Yıldırım: Kararnameyi uzatabiliriz

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, DTO toplantısında gündeme ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım, "Boğazları tehlikeye atmayacağız." dedi.

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, konuşmasına denizciliğin zor bir iş olduğunu belirterek başlarken “Dünyada 500 milyon dolarlık bir navlun pastası var. Bunun için çok çalışmak zorundasınız. Bu navlunlardan pay almak o kadar kolay değil” dedi.

Türkiye’nin büyümeye ihtiyacı olduğunu belirten Yıldırım, “Türkiye’de bir havacılık efsanesi var. Dünyanın dört bir yanında Türk bayrağını dalgalandırıyor. Bununla gurur duyuyoruz. Demek ki çalışınca oluyormuş” şeklinde konuştu.

 

"Birlikte Çalışmalıyız"

Denizcilik sektöründe yapılan yatırımlara değinen Bakan Yıldırım, denizcilik sektörüyle sürekli bir iletişim içerisinde olduklarını kaydederek “Biz sizinle sürekli konuşuyoruz. Sorunlara çözüm arıyoruz. Krizin en büyük zararı gemi inşa sanayisine oldu. Ancak önümüzdeki tahminlere göre iyileşme başladı ve devam ediyor. Gemi inşa için 2013 yılından sonra her şey daha güzel olacak. Bir süre önce güzel bir çalışma yaptık. Kredi Garanti Fonu’nun kapsamını genişlettik. KGF’nin ana sözleşmesinde değişiklik yaptık. Artık bunun uygulamaya geçmesi için birlikte çalışmamız lazım. Arkadaşlarımız bunun için gerekli çalışmaları yürütüyor.”ifadelerini kullandı.

Bakan Yıldırım, denizcilik sektörüyle ilgili alınması gereken kararları kendilerinin 1 dakikada alabildiğini belirtirken bazı konularda herkesten görüş almak zorunda oldukları için bu sürenin uzayabildiğini belirtti. Her türlü konuda denizcilik sektörünün yanında olduklarını kaydeden Yıldırım, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bizim için çok büyük bir şanstır. Kendisinin babası bu sektörden ekmek kazarak çocuklarını büyütmüş bir insandı.”dedi.

 

Türk Bayrağına Geçiş

Amatör denizciliğe sağladıkları ÖTV’siz yakıt kolaylığı ile çok büyük bir adım attıklarını belirten Bakan Yıldırım, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Marina kapasitesini yüzde 50 artırdık. Sığacık Limanı’nı daha yeni açtık. Türkiye’de 2 bin 500 kişiye bir tekne düşüyor. ABD’de 18 kişiye bir tekne düşüyor. Türkiye’nin amatör denizcilikte çok büyük bir potansiyeli var. Biz bayrağa geçiş ile ilgili kararı alınca 3 saat anlattım. Fakir fukaranın vergilerini indirip, yatı olan zenginlere vergi indiriyorsunuz dediler. Bugün basit bir tekne, bir otomobilden daha da ucuz. Denizde bir ceviz kabuğu da yüzse algılama farklı oluyor. Türk bayrağına geçiş için düzenlenen kararnameyi uzatmayı planlıyoruz. Kaydı olmayan tekneler kütüğe alındı. Bu da çok büyük bir avantaj sağladı.”

Boğazların Güvenliği

Boğazlardan geçen tankerlerin neden olduğu yoğunluğu da değinen Yıldırım, Türk Boğazları’nın güvenliği için bazı çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. Boğazların dünyaya açılan bir kapı olduğunu kaydeden Yıldırım, “Burayı sıktığınız zaman dünya nefes alamaz boğulur. Ancak burada olacak olan bir kazada 13 milyon kişiyi tehlikeye atar. Diyoruz ki bizi daha fazla zorlamayın. Boğazı genişletme imkanımız da yok 80-90 derece kıvrımları düzeltme imkanımız da yok. Bununla ilgili konuşuyoruz. Tedbirlerimizi son yıllarda artırdık. Dünyanın en modern sefer izleme sistemi bizde. Bunu diğer bölgelere de yaygınlaştıracağız. Bir sene içerisinde bunları da tamamlamış olacağız. Römorkaj hizmetlerini de KEGM’ye bağladık. Bizim işimiz, tutumumuz çok acık. Kimsenin ticaretinde gözümüz yok. Ama İstanbul’u da göz göre göre tehlikeye atamayız.”şeklinde konuştu.

 

 "Rekortmen Bakan"

Türkiye’nin son yıllarda denizcilik sektöründe çok iyi yerlere geldiğini kaydeden Erol Yücel, yaptığı çalışmalardan dolayı başta Ak Parti hükümeti olmak üzere Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a teşekkür etti. Yücel, Bakan Yıldırım’ı “Rekortmen Bakan” olarak nitelendirirken sektörle bu kadar ilgili bir bakanın kendileri için büyük bir şans olduğunu kaydetti.

