Pandemi döneminde geçtiğimiz yıl Mart ayından bu yana hiç iş yapmayan Ege adaları arasındaki turizm hareketinin baş aktörü feribot işletmecileri yüksek yatırım ve sürekli ödeme gerektiren sektörlerinde devletten sadece personel yardımı dışında hiçbir destek görmeden ayakta durmaya çalışırken, sınır kapılarının bu yıl da açılmama ihtimali durumunda ciddi yekünler tutan masrafların altından kalkabilmek için kara kara düşünüyor..
TÜRK FERİBOTLARININ COVID İLE İMTİHANI
Ege Denizi’nde Türkiye kıyılarıyla Yunanistan adaları arasında düzenlenen gemi seferleri covid pandemisi nedeniyle 15 aydır yapılamıyor. İki kıyıyı birleştiren, turizm ve ticaret taşımacılığı yapan feribotlar en son geçtiğimiz yıl mart ayında derin sulara açılmıştı. Covid öncesi normal dönemde yoğun seferlerine Nisan ayında başlayan feribotlar, Mayıs sonuna gelindiği halde hala bağlı bulundukları limandan demir alamadı. Bir yılı aşkın zamandır iş yapamayan Ege adaları arasındaki turizm hareketinin baş aktörü feribot işletmecileri bir taraftan yüksek yatırım gerektiren sektörlerinde ayakta durmaya çalışırken, bir taraftan da kendi imkanları ve devletin de kısmi desteğiyle çalışan istihdamını korumaya çalıştı. Bu süreçte kapalı ofislere kira ödeyen, gemilerin liman bağlama ve bakım ücretleri, sabit faturalar gibi zorunlu ödemeleri yapan firmalardan bazıları süreci oldukça sancılı geçirdi. Fethiye – Rodos hattında sefer yapan bir feribot firması ise Kuşadası hattına da girerek, hat sayısını ikiye çıkardı. Türkiye’de İstanbul da dahil birçok yerde iç hat seferi yapan bir firma ise tır ve yük taşımacılığı ile Ege’nin iki kıyısı (Çeşme-Sakız / Ayvalık-Midilli) arasında pandemi sürecinde de sefer yapan tek feribot işletmesi oldu. İki kıyıyı birbirine bağlayan feribotların işletmecileri ve turizm sektörün farklı dallarında hizmet verenler ile paydaşları olan acenteler sınırların bir an önce açılmasını, pandemi önlemleri kapsamında seferlerin başlamasını istiyor.
TÜRK TURİST ADALARI İHYA EDİYORDU
Coronavirus ile mücadelede, Avrupa ve Dünya genelindeki diğer ülkelere kıyasla daha başarılı bir grafik çizen Yunanistan, ülkenin en önemli gelir kaynağı olan turizm sektörünün kapılarını 14 Mayıs’ta açtı ama şimdilik Türkiye’den turist kabul etmiyor. Türkiye ile adalar arasındaki gemi trafiğinin başlamasına da henüz izin verilmedi. Ancak bu yıl beklentiler yüksek, temmuz ayında seferlerin açılması bekleniyor. Üst düzey yetkililerle seferlerin başlaması yönünde görüşmeler yapılıyor.
Yunanistan geçtiğimiz yıl da koronavirüs pandemisine karşı önlemler kapsamında 14 ülkeye giriş izni vermişti, bu ülkelerin arasında Türkiye yoktu. Oysa ki; Chios / Sakız, Lesvos / Midilli, Samos / Sisam, Kastolorizo / Meis, Thasos / Taşöz, Symi, Leros ve Kalimnos gibi adaların turizmleri büyük ölçüde Türk turistlere dayanıyor. Bu adalara giden turistlerin yüzde 90’ı Türk. Özellikle bayramlarda, tatil günlerinde ve yüksek sezonda adalara akın eden Türk turisti ada esnafları da dört gözle bekliyordu. Çünkü Türkler Avrupalı turistler gibi sadece patates-salata sipariş vermiyor masaları kalamar, karides, ahtapot, mezeler ve balıkla donatıyor, yüksek bahşişler bırakıyordu.
