Yat imalatçılarının yüzü gülmeye başladı

Birkaç yıldır zor günler geçiren, yeni sipariş alamayan yat üreticilerinin yüzü nihayet gülmeye başladı. Geçen yıl yüzde 16'lık ihracat artışına imza atan sektör temsilcileri, ihracat rakamını 240 milyon dolara çıkardı.

Teknelerin özellikleri,  güzellikleri, farklılıkları, tasarımları üzerinde duruyoruz ama bu işin bir de ekonomisi var. Bu kadar çok ve özel tekne yapılınca, işin ekonomisi de büyüyor. Türkiye, son yıllarda çok hızlı bir büyüme gösterdi bu alanda ancak herkesi kırıp geçiren ekonomik kriz yat üreticilerini de vurdu. Birkaç yıldır zor günler geçiren, yeni sipariş alamayan yat üreticilerinin yüzü nihayet gülmeye başladı. Geçen yıl yüzde 16'lık ihracat artışına imza atan sektör temsilcileri, ihracat rakamını 240 milyon dolara çıkardı. Sinyaller bu yılın daha iyi geçeceğini gösteriyor...

Türkiye'de 2003 yılında 37 olan tersane sayısı 70'i geçti. O yıllarda dünyanın en zengin işadamlarına yapılan ve birçoğu uluslararası yarışma ve fuarlardan ödülle dönen yat, yelkenli ve mega yatlar yine dünyaca ünlü dergilerin kapaklarında boy gösteriyordu.

Hatta sektör 2009 yılında ihracat rekoru kırarak 'yat ülkesi' olarak bilinen Finlandiya'nın bile önüne geçti. Türkiye, yine aynı yıl ihracatını Çin'den sonra en çok artıran ülke unvanını da kazandı. O dönemde Financial Times'ta yayımlanan bir analizde İngiltere'nin yılda 1 milyar dolardan fazla ihracatla bu alanda dünyanın en büyük üçüncü ülkesi olduğu, bunun küresel yat ihracatının yüzde 10'una karşılık geldiği belirtildi. Son 10 yılda İtalya, ABD'nin önünde dünyanın bir numaralı yat ihracatçısı oldu. Haberde, 'ABD'nin ihraç ettiği yatların birim başına değeri, İtalya ve İngiltere'nin sattığı yatlardan daha düşük ancak Amerika'nın ihracatının toplam değeri diğer önde gelen ülkelerden daha hızlı arttı, Türkiye ve Çin hariç' denildi.

YAT İHRACATI REKOR KIRDI
Ancak beklenen oldu ve yat sektörü 2009'un sonuyla birlikte ciddi kan kaybı yaşamaya başladı. Hızlı büyüyen tersaneler ellerindeki yatları satamayınca ya da değerinin çok altında satmak zorunda kalınca ödeme güçlüğüne düştüler. Çünkü bu hızlı büyümeyi birçoğu banka kredisiyle sağlamıştı.

25 metre üstü yat talepleri azaldı ve 25 metre altı seri üretim tekne ihracatı da durma noktasına geldi. 2010 yılında Türkiye ekonomisi toparlanmaya başladı ancak tersaneler için aynı olumlu seyir yaşanmadı. Birçok şirket bu dönemi küçülerek, masrafları kısarak, maliyetleri azaltarak atlatmaya çalıştı. 
2011 yılındaysa kısmi iyileşmeler başladı. Her ne kadar kasım ayı ihracatında yüzde 52'lik gibi şok bir düşüş yaşanmış olsa da yılın 11 ayındaki parasal artış bir önceki yıla göre 100 milyon dolar fazlaydı.

2004 yılında yıllık 60 milyon dolar olan yat ihracatı, 2010 sonu itibarıyla krize karşın 212 milyon doları aştı. 2011 yılında ise çok daha iyi bir manzara var karşımızda. Aralık ayında ihracatını en çok artıran sektör olan gemi ve yat üreticileri, yılı 1 milyar 331 milyon dolar ile kapattı. Bu rakamın yaklaşık 240 milyon dolarlık bölümü yat ihracatçılarına ait.

