Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla dünyada suya erişim konusunda yaşanan mevcut durumu gözler önüne seren raporunu açıkladı. Bir insan hakkı olan suya erişim hakkının, birçok ülkedeki milyonlarca insan için mümkün olmadığına dikkat çekildi.
New York'ta açıklanan UNICEF'in raporunda sunulan verilere göre, dünya genelinde yüz milyonlarca çocuk, yeteri kadar su içemiyor. Örgüt raporunda, gelecek on yıllarda durumun daha da vahim bir hal alacağı endişesini, "2040 yılına kadar yaklaşık 600 milyon çocuk sınırlı su kaynaklarıyla yaşamak zorunda kalacak” sözleriyle aktardı.
UNICEF, 'sürekliliği olacak' bir su krizi yaşanacağı tahminine yer verdiği raporda, iklim değişikliği nedeniyle gelecek 20 yılda durumun daha da kötüleşeceğini vurguladı. Örgüt, dünyada 36 ülkede aşırı bir su sıkıntısı yaşandığına ve bunun "korkunç etkileri” olduğuna dikkat çekti.
Su sıkıntısı yaşanan ülkeler içinde durumun başka hiçbir yerde Etiyopya, Nijerya, Somali, Güney Sudan ve Yemen'in bazı bölgelerindeki kadar vahim olmadığı vurgulandı. Gelecek yıla kadar sadece Etiyopya'da, dokuz milyondan fazla kişinin temiz suya erişimi olamayacağı bilgisi aktarıldı. Etiyopya'da su sıkıntısının yanı sıra 1 milyon 400 bin çocuk yetersiz beslenme nedeniyle de açlık kriziyle karşı karşıya bulunuyor.
Dünya Su Günü kapsamında açıklanan raporda ayrıca dünya genelinde kız çocuğu ve kadınların günlük 200 milyon saati suya erişimi sağlamak için harcadıklarını belirtti. UNICEF, suya erişimi zorlaştıranın sadece kuraklık olmadığı bilgisine de yer vererek, iklim değişikliğinin bu konuda farklı etkilere yol açtığı belirtildi. Küresel ısınmanın, tatlı su kaynaklarını tuzlandıran etkilere, aşırı sıcaklığın yanı sıra sel baskınlarına da yol açması nedeniyle su kaynaklarının zarar gördüğü bilgisinine yer verildi.
UNICEF'in dünyadaki su kaynakları konusundaki raporunun adı "Geleceğe susamış: Su ve çocuklar değişen bir iklimde” başlığını taşıyor. Raporda, iklim değişikliğinin sadece bir çevre krizi değil aynı zamanda çocuklara yönelik de bir kriz olduğu belirtilerek, "suya erişimin bir insan hakkı olduğuna” bir kez daha dikkat çekildi.
DW Türkçe