Sakız adasının Ticaret Odası eski başkanlarından Andonis Zannikos, “10 Türk turist, 1 uçak dolusu Avrupalıya bedel. Harcadıkları para aynı” diyerek, yıllar önce Türk turistin önemine dikkat çekmişti. Günümüzde ise birçok Yunan yerel yetkili, turizmciler ve esnaf “1 Türk turist, 3 değil, 5 değil, 7 Avrupalı turiste bedel” diyor. Türk turist 2019’da Yunan adalarına tam 330 milyon Euro bırakmıştı. Geçtiğimiz yıl feribotların sefer yapmasına izin verilmeyince ada esnafları destinasyonlarına gidemeyen Türk turistlerin yokluğunu yoğun yaşadı. Bir taraftan pandemiyle mücadele ederken, bir taraftan da işsizlik yaşadıklarından birçok ada esnafı ekonomik krize girdi. Kepenk indiren çokça restoran ve kafe oldu.
Öte yandan çok sayıda soydaşlarımızın da yaşadığı Kos / İstanköy ve Rodos adaları da hasretle Türk turisti ve Türk kıyılarından sefer yapan gemilerle gelen yabancı turistleri bekliyor.
Türkiye – Yunanistan arasında feribot işletmeciliği yapan 7 firma pandemi sürecinde neler yaşadıklarını ve sezondan beklentilerini değerlendirdi.
Çeşme – Chios / Sakız Adası hattı..
ADALAR ARASI ÇALIŞAN TÜM FERİBOTLARIN SEFERLERİ DURDURULURKEN, BİR TEK O DEVAM ETTİ
Ege’nin turizm incisi Çeşme’den ününü ve adını bereketli topraklarında yetişen sakız ağacından alan Sakız Adası’na (Chios), ve semt pazarıyla Yunanlı turistlerin akınına uğrayan turistik belde Ayvalık’tan 20 milyon yaşındaki ağaçların yer aldığı UNESCO koruması altındaki taşlaşmış fosil ormana da ev sahipliği yapan Midilli Adası’na (Lesvos), sefer düzenleyen feribot işletmecilerinden biri olan TURYOL firması, covid pandemisi döneminde de yük ve tır taşıyarak iki kıyı arasında çalışan Türkiye’deki tek firma oldu.
TURYOL Yunan Adaları Koordinatörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Kadir İnandı, pandemi döneminde Sakız ve Midilli Adası’na yük taşımacılığının yanı sıra Çeşme-Sakız hattında tır taşımacılığına yaklaşık 3,4 ay süren çabaları sonunda devam ettiklerini, ancak bu süre içerisinde ne yazık ki yolcu ve araç taşımacılığı yapamadıklarını söyledi. Seferler kapandıktan sonra ciddi bir kamuoyu çalışması yaptıklarını, hem Türk tarafında gümrük müdürlüğü, ticaret bakanlığı ve sağlık bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunduklarını. Hem de ticaret odası önderliğinde Yunan otoriteleri ile görüştüklerini belirten Kadir İnandı, “Tır taşımacılığı her ne kadar kara kapısından sorunsuz bir şekilde yapılsa da bu hattın açılmasına Yunan tarafı sıcak bakmıyordu. Fakat sonunda PSR testi ve doktor muayenesi karşılığında 15 Temmuz 2020’de hattı açmaya ikna oldular. O günden bugüne haftada 3 gün olmak üzere seferlerimize devam ediyoruz.” diye konuştu.
