Yasadışı balıkçılık ve kirlilik ortak sorun

Akdeniz'in 6 ülkesinden küçük ölçekli balıkçılar Gökova Körfezi'nde bir araya gelerek deneyimlerini, sorunlarını ve çözüm önerilerini paylaştı.

İtalya, Hırvatistan, Yunanistan, Cezayir, Tunus ve Türkiye’den 20 küçük ölçekli balıkçı, Gökova Körfezi’nde buluştu. WWF-Akdeniz (Dünya Doğayı Koruma Vakfı Akdeniz Ofisi) tarafından düzenlenen etkinlik kapsamında, yasadışı balıkçılıktan kaynaklanan haksız rekabet, denizlerde tanınmayan, bilinmeyen türlerin sayısının artması gibi ortak sorunlara çözümler arandı.

Doğal kaynakların sürdürülebilir tüketimi için daha iyi yönetim stratejilerinin geliştirilmesi istendi.

WWF’in geliştirdiği ‘Küçük Ölçekli Balıkçılık Ortak Yönetimi’ projesi kapsamında yapılan etkinlik, Akdeniz’e kıyısı bulunan 9 ülkede ve toplam 22 pilot alanda yürütülen çalışmalar çerçevesinde yapıldı. Proje, küçük ölçekli balıkçıların gelir kaynaklarının iyileştirilmesi ve balıkçılıkla ilgili yönetim süreçlerine balıkçıların katılımlarının sağlanmasını amaçlıyor.

FOÇA, KARABURUN, KAŞ PİLOT BÖLGE

Küçük ölçekli balıkçılık uygulamalarında, türler, yöntemler ve yönetim yaklaşımları bakımından ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye farklılıklar görülüyor. Türkiye’de ise pilot bölge olarak belirlenen Foça, Karaburun, Kaş ve Erdemli’de küçük ölçekli balıkçılıkla ilgili çalışmalar yürütülüyor.

Gökova’daki buluşma, katılımcılara, Gökova Körfezi’ndeki iyi uygulama örneklerini yerinde görme, kendi aralarında bilgi ve deneyim alışverişi yapma olanağı sundu.

Deniz ekosisteminin bozulması, balık miktarının ve çeşitliliğinin azalması üzerine yerel paydaşlar, balıkçılık kooperatifleri ve Akdeniz Koruma Derneği’nin de aralarında bulunduğu çeşitli tarafların girişimi ile 2010 yılında Gökova Körfezi’nde balıkçılığa kapalı alanlar ilan edilmişti. Yerel balıkçılar, Gökova Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki yasadışı balıkçılık faaliyetleri konusunda, izleme ve resmi makamlara raporlama yapabilecek şekilde güçlendirildi. Gökova Körfezi’ndeki balıkçılığa kapalı bölgelerden birinde, yerel balıkçıların gelirinde önemli bir paya sahip olan altın orfoz sayısının, 2008’den 2014’e kadar geçen sürede yılları arasında belirgin bir şekilde arttığı görüldü.

SÜRDÜRÜLEBİLİR BALIKÇILIK DOĞA İÇİN ÖNEMLİ

WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Denizlerimiz ve kıyılarımız ne yazık ki bugün, kirlilik, habitat kaybı, aşırı ve yasadışı balıkçılık, istilacı türler, iklim değişikliği gibi çeşitli etkenlerin tehdidi altında. Balık stoklarının devamlılığı, rezervlerinin geri kazanılması ve sektörün gelişmesi, için, balıkçılığı sürdürülebilir bir temele oturtmamız gerekiyor. Sürdürülebilir balıkçılık yalnız ekonomik değil; aynı zamanda ekolojik ve sosyal içeriğe de sahip bir kavram. Küçük ölçekli balıkçılar güçlendirilerek, balıkçılık yönetiminde ve ekosistemlerin korunmasında aktif rol üstlenmeleri sağlandığı takdirde, balıkçılık sektöründe sürdürülebilirliğin mümkün olduğuna inanıyoruz” dedi.

AŞIRI AVLANMA VE YANLIŞ YÖNTEMLER

Küçük ölçekli balıkçılık, tarih öncesi çağlardan beri Akdeniz’in sosyoekonomik ve kültürel yapısında ve gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Bugün bölgedeki balıkçı nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını temsil etmekte ve yaklaşık 300 bin kişiye iş olanağı yaratmaktadır. Ancak onlarca yıl süren aşırı avlanma ve yanlış yönetim, Akdeniz’de ciddi düşüşlere ve kayıplara neden oldu. Balık stoklarının yüzde 80’inden fazlası aşırı avlandı. Bu durum aynı zamanda, küçük ölçekli balıkçıların ve ailelerinin geçim kaynakları ve sosyoekonomik yaşamları üzerinde de ciddi tehditler oluşturuyor.

Vira Haber

BALIKÇILIK Haberleri

Kırklareli’nde İstavrit ve Çinekop Bolluğu
Elazığ'da Amatör Balıkçı 21 Kiloluk Sazan Yakaladı
Türkeli'de Hamsi Avcılığı Denetimleri Sıklaştı
Havalar Soğuyunca Balığa Talep Arttı
Kırklareli'nde Yakalanan Nesli Tehlikedeki Mersin Balığı Denize Bırakıldı