resifleri Tuzburnu-İncirliada lokasyonlarında mercan kolonileri üzerinde çapa ve paragat oltaları kaydedildi. Marmara adasında ise açık su istasyonlarında derin su zonunda yapılan çalışmalarda soyu risk altında olan Altın Mercan Savalia savaglia’nın üzerine atılmış ağlar ve çapalar tespit edildi.

foto-1-003.jpg

Proje kapsamında planlı faaliyetlerden olan balık ağı ve diğer tehditlerin bertarafı doğrultusunda ağlar mercanlar üzerinden uzaklaştırılıyor. Projenin bilim danışmanı Doç. Dr. Barış Özalp yaptığı konuşmada “Marmara adasında yaşanan aşırı balıkçılık ve kaçak balıkçılık faaliyetleri ile denizel kirlilik etkenli vuku bulan, son 14 yılın en büyük müsilaj olayına rağmen halen mercan habitatları canlılığını koruyor. Birçok deniz canlısına barınma ortamı oluşturan bu mercan habitatları o kadar önemli ki, onları kaybetmek istemezsiniz. Aşağısı adeta bir mercan ormanı. Üstelik bunca baskıya rağmen Marmara hala ben canlıyım diye haykırıyor” dedi. Romanlara dahi konu olan ve sıklıkla deniz ağacı olarak isimlendirilen ve aslında bir hayvansal denizel omurgasız S. savaglia’nın Marmara adasındaki yüksek biyoçeşitlilik oluşturan birçok habitatının canlı olduğuna dikkat çeken Dr. Özalp, balık ağı ve çapa atımının nesli tehlike altındaki bu gibi türler için yok edici büyük bir risk olduğunu belirtiyor ve mercan projesi kapsamında Marmara adası ekosisteminde alınacak önlemlere ilişkin çalışmalar yapıldığını belirtiyor. Ülkemizin deniz kültürü usta yazarlarından rahmetli Yaman Koray’ın “Deniz Ağacı” romanına ithaf yapan Dr. Özalp mercan türüne ilişkin şunları kaydetti;

foto-2-002.jpg

YAMAN KORAYIN ANISINA…

“Bir zamanlar deniz bilimleri bu derece ilerlememişken, Türkiye denizlerine dair yazılan balıkçılık konulu romanlara konu olmuş bir deniz canlısı vardı. Önceleri bitki olduğu zannedilen ve halen birçok kaynakta “Deniz Ağacı” olarak isimlendirilen ve bilimsel olarak hayvanlar familyasına dahil olan bir denizel omurgasız mercan türü… Altın Mercan Savalia savaglia, rahmetli usta yazarlarımızdan Yaman Koray’ın kitabına adını vermişti bir zamanlar ve o değerli eserde bizleri 1960’lı yılların Marmara Adası’ndaki yoğun mercan habitatlarına götürmüştü. Ve belki de ilk kez deniz bilimleri, sualtı araştırmaları ve deniz biyolojisi o derece önemli sayılmış ve bilimsel çalışmaların başlangıcına dair de dikkatleri çekmişti merhum Koray eserinde…

Yıl 2022. O eser, halen canlıdır. S. savaglia mercan habitatları geçen zamana, üzerlerindeki balıkçılık baskısına ve müsilaj gibi kirlilik sebepli oluşumlara direnmekte ve deniz dibinde biyoçeşitlilik harikası ekosistemler oluşturmaya devam etmektedir.

Marmara Adası’nın derin karanlık sularında yüksek biyoçeşitlilik habitatları oluşturan ve çevresinde birçok canlıya yuva görevi üstlenen 2700 yaşına ulaşmış fosil kayıtları bulunan bu mercan fasiyesleri, Marmara Denizi’nin ne derece özel, ne derece zengin ve ne derece kompleks yaşam alanlarına sahip olduğunu bizlere kanıtlar niteliktedir. 