İNANDI: PANDEMİ BİZİM SEKTÖRÜMÜZÜ DİREKT OLARAK VURDU
Pandemi döneminde feribot firmalarının çok ciddi sıkıntılar yaşadıklarına dikkat çeken TURYOL Yunan Adaları Koordinatörü İnandı sözlerine şöyle devam etti:
“Biz de tüm sektörler gibi ciddi sıkıntılar yaşadık. Ancak biz biraz daha şanslıyız, dış hatlarda yani sadece Yunan adalarında hattımız yok. Birçok yerde gemimiz, kiralık ve kendi hatlarımız var. İç hatlarımızın olması dolayısıyla ticaretimizi devam edebildik. İç hat seferlerimiz sayesinde mali ve finansal gelire sahip olduğumuz için de Yunan Adaları hatlarında çalışan personelimizin işlerini devam ettirdik. ‘Pandemi bizim sektörümüzü direkt olarak vurdu’ diyebiliriz. Sadece iki kıyı arasında sefer yapan, yolcu taşıyan firmalar özelinde düşündüğümüzde sektör ciddi yara aldı. İnşallah en kısa sürede asıl işimiz olan yolcu taşımacılığına geri döneriz. Farklı sektörlerde ticaret yapan bazı arkadaşlarımızla konuştuğumuzda kendilerine ‘2020 Mart ayından bu yana hiç yolcu taşımadığımızı’ söyleyince, herkes haline şükreder oluyor. Beklentimiz bu sene hatların açılması yönünde.”
ADALARDAKİ DOSTLAR, ESNAFLAR DÖRT GÖZLE SEFERLERİN AÇILMASINI BEKLİYOR
Yolcu seferini en son geçtiğimiz yıl 15 Mart 2020’de gerçekleştirdiklerini vurgulayan Kadir İnandı, “Türk turist konusunda her iki adada da ciddi bir şekilde özlemle beklendiğimizi biliyorum. Dostlarımız, arkadaşlarımız, adalı esnaflar dört gözle bizleri bekliyorlar. Aynı zamanda son dönemde gelip geliştirdiğimiz Latin Amerikalı turistlerimiz de halihazırda Türkiye’deler ve hatlarının açılması ile beraber Sakız Adası programlarını tekrar aktif edecekler. Bu da Sakız Adası’nın beklediği diğer bir turist grubu. Döviz kurunun çok yükselmiş olması Türk turist açısından bizleri olumsuz etkileyecektir. Fakat insanlar sıkıldı, Yunan adalarına karşı özlem içerisindeler. Vizelerini yenilemek için bile olsa mutlaka bir kere giriş çıkış yapacaklarını düşünüyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.
Bodrum – Kos / İstanköy Adası hattı..
BAŞARAN: ADALARDAKİ ACENTELER BİRLEŞİP MERKEZİ ATİNA HÜKÜMETİNE MAĞDURİYETLERİNİ BİLDİRİP ÇÖZÜM ARAYIŞLARINI SÜRDÜRÜYORLAR
Muğla’nın en popüler ve en turistik ilçelerinden biri olan Bodrum’dan modern tıbbın kurucusu Hipokrat’ın doğduğu ve yaşadığı yer olarak bilinen Kos / İstanköy Adası’na sefer yapan Turkish Sealines firmasının sahibi Asım Başaran, karşı kıyıya son seferi geçen yıl 1 Mart’ta yaptıklarını, tam 15 aydır seferlerin durdurulduğunu belirterek, “Bu süreç içinde en çok mağdur olan sektörlerin başında gelenlerdeniz. Geçen sene pandeminin etkisi bu kadar uzun sürmez düşüncesiyle feribotlarımızı hazırlayıp sezona hazır hale geldik. Maalesef yaptığımız bütün masraflarımız boşa gitti ve virüsün etkisi giderek arttı. Şimdi bizim sektör tekrar hazırlık yapmakta tereddüt içinde! Kapılar açılmazsa ciddi yekünler tutan masrafların altından kalkabilmek hepimizi kara kara düşündürüyor. Her gün bir umut ‘kapılar açılıp normalleşme başlarsa oluşan kayıplarımızı telafi etme süreci başlar mı’ diye düşünüyoruz. Karşı Yunan tarafıyla yaptığımız görüşmelerde elbette onlar da bir an önce normalleşme arzusundalar. Tek gelirleri turizm ve denizcilik olan ada halkı da mağduriyet içinde ve bir an önce normalleşme olsun ve eski standartlara dönme arzusundalar. Adalardaki acentelerimiz birleşip merkezi Atina hükümetine mağduriyetlerini bildirip çözüm arayışlarını mütemadiyen sürdürüyorlar. Ancak aşılanma süreci tamamlanırsa daha sağlıklı bakış oluşabilir. Bana göre iki ülke hem Türkiye hem Yunanistan tüm halkını aşılamaya ivedilikle öncelik vermelidir. Yoksa sosyal travma gittikçe çaresizlik içinde nereye evrileceği dehşet verici boyutlara ulaşabilir. Bir an önce normalleşmeye iki tarafın tarifsiz hasret duyduğu bir süreçteyiz. Umarız bir an önce normalleşiriz.” dedi.
