Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen 2. Türk-Alman İşbirliği ve Yatırım Konferansına katıldı.
Yıldırım, Berlin'deki Telekom temsilciliğinde düzenlenen konferansın açılışında dünyadaki ekonomik krizin dalga dalga her bir ülkeye ulaştığını ve hiçbir ülkenin "Bizde kriz yok" deme şansı olmadığını anlattı.
Bakan Yıldırım, buna rağmen krizlerin gelip geçici olduğunun, sadece hayatın kalıcı olduğunun idrak edilmesi gerektiğini söyledi. Konferansa Yıldırım'ın yanı sıra DEİK yönetim Kurulu Üyesi ve Türk Alman İş Konseyi Başkanı Ferit Şahenk, Türk Alman İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Cüneyt Zapsu ile birlikte iş dünyasından çok sayıda temsilci katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Ferit Şahenk, Avrupa'da görülen ve gittikçe kötüleşeceği baştan belli olan krizin bu noktaya gelmesinin altında, işbirliğinin resmi düzeyde hızlı ve etkili bir biçimde gerçekleştirilememiş olmasının yattığını söyledi. Şahenk, Avrupadaki ekonomik krizle ilgili şöyle dedi:
"Bu öyle bir ilginç bir durum ki aslında hızla ilerleyen kronik bir hastalığa yakalandığınızı biliyorsunuz. Gerekli cerrahi müdahaleden kaçınıp Ağrı kesicilerle durumu idare etmeye çalışıyorsunuz."
Önceleri Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye çekmenin ve yabancıları bu konuda ikna etmenin çok zor olduğunu söyleyen Ferit Şahenk, ama şimdi durumun değiştiğini ve Avrupa dışına çıkıldığında neden tercihin veya ana ortağın Türkiye olması gerektiğini açıklamanın artık daha kolay olduğunu kaydetti.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binalı Yıldırım ise yaptığı konuşmada 2008, 2009 yıllarında Amerika'nın ekonomik krize yakalandığını oradan da krizin Avrupa'ya 2010 senesinde geldiğini ve derinleşmeye başladığını söyledi. Kriz zamanlarının dayanışmanın, birlikte hareket etmenin çok daha önem kazandığı belirten Yıldırım, ortak değerleri moral olarak yükseltmek gerektiğini ve kriz zamanlarında daha çok işbirliği yapılmasının önemini vurguladı. Dünya'nın nüfusunun 7 milyar olduğunu kaydeden Bakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bu insanlar yemeye, içmeye, seyahat etmeye devam edecek. Dolayısıyla hayat devam ettiği müddetçe krizler geçici, ama yaşam kalıcıdır. O bakımdan bu verileri esas alıp paniklemeye gerek yoktur.Avrupa'daki bu kriz döneminde değerlendirme kuruluşlarının en çok dikkat çektiği husus Türkiye'de cari açıklar oldu. Cari açık dışında kimse Türkiye'ye bir şey söylemedi. Bu da neye dayanarak söyleniyor: 2001, 2002 krizinde Türkiye'nin milli gelir cari açığı yüzde 7'ye çıktı ve kriz oldu. Ama şu anda cari açık yüzde 8, 9, 10 oldu, 'Niye hala kriz olmuyor?' diye bazılarını kriz tuttu. Kriz tutanlar istedikleri kadar kriz tutsun, Türkiye'de kriz olmaz."
Krizlerin gelip geçici, büyümenin ve küresel refahın sürdürülebilir olduğunun altını çizen Bakan, dünyanın bugün ticaretinin 16 trilyona gerilemesine rağmen uzmanların tahminlerine göre dünya ticaretinin 2023 yılına kadar 30 trilyonların üzerine çıkacağı bilgisini verdi.
Almanya'nın bugün AB'nin ağabeysi konumunda olduğunu söyleyen Bakan Yıldırım, Avrupa'nın içinde bulunduğu derin krizi çekip çevirme görevinin Almanya'ya düştüğünü ve Almanya'nın da bunun bilincinde olduğunu kaydetti. Ulaştırma Bakanı Yıldırım,Almanya'nın bir taraftan euro bölgesindeki işleri yoluna koyarken öbür taraftan da geleceğe yönelik olarak dünya coğrafyasında nerede konuşlanacağına karar vermesi gerektiğini anlatırken, "Türkiye, Almanya'ya yabancı değil Almanya'da Türkiye'ye yabancı değil" ifadesini kullandı.
Deniz Haber Ajansı