Bilimsel ölçümlerle eş zamanlı yürütülen çalışmalarda ayrıca Türkiye’de koruma altına alınan ilk sert mercan türü Cladocora caespitosa’nın önemi yükselten seramik prototip uygulamaları ile birlikte küçük balıkçıları destekleyici derin su ahtapot resifleri ve balıkçı ağlarından zarar görmüş mercan yavruları üzerinde in-situ sualtı transplantasyon ile mercan parçaları kullanılarak ekim yapılıyor ve mercan büyüme alanları oluşturuluyor. Ülkemizde ilk sert mercan deniz transplantasyonu 2016 yılında gerçekleştirilmişti diye belirten Dr. Özalp, ÇOMÜ BAP projeler koordinatörlüğü tarafından fonlanan çalışmalar kapsamında bölgede sağlıkla büyümeye devam eden mercan parçaları ekimi yapıldığını ifade etti ve önceki zamandaki tecrübeleri bu proje kapsamında da ilerlettiklerini belirtti ve 2022 projesindeki destekleri için başta UNDP Türkiye Koordinatörlüğü’ne, proje destekçileri TÜDAV, SUFOD, Adalar Vakfı, Galimi Çınarlı Kırsal Kalkınma ve Turizm Derneği, Virahaber, Bozcaada Su Ürünleri Kooperatifi, Mendirek Dergisi ve Dİ Medya’ya, projeye özel katkılar sunan Çanakkale Woodwizard Şirketine ve sualtı araştırmalarındaki sonsuz emeklerinden dolayı Sayın Ömer Altuncu’ya, ayrıca Marmara adası ve Bozcaada mülki amirlerine konunun önemine hassasiyetlerinden dolayı teşekkür etti.

foto-3-003.jpg

AHTAPOT VE MERCAN EKİM ÜNİTELERİ

Çanakkale Boğazı Dardanos Mercan Resif Koruma Alanında yapılan çalışmaları da içeren ve projenin planlı faaliyetlerinden olan farkındalık, ekoturizm destekleyici ve küçük balıkçı destekleyici uygulamalar sayesinde alandaki biyoçeşitliliğin önemine dikkat çekiliyor ve popülasyonları arttırıcı önlemler uygulanıyor. Bunlara ek olarak Bozcaada, Marmara adası ve Çanakkale Boğazında geniş yaşam alanları oluşturan mercan habitatlarının çevresindeki denizel biyoçeşitlilik elemanlarının da tespiti yapılıyor. Bu kapsamda birçok deniz tavşanı, çift kabuklu yumuşakça, kabuklu kafadan bacaklı omurgasız ve sünger türlerinin tespit edildiği araştırmalar son hızla devam ediyor.

foto-4-002.jpg

DENİZ TAVŞANLARI VE SÜRÜNGENLER

Dr. Özalp, “Türkiye denizlerinde önemi yüksek doğal tabiat varlığı alanları vardır. Artık mercan resif deniz doğa alanlarının ve denizlerimizde oluşturdukları geniş yaşam alanlarının farkındayız. Biyoçeşitliliği yükselten ve canlıların birçok yaşamsal adaptasyonuna katkı sunan mercan habitatlarımızı korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak zorundayız.

Proje kapsamında tespit edilen ve çalışmalar yapılan çok yoğun dağılım alanlarında habitatları koruyucu önlemler almak zorundayız. Deniz koruma alanlarının öneminin her geçen gün daha da arttığı günümüzde, birçok mercan resif bölgesinde halen şamandıra koruması dahi yok. Avustralya kıyılarında mercan resiflerinde 3000’inin üzerinde şamandıra var ve alanlar koruma altında. Bunu bir anlamda Çanakkale Boğazı’nda başardık. Ama halen Marmara adasında ve Bozcaada gibi kilit önemli bölgelerde bu canlıların üzerine ağ atılıyor. Bilinç sıfır. Bazı balıkçılarımız işini çok iyi biliyor, usta ve denizleri koruyor. Ama o bazılarında da bilgi ve bilinç sıfır.

Nesli tehlike altında olan ve bu derece geniş ekosistem oluşturan türün üzerine ağ atılır mı? 1950’lerde dahi romanlara konu olmuş türün faydasından zerre haberleri yok. Biraz açıp kitap okuyun. Bilgilenme sitelerine bakın.

Haber vermek zorundayız. Bu bizim görevimiz. Misyon, Türkiye’deki mercanların önemi hakkında birçok kesimi bilinçlendirmek ve uyandırmak tabiri caizse… Mercan yüksek biyoçeşitlilik oluşturur ve canlılara barınma alanı yaratır.

Canlıların evini başına yıkıyorsunuz! Bunu engelleyeceğiz ve birçok bölgede koruma alanları oluşturma ümidiyle enerji ve çaba sarf ediyoruz. Mercan resiflerinin ve geniş toplulukların olduğu bölgelerde koruma şamandıraları göreceksiniz yakın zamanda. Bu şamandıraların anlamı, Hassas Mercan Resif Bölgesidir – Uzaklaş – Çapa veya Ağ Atma” şeklindedir. Uygulanması için ve acilen yetkili mercilere raporlanması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Çünkü Mavi denizler bizim” dedi ve ülkemiz denizlerindeki mercanların önemine dikkat çekti.

Bu haber toplam 6546 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.