Fethiye – Rodos Adası hattı..
KIRAL: PANDEMİ SÜRECİ BİZLERE MADDİ KAYIPLAR YAŞATMANIN YANI SIRA YENİ FIRSATLAR DA ÇIKARDI
Birçok doğa ve tarihi güzellikleri içerisinde barındıran turizm beldesi Fethiye’den, UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan, St John şövalyelerinin izleriyle dolu ve Osmanlı’nın İstanbul ve Bursa’dan sonra en fazla eser bıraktığı Rodos (Rhodes) Adası’na sefer düzenleyen Tilos Travel yetkilisi Erol Kıral pandemi döneminde birtakım sıkıntılar yaşasalar da sektörlerinde yeni bir hatta daha girdiklerini ve farklı sektörlerde de hizmet vermeye başladıklarını belirterek, “Son seferimizi 13 Mart 2020 tarihinde gerçekleştirdik. Bu tarihten itibaren feribotlarımız Fethiye Liman’da hazır bir şekilde bekliyor. Pandemi sürecinde feribot filomuza 1 adet 380 kişilik bir feribot daha ekledik. Hali hazırda 4 adet feribotumuz oldu. Yeni hat çalışması yapıp feribotumuzun 1 tanesi de Kuşadası – Samos hattında çalıştıracağız. Ofis kurulum ve resmi kanallardaki işlemleri tamamladık. Kapıların açılması ile Hem Fethiye – Rodos hem de Kuşadası – Samos hattında faaliyet göstereceğiz. Pandemi sürecinde feribot işletmeciliğinin yanı sıra ‘levissivillas’ olarak yeni bir marka alarak villa kiralama işlerine başladık. Yine turizm faaliyetleri kapsamında Ukrayna, Bulgaristan, Makedonya, Sırbistan gibi ülkelerdeki acenteler ile anlaşmalar yapıp Fethiye bölgesine incoming hizmetleri vermeye başladık. Yurt dışından gelen misafirlerimize, Transfer, Konaklama ve Tur Hizmetleri vermeye devam ettik. Yeni yapılanma olarak da şirket bünyemizde bulundan sailing teknelerimizi de SeaStar Sailing olarak, yat kiralama hizmetlerini de bünyemize katmış olduk. Pandemi sürecinde ofis çalışanlarımızın hepsini koruduk. Devletin vermiş olduğu maaşlara ilave olarak tüm personelin maaşlarını aldıkları maaşlara tamamladık. Rodos’taki şirketimi Makri Travel çalışanlarını da koruduk ve gelir kaybına uğratmadık. Rodos’taki şirketimiz bünyesinde bulunan 60 adet aracımızı Makri Rent a Car olarak aktif olarak çalıştırdık. Pandemi süreci bizlere maddi kayıplar yaşatmanın yanı sıra yeni fırsatlar da çıkardı. Umarız ki tekrar bu şeklide durumlar ile karşılaşmayız.”
Ayvalık – Lesvos / Midilli Adası hattı..
JALE: KİMSE BİZİ ANLAMADI VE ÇÖZÜM İÇİN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMADI
Yeşil zeytinliklerle sarılmış güzel kıyılara sahip, tarihi ve arkeolojik değerleri barındıran tatil merkezi Ayvalık’tan Yunanistan’ın en büyük üçüncü adası Midilli’ye / Lesvos sefer yapan Jalem Tur firmasının sahiplerinden Ali Jale, pandemi döneminde sektörlerinin yaşadığı sancılı dönemi şu şekilde değerlendirdi:
“Biz Jalem Tur olarak Ayvalık-Midilli hattında son seferimizi 4 Mart 2020 tarihinde yaptık. O tarihten sonra Midilli’ye yolcu taşımacılığı faaliyetlerimizi gerçekleştiremiyoruz. Sadece feribotumuz ile 16 ay içinde 3 veya 4 defa yük taşımacılığı yaptık. Bu faaliyetlerimiz para kazanmak adına değil, uzun zamandır beraber çalıştığımız firmaları kırmamak adınaydı. Biz feribotçular olarak yaklaşık Kasım 2019 itibari ile gelirlerini kaybetmiş, işlerini kaybetmiş kısacası sektörlerini kaybetmiş bir grubuz. Yunan adalarından Türkiye’ye yolcu taşıyan, ülkeye döviz getiren bir sektör grubu olmamıza karşılık geçen 1,5 seneden fazla bir sürede çok yalnız bırakıldık. Kimse bizi anlamadı ve çözüm için elini taşın altına koymadı. Bizim işimiz uluslararası bir iş ve gemilerimizin uluslararası geçerliliklerinin devam etmesi için evrak düzeninin, üzerindeki ekipmanlarının bakım tutum faaliyetlerinin aksamadan devam etmesi gerekiyor. Bizler hiç gelir elde etmeden bu giderleri karşılamakla karşı karşıya bırakıldık Hala da bırakılıyoruz. Her şey yoluna girip sektör tekrar yavaş yavaş hareketleneceği zamanlarda bazı firmalar sektöre ya dönemeyecekler yada müthiş borç yükü altında ezilecekler.”
MİDİLLİ’DEKİ BAZI TURİSTİK İŞLETMELER TÜRKLER GELMEZLERSE BU SENE İŞYERLERİNİ AÇMAYACAKLARINI SÖYLÜYORLAR
“Bundan 1,5 ay önce İzmir Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, TURYOL Yunan Adaları Koordinatörü Kadir İnandı ve Meander Travel’in Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Gür ile Yunanistan İzmir Başkonsolosu Despina Balkiza tarafından makamında kabul edildik. Oradaki görüşmelerimizden edindiğim izlenim doğrultusunda bu sene Haziran sonu, Temmuz başı itibari ile hatların açılacağını düşünüyorum. Ancak açıldığında iş hacminin ne boyutta olacağı, feribot firmalarının bu duruma ne kadar hazır olup olamayacağı konusunu tam kestiremiyorum. Başkonsolosu Balkiza, ‘Aşı olan, hastalığı geçirmiş antikor oluşan ve pcr testi yaptırmak koşullarından birini taşıyan kişilerin Yunanistan’a geçiş yapabileceğini’ söyledi. Bu arada Midilli için söyleyebilirim ki Yunanlılar bizi çok özlediler. Yaptığımız görüşmelerde özellikle Molyvos tarafındaki turistik oteller ve işletmeler eğer Türkler bu sene gelmezlerse açmayacaklarını söylüyorlar. Karşı kıyıyla ilişkilerimiz aralıksız devam ediyor. Her hafta görüşüyoruz fikir alışverişi yapıyoruz. Biz her an başlayabiliriz gibi hazır durmaya çalışıyoruz. Hali hazırda bir katamaran ve bir feribotumuz aktif şekilde personeli ile birlikte sefere hazır. Yeter ki başlamak için ülkeler anlaşsınlar. Açıkçası bu sezondan büyük beklentilerim yok. Yavaş yavaş birçok şeyin yoluna gireceğine inanıyorum. Ekim itibari ile hatlarda normalleşme hızlanacaktır ancak maalesef yine sezon kaçmış olacak. Tek dileğim artık başlamak ve ufak da olsa çektiğimiz acıları sarmaya başlamak.”
