Günümüzde teknoloji, pek çok sektörde devrim yaratmış ve en son olarak da yapay zeka (AI) teknolojisini hayatımızın merkezine getirmiş durumdadır. Yapay zeka, bilgisayar sistemlerine insan benzeri zeka ve öğrenme yetenekleri kazandırmak amacıyla geliştirilen bir alan olarak tanımlanabilir. Dünyanın merkezinde hayati bir rol oynayan denizcilik sektörüne yansımaları ise yakinen takip edilmektedir. Denizcilik sektöründe yapay zeka, şimdilik gemi operasyonlarının optimize edilmesi, güvenlik ve risk yönetimi, nakliye planlaması, tahmin analizleri ve verimlilik artırma gibi birçok alanda kullanılabilmektedir.
Denizcilik sektörünün ayrılmaz parçalarından biri de, deniz sigortalarıdır. Sigortacılık dünyasının en karmaşık ve riskli süreçlerini barındırır. Bu süreçte, sigorta şirketleri prim hesaplama, risk analizi, hasar yönetimi, taleplerin değerlendirilmesi gibi birçok aşama ile uğraşmaktadır. Yapay zeka bu süreçlerin otomatikleştirilmesi ve verimliliğin arttırılması için şimdiden kritik bir rol almaktadır.
Bizler, deniz sigorta brokerleri olarak deniz sigortaları dünyasında yapay zeka ile ilk olarak İskandinav menşeili bazı sigortacıların web tabanlı “Harp Grev Sigorta Platformları” aracılığı ile tanıştık. Bu web tabanlı platformlar; arada hiçbir insan faktörüne gerek olmaksızın, yıllık harp sigortası kuvertürü sunmuş oldukları sigortalılarına web platformu üzerinden gemi ismini ve uğrak yapacağı liman/rota bilgisini temin ederek, ek harp kotasyonu elde etmeye imkan sağladı ve sigortalama süreçlerini hızlandırdı. Müteakip yıllarda, jeopolitik gelişmeler sebebi ile tüm sigortacılık dünyasının merkezine oturan ambargo kontrolleri ile süreç bir takım yavaşlamalara maruz kaldı, fakat prensipte harp sigortası temini daha hızlı ve otomatik hale gelmiş oldu. Primi oldukça standart ve cüzi düzeylerde olan harp sahalarına yapılan uğraklar için süreci kısaltan bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz.
Bu gelişmeler sonrasında harp platformlarına ilave olarak yapay zeka, bu defa 2023 yılında KI Insurance isimli Lloyds bünyesindeki ilk algoritma tabanlı sendika olarak ortaya çıkarak, deniz sigortaları dünyasına giriş yaptı. Bilindiği üzere yüksek çaplı tekne makine risklerinin Lloyds bünyesinde dağılımı (plasmanı) birden fazla sigortacı ile tamamlanmaktadır. KI Insurance algoritma üzerinden kontrol edilen web tabanlı bir sigorta platformudur ve Lloyds bünyesindeki birkaç sigortacının kabul edip hisse aldığı risklere takipçi sigortacı olarak otomatik kapasite sağlayabilmektedir. Özellikle köklü geleneklere sahip olan ve birçok deniz sigortası kontratının Lloyds bünyesinde