Nemrut Dağı'na tekneyle çıkabilirsiniz
Malatya ve Adıyaman arasında bir süredir çekişme konusu olan Nemrut Dağı, yeni bir ulaşım yoluna daha kavuşuyor. Nemrut'un Malatya ili sınırlarında kalan bölgesine yetkililerin turizm bölgesi kurma izni vermesinin ardından Malatya'da Nemrut heyecanı yaşanıyor. Tarım ve sanayi kenti kimliğinin yanı sıra turizm kenti olmaya da hazırlanan Malatyalılar, şu günlerde su yoluyla Nemrut'a ulaşım hizmeti vermenin hazırlıklarını yapıyor. Malatya Valiliği, Karakaya Baraj Gölü üzerinde hem gezi hem de Nemrut'a giden turistlere alternatif ulaşım hizmeti vermek için özel bir tekne yaptırıyor. Teknenin büyük bölümünün yapımı sona ermiş durumda. Karakaya Baraj Gölü'nün Atabey İskelesi'nde 24 metre boyunda ve 150 kişilik yazlık ve kışlık bölümü bulunan geminin iskeleti tamamen bitti. Şu günlerde motor, boyama ve dekorasyon işlemleri yapılıyor. Yetkililer mayıs ya da haziran ayında teknenin tamamen bitirilerek suya indirileceğini söylüyor. Önümüzdeki günlerde Nemrut Dağı'na çıkmak isteyen turistler, Doğanyol İlçesi'ne kadar tekneyle ulaştıktan sonra kısa bir karayolu yolculuğuyla Nemrut'a ulaşabilecekler.

15 yaşındaki denizciye Guinness engeli
Belki biz Doğulular çocuklarımıza gerekli özgürlüğü sağlamıyoruz ya da Batılılar bu işi çok abartıyor. Söz konusu olay bu kez, 15 yaşında bir genç kızın yelkenliye atlayarak dünya turuna çıkma kararı. 2009 yılında bu olay duyulduğunda dünya kamuoyu da ikiye ayrıldı. Ancak Laura Dekker'ın anne ve babası kızlarını destekledi. Hollandalı yöneticiler Dekker'ı vazgeçirmek için Çocuk ve Gençlik Koruma Bürosu gözetimini bile zorunlu kıldı. Ancak Dekker, 2010 yılında mahkemeden izin alarak yola çıktı. Birçok yasal zorlukla boğuşan Laura Dekker, muradına erdi ama büyük bir hayal kırıklığı yaşayarak. 2009 yılında 15 yaşındayken yalnız başına tekneyle dünya turuna çıkmaya karar veren Hollandalı Laura Dekker, yaklaşık 518 gündür de denizde ancak hedefi olan Guinness Rekorlar Kitabı'na giremeyecek. Çünkü Guinness, gençlerin yanlış rekor denemelerini engellemek için Dekker'ın rekorunu onaylamama kararı aldığını açıkladı.

Karayipler'deki Saint Maarten adasına 'Guppy' adlı yelkenlisiyle varan 16 yaşındaki Hollandalı Laura Dekker, 'solo dünya turu yapan en genç denizci' unvanının sahibi oldu. Genç kızı, olayın başından bu yana destekleyen anne ve babası 400 kişilik bir toplulukla birlikte karşıladı. Dekker'ın onaylanmayan rekorunun bir önceki sahibi Avustralyalı Jessica Watson'du. Watson, 2010'da 17 yaşına girmesine birkaç gün kala dünya turunu tamamlayarak rekorun sahibi olmuştu. 

EKONOMİ Haberleri

Merkez Bankası Faizi Değiştirmedi, Yüzde 50’de Sabit Tuttu
Haziran Ayı Enflasyon Rakamları Açıklandı
Global Yatırım Holding’in Net Karı Yüzde 40 Arttı, Gelirleri 3.4 Milyar TL’yi Aştı
Dış Ticaret Açığı Mart Ayında Yüzde 12,4 Azaldı
TGDF Şubat Ayı Dış Ticaret Verilerini Açıkladı