Kuşadası – Samos / Sisam Adası hattı..
GÜR: BİR BUÇUK YILDIR KARŞILIKLI SEFER YAPAMIYORUZ
Türkiye’nin ilk turizm merkezlerinden Kuşadası ile antik İyonya’nın en ünlü düşünürlerinden Pisagor’un doğduğu 12 İyon kentinden biri olan Samos / Sisam Adası arası feribot seferi yapan Meander Travel’in Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Gür, şu açıklamalarda bulundu:
“Her yıl olduğu gibi 2019 yılı Ekim ayı sonu itibari ile Kuşadası / Samos arası seferlerimizi bitirmiş, 2020 Mart’ına kadar olan süre içinde feribotlarımızın bakımlarını tamamlamış, yeni bir yaz sezona hazırlamıştık. Aniden patlak veren Covid probleminden dolayı 2021 Mayıs ayı itibari ile tam 1.5 senedir karşılıklı sefer yapamaz olduk. Mağduriyeti yalnız bizler değil aynı şekilde asıl geçim kaynağı turizm olan karşımızdaki Yunan adası Samos da yaşadı. Gerek bizler gerekse ada halkı kapıların tekrar açılacağı günü iple çekiyoruz. İsteğimiz elbette hatların biran önce açılması ancak Covid verilerini de göz önüne aldığımızda bunun çok kısa bir süre içerisinde olmayacağı yönünde. Ümit ediyoruz ki ister bu yaz sezonu ortası yada sonu olsun gerekli şartlar oluştuğu noktada seferlerin bir an önce başlaması.”
Bodrum – Kos / İstanköy Adası ile Küçükkuyu – Lesvos / Midilli Adası hatları
ÇOBAN: YUNANİSTAN KAPILARI AÇMASA BİLE İÇ PAZARDA YENİ ÜRÜNLER ÜRETME PEŞİNDEYİZ
Ülkemizin en gözde tatil yerlerinden Bodrum’dan Osmanlı, Bizans ve Venedik dönemlerine ait görkemli tarihi eserleri barındıran 12 Adalar’ın en büyüklerinden biri olan Kos / İstanköy Adası’na ve Ege’nin başladığı Küçükkuyu’dan Yunanistan’ın en büyük üçüncü adası Midilli’ye feribot seferi yapan Dentur Avrasya’nın Operasyon Müdürü Ceyhun Çoban, bu zorlu sürecin herkesi olduğu gibi kendilerini de oldukça olumsuz etkilediğini dile getirerek, pandemi dönemini nasıl geçirdiklerini şöyle değerlendirdi:
“Son seferimizi 11 Mart 2020’de yapmıştık ve bu son seferimizi takiben de ofisimizi kapatmak zorunda kaldık. Yaklaşık bir buçuk yıldır hizmet veremediğimiz sektörümüzde sınır kapılarının hala açılıp açılmayacağı belli olmadığı için ofisimiz kapalı ve Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) desteği alıyoruz. Dentur Avrasya olarak bu zorlu süreçte hiçbir personelimizi işten çıkartmayarak tüm personelimizin sosyal haklarını koruyarak devlet destekli KÇÖ ödemesi dışında maaş farklarının hepsi personelimize eksiksiz ödedik. Bodrum’da 4 tane feribot firması var ve diğer tüm feribot firmaları da aynı zorlukları yaşadılar. Personellerini işten çıkarmak zorunda kalanlar ya da ücretsiz izne ayırmak zorunda kalanlar oldu. Adalardaki esnaf da çok zor durumda kaldı. Çünkü en değerli müşterileri Türkler’di. Ada