Denizcilik sektöründe kurumsallaşmanın başladığını kaydeden Yücel, "Ben inandığım doğruları söylüyorum. Hudut ve sahillerle ilgili hep kavga ettik. Bir tane ambulansımız yok diyorduk. Ama şimdi ölürsem gözüm açık gitmeyecek. Onu da gördüm. İskelelerin durumuna bakın, şehir hatlarının durumuna bakın. Bir yerlere geldiğimiz kanaatindeyim. Denizciliğimizin gelişmesi hep denizci ailelerin elindeydi. Kalkavanlar, Kaptanoğlu ne alıyor? diye bakardık. Ama artık parası olan, sermayesi olan geliyor filosunu kuruyor. Aile tekeli bitti. Ben tekrar herkese teşekkür ediyorum."açıklamasını yaptı.

 

“Güler misiniz? Ağlar mısınız?

DTO Başkanı Metin Kalkavan, Ro-Ro gemilerinde çok yüksek oranda uygulandığını düşündükleri sağlık resmi uygulamasını eleştirdi. Kalkavan, bütün çalışmalarına ve Bakan Yıldırım’ın desteklerine rağmen bu uygulamayı düzeltemediklerini kaydetti. Sağlık Resmi uygulamasının dünyanın hiçbir yerinde kalmadığını belirten Kalkavan, konunun sürekli karşılarına çıktığını ve bunun kapalı bir ekonomi görüntüsü oluşturduğunu ifade etti.

Bir başka sıkıntılarının da “Yeniden Değerleme” konusu olduğunun altını çizen Kalkavan, “Bu uygulama yatırımların önünde ciddi bir engel olarak duruyor. Başımızı çok ağırtıyor”dedi.

Right Ship’in uygulamalara da değinen Kalkavan, uygulanan kriterler içinde uygulamaya alınan aynı gemilerden Türk bayraklı olan geminin iki yıldız aldığını, diğer geminin ise daha yüksek yıldız aldığını belirtti. Bu konuyla ilgili olarak Right Ship yetkilileri ile görüşmelerde bulunduklarını kaydeden Kalkavan, “Çok ciddi uzun toplantı yaptık. Kriterlerden bazılarının doğru olmadığını belirttik. Bu kurumu ister sevin, ister sevmeyin çoğu firmanın rağbet etmeye başladığı bir kurum haline gelmeye başladı. Bu kurumdan küçük yıldız alırsanız özellikle Avustralya’dan yük alma şansınız neredeyse kalmıyor. Beyaz bayrağa geçtiğimiz bir dönemde bunu hak etmiyoruz.”

“Ankara” gemisine yapılan baskına da değinen Kalkavan, “Güler misiniz? Ağlar mısınız? Artık kumarbazda olduk” dedi. Bu işlemi yapmak için önce İstanbul Gümrüğü’ne sorduklarını belirten Kalkavan, “Buna engel yok. Geldiğimizde yabancı gemilere ne yapıyorsanız onu yaparsınız. Buraya gelince kapatırız. Uluslararası sulara çıkınca tekrar açarız. Şimdi biz bunu kendimiz deklare ettiğimiz halde gemiye baskın yapıldı. Kaçakçı konumuna düşmüş olduk. Bunu kendimiz deklare ettiğimiz halde. Bunlara muhatap olmamanın çözümü arkadaki bayrağı değiştirmek”şeklinde konuştu.

Kendisinin ve Yönetim Kurulu’nun hapis cezası ile yargılanacağını kaydeden Metin Kalkavan, “Bu bayraktan kaçışa bir sebep daha eklemiş oluyor. Bu şartlarda nasıl rekabet edeceğiz? Olanlar tamamen yanlış yorumlama hatasından kaynaklanıyor. Ama o darbeyi de almış olduk”dedi.

Motorlu Taşıtlar Vergisi konusunda yapılan çalışmayı tam bir devrim olarak değerlendiren Kalkavan, insanların araba alır gibi tekne almaya başladığını belirtti.

Yunanlıların marina konusundaki uygulamaları yakından takip ettiğini de söyleyen Kalkavan, Türk marinalarına, Yunanistan’dan çok sayıda yat geleceğini de sözlerine ekledi.

Deniz Ticaret Odası aylık toplantısına Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, Denizcilik Müsteşar Yardımcısı Hamza Taşkeser, İstanbul Bölge Müdürü Cemalettin Şevli ve denizcilik sektörünün önde gelen isimleri katıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

Virahaber

GÜNCEL Haberleri

Ege ve Akdeniz'de Balıkçılığı İzleme Çalışmaları Muğla'da Devam Ediyor
Bodrum-Kaş Arası Denizlerde Fırtına Uyarısı
Türkiye’nin En Büyük Balıkçı Barınağının Yüzde 70'i Tamamlandı
Deprem Bölgesinde Görevini Tamamlayan Yaşam Gemisi Yalova'da Bakıma Alındı
Ege Denizi İçin "Sarı" Uyarı