Tersane kapatma kararları gemi inşa sanayine darbe vuruyor. Herkesi dikkatli davranmaya davet ediyoruz?Türk gemi inşa sanayi son aylarda tersanelerde yaşanan kazalar nedeniyle sık sık kamuoyunun gündemine taşındı. Bu kazalar sonucunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı?nın hızlı denetimleri sonucu bazı tersaneler hakkında kısmi kapatma kararı alındı. Kamuoyunda oluşan tepkiyi azaltmak için yapılan bu uygulama, Türkiye?nin lokomotif sektörü konumundaki denizcilik sektörümüzü son derece olumsuz etkilemeye başladı. Bu durumun hem Türk ekonomisi, hem de gemi inşa sanayi için tamir edilemeyecek bir noktaya gelmemesi için bütün yetkilileri soğukkanlı, sağduyulu ve dikkatli olmaya davet ediyoruz.Gemi inşa sanayi sadece Türkiye?de değil, tüm dünyada 5. risk faktörüne sahip, tehlikeli bir iş koludur. Ve ne yazık ki, bu iş kolunda ne yapılırsa yapılsın bütün dünyada olduğu gibi ölümleri sıfıra indirmek söz konusu değildir. Tabii ki, can güvenliği ve emniyet konusunda herkesin üzerine düşen sorumluluklar var. Tabii ki, her ölüm erken ölümdür. Tabii ki ölen işçilerimiz; hepimizin, bu ülkenin evlatlarıdır. Tabii ki bu ölümleri minimuma indirmek için el birliği ile çalışmalıyız. Ama eğer bunu tersaneleri kapatarak, tersanelere yatırım yapan kişileri karalayarak yapmaya çalışırsak, ne yazık ki bundan sadece Türkiye zararlı çıkar. Burada özellikle medyaya büyük görev düşüyor. Arkadaşlar, son senelerde gemi inşa sanayinde birbiri ardına milyonlarca dolarlık yatırım yapılırken, yeni tersane yerleri açılırken, dünyada marka haline gelirken, önemli gemi tipleri için anlaşmalar yapılırken neredeydiniz diye sormak istiyorum. Bu süreçte sektör kazandığını yatırımlara harcarken, uluslararası kurallara uyum sağlamak adına sektörün her bölümünde eğitim seferberliği içine girilmişken, gemi inşa sanayinde yeni yatırımlar için sonunda yurtiçi ve yurtdışındaki kredimizi yükseltmişken, Türkiye?nin lokomotif sektörü konumuna gelebilmek için idare-sektör-üniversite işbirliğinde uluslararası arenada ve AB?de önemli savaşlar kazanılmışken neden tek satır yazmadınız diye sormadan geçemeyeceğim. Bakın hiç kimse ölümleri mazur göstermeye çalışmıyor. Hiçbir ölüm mazur gösterilemez. Ama sektörü yok etmek adına bir uğraş içine girilirse bunun altında sadece sektör değil Türkiye kalır.Şu anda yurtdışında İngiltere ve Norveç?teki önemli yayın organları ?Türk tersaneleri kapatıldı? haberini flaş olarak okuyucularına duyurdu. Bu ne demek biliyor musunuz? Türk gemi inşa sanayimizin kredibilitesi sorgulanacak, bu anlamsız kapatma kararları karşısında bazı tersanelerimiz de tazminat demek zorunda kalacak demek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı?nın aldığı bu yanlış karar maalesef sektörü çok zor durumda bırakıyor. Oysa günlerdir, sektör mensupları bir şey anlatmaya çalışıyorlar. Gemi sanayi diğer sanayi dallarından farklı bir yapıya sahip, oysa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri buraları başka sanayi dallarındaki gibi değerlendirip, ellerindeki mevzuata tersaneleri uydurmaya çalışıyorlar ki böyle bir şey eşyanın tabiatına aykırı. Oysa sektör mensupları ısrarla şunu söylüyorlar: Biz tersanelerde uluslar arası kurallara göre gemi yapıyoruz. Tersanelerimiz de buna uymak zorunda. Ama her şeyin başı eğitim, işçilerimizi eğitmek için biz sektör olarak yıllardır çabalıyoruz. Bundan sonra da bunun için her şeyi yapmaya kararlıyız. Tersanelerimizdeki önlemleri de en üst düzeyde tutmak görevimiz. Bunun için sürekli denetimler yapılmasını istiyoruz. Biz kendimiz de denetleyeceğiz, diyorlar. Şimdi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı?na da soruyoruz: İşçilerin eğitimi ve denetim aynı zamanda sizin de konunuz. Bugüne kadar bu anlamda ne yaptınız? Şimdi mi aklınız başınıza geldi? Yangından mal kaçırır gibi bir haftada tersane denetleyip olmayacak uygulamalar yapıyorsunuz, amacınız bütün tersaneleri kapatmak mı? Böylece üzerinize düşen sorumluluktan kaçabilecek misiniz?Türkiye?de bir sektör hızla büyüyünce başına ne yazık ki böyle şeyler geliyor. Medya mensubu arkadaşlarıma sesleniyorum. Lütfen oturduğunuz yerden haber yapmayın. Lütfen tersaneler bölgesinde biraz zaman geçirin, her taraftan insanla konuşun. Mesela Türk Loydu?na gidin. Eminiz birçoğunuz bu kurumun ne iş yaptığını bile bilmiyorsunuz. Tersanelerdeki taşeron deyimi yani yüklenici firma kavramı sizin bildiğiniz inşaatlardaki taşeron kavramından çok farklıdır. Bugün tersanelerde, jeneratör, boya, elektrik, boru, makine gibi birçok alt yüklenici firma ile çalışılmaktadır. Bunların bir kısmı ulusal, bir kısmı uluslar arası çok büyük firmalardır. Hepsi sigortalı işçi çalıştırır, hepsi uluslararası belgelere sahip kuruluşlardır. Evet bazı küçük taşeron firmalarda sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sıkıntıları da sektör eğitim, denetim ve çeşitli önlemlerle aşmaya söz vermiştir. Bunun için çalışılmaktadır. Ölümlü kazaları en aza indirmek Türkiye?nin yararınadır. Her can bizim için kıymetlidir. Bizler hepimiz aynı gemideyiz. Sizler neredesiniz, ya da neredeydiniz arkadaşlar. Gemi inşa sanayinde yaşanan bu sorunlar yeni olmadı, dün de vardı, ondan önceki gün de vardı. Yıllardır bu sorunlar aşılmaya çalışılıyor. Eskiden de maalesef işçilerimiz kazalarda ölüyorlardı. Bunu en aza indirmek için sektör, kendi okulunu, kendi hastanesini, kendi eğitim merkezini kurarken, bu işe büyük yatırımlar yaparken sizler neredeydiniz, devlet neredeydi?Şimdi herkesi oturup salim kafayla düşünmeye davet ediyorum. Eğer bir sanayiyi yok etmek istiyorsanız iyi yoldasınız. Ama unutmayın bu Türkiye?ye zarar verir. Yabancı basına kadar yansıyan bu olaylardan birilerinin bir menfaati varsa hiç sevinmesin, çünkü yarın o da bu işin altında kalacaktır. Yarın bu sanayi biterse yüz binlerce işçi aç kalacak. O zaman ne yapacaksınız? Gelin hep birlikte sağduyuyla bu sorunu en doğru şekilde çözelim. Yıkıcı değil, yapıcı olalım. Bütün taraflar Türkiye?nin menfaati için bir araya gelmek zorunda. Çözüm ancak böyle bulunabilir. Vakit, birlik ve beraberlik zamanıdır. Yarın çok geç olabilir?