halkı turizmcileri ve esnafı kapıların tekrar açılacağı günü iple çekiyor tıpkı bizim halkımız gibi. Tüm beklentimiz virüs belasının tamamen bitmesi ve bu sezon geç de olsa kapıların tekrar açılması. Dentur Avrasya olarak pandemi nedeniyle yaşanan ticari kaybımızı bu sene de kapılar açılmazsa diye yeni bir proje üreterek filomuzda bulunan 50 metrelik gemilerden bir tanesini Haziran sonu Bodrum a getirerek Bodrum’da gemide Türk gecesi yapmayı planlıyoruz. En azından Yunanistan kapıları açmasa bile iç pazarda yeni ürünler üretme peşindeyiz. Bizim Bodrum – Kos / Turgutreis – Kos / Küçükkuyu – Midilli hatlarında faaliyetimiz mevcuttu. Ama pandemi Mart ayında yani kış döneminde başladığı için o dönem sadece Bodrum – Kos hattımız devam ediyordu.”
Çeşme – Chios / Sakız Adası hattı..
AYAN: YUNANİSTAN BİZİM GÜNLÜK HASTA SAYILARIMIZA VE PCR TESTLERİMİZE GÜVENMEDİĞİ İÇİN TÜRKİYE’YE SINIR KAPILARINI AÇMADI
Türkiye’nin turizm lokomotiflerinden Çeşme ile Yunanistan’ın beşinci büyük adası Chios / Sakız Adası arasında karşılıklı sefer yapan Yunan SunRise Tour firmasının Türkiye temsilcisi Işık Ayan ise pandemi sürecinde son seferlerini 16 Mart 2020 tarihinde yaptıklarını o tarihten bu yana ofislerinin kapalı olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Bir buçuk seneyi aşkın süreçte hiç bir iş yapmadık. Maalesef bir çalışanımız için aldığımız kısa dönem çalışma ödeneği dışında devletten hiçbir destek alamadık. Kira, vergiler, bağkur vb tüm masraflar devam ediyor. Az da olsa iş yapan sektörlere devlet kira desteği, borç erteleme, hibe destekler yapmasına rağmen, işinin tamamını kaybeden ve bu süreçte hiç iş yapmayan seyahat acenteleri maalesef hiçbir destek alamadı. Çoğu meslektaşımız acentesini yok fiyata satışa çıkardı. Yunanistan Ofisimiz için Yunan devleti kira, personel, hibe kredi gibi destekler verdiği için onlar rahattı. 14 Mayıs 2021 itibarıyla da Avrupa Birliği ülkelerine ve Amerika, İsrail, Rusya gibi ülkelere belirli şartlarla turizmi açtılar. Bizim günlük hasta sayılarımıza ve pcr testlerimize güvenmedikleri için şu an Türkiye’ye sınır kapılarını açmadılar. Türklerin çok seyahat ettikleri adalardaki kimi esnaf da devletten destek aldığı ve hastalıktan korktukları için şuan Türkiye ile seferlerin açılması taraftarı değiller maalesef. Aşı sayımız kısa zamanda nüfusun çoğunluğuna ulaşamadıkça da açacaklarını pek düşünmüyorum. Ağustos sonu gibi açılabilir diye beklentim var. Erken olursa sürpriz olur. Yunanistan’la tek sorunumuz pandemi değil. Doğu Akdeniz, Aya Sofya gibi problemlerimiz de var. İnşallah biran önce sınırlar açılır. Yoksa durumlar hepimiz için daha da kötüleşecek.”
Kaynak: Fulya Omaç - Turizm Günlüğü