Bir yılı geride bırakırken, yeni bir yıla demir alıyoruz. Denizcilik sektörü için 2012 yılının pek parlak geçtiği söylenemez. ABD’de başlayan küresel fırtına kıyılarımızı vurmaya devam ediyor. Özellikle dünya dördüncüsü olduğumuz, emek ve istihdamın en yoğun olduğu gemi inşa sanayi irtifa kaybediyor. Yine 2013 yılı da denizcilik sektörü için pek parlak gözükmüyor. Bunun için sektör ve idare bir araya gelip bu konuya bir çözüm bulmazsa, Türkiye tersaneler mezarlığına dönebilir.
Özellikle bu konuda sektör yetkililerine çok büyük işler düştüğüne inanıyoruz. Denizcilik sektörü küresel dünyada rekabet eden bir sektör olması nedeniyle oyunun da bu kurallara göre oynanması gerekiyor. Daha önce de yazdığım yazılarda sektörün uluslararası marketing ayağının eksik olduğunu, uluslararası fuar, konferans, kongre gibi etkinliklere çok fazla katılmayarak aslında oyunu kurallarına göre oynamadığını söylemiştim.
Şimdi önümüzde Türkiye’nin en büyük fuarlarından biri olan Avrasya Boat Show var. Fuar 15 Şubat’ta kapılarını ziyaretçilerine açıyor. Fuara çok ciddi derecede yabancı firmaların katılım sağlayacağını hep birlikte göreceğiz. Çünkü kriz sürecinde dünyada en büyük yatırım, tanıtım ve reklama yapılır. Aslında krizin panzehiri, reklam ve tanıtımdır. Oysa bizde bu durum tam tersidir. Kriz patladığında ilk yaptığımız iş, reklam ve tanıtıma ayırdığımız bütçeyi kesmektir. Tabii reklam ve tanıtıma bütçe ayıran çok az firmanın da seçtikleri mecralar konusunda çok bilinçli tercihler yaptıklarını düşünmüyorum.
Önümüzdeki günlerde birçok fuar ve etkinlik dizisi başlıyor. Burada kimin nasıl ve ne kadar yer alacağını göreceğiz. Ne yazık ki, 15 Şubat’ta başlayacak olan Avrasya Boat Show Fuarı en sadık katılımcısını, Mehmet Ali Birand’ı kaybetti. Bir deniz tutkunu olan Mehmet Ali Birand iyi bir gazeteci, iyi bir dost, iyi bir hoca olmanın yanı sıra iyi bir denizciydi. Vira Dergisi’ni projelendirdiğimizde bize en çok desteği veren dostlarımızın başında geliyordu. Biz de sevgili ağabeyimiz Mehmet Ali Birand’a bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve dostlarına baş sağlığı diliyoruz.
Biz Vira tayfası olarak 2013 yılından umutsuz değiliz. Yeni projeler, yeni fikirlerle siz okurlarımızı şaşırtmaya devam edeceğiz. Durgun sular kokar, fırtınada ise iyot kokusunu ta iliklerimize kadar
hissederiz. Biliriz ki fırtına sonrası bolluk berekettir. Bütün heyecanımızla, Türkiye’nin deniz kültürünü, tarihin dehlizlerinden damıtarak, evrensel deniz kültürüyle birleştirmek yolunda çabalarımız sonuna kadar devam edecektir.
2013 yılının bizim için bir başka anlamı daha var: O da 2013 yılını UNESCO’nun usta denizci Piri Reis yılı ilan etmesidir. Bu kapsamda, başta Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Binali Yıldırım’ın desteği ve birçok sivil toplum örgütü, basın kuruluşlarının katkılarıyla 4. Uluslararası Deniz Kültürü Festivali’nin çalışmalarını başlattık. Bu festivalde, denizcilik sektörünün bütün segmentlerini bir araya getireceğiz. Ve bu konuda iddialıyız. Ünlü denizcimiz Piri Reis’e yakışır bir etkinliğin hazırlıklarını tamamlamak üzereyiz. Bu hazırlıklar tamamlanır tamamlanmaz siz sevgili okuyucularımızla da paylaşacağız. Hep söylediğimiz bir şey var; denizcinin amentüsünde birlik, beraberlik ve dayanışma var. Bu nedenle bütün okurlarımızı ve denize gönül vermiş herkesi bu festivalin istimini yükseltmeye çağırıyoruz.
Keyifli seyirler diliyorum, deniziniz mavi, rüzgarınız kolayına yüreğiniz hep fırtınalı olsun. Rast gele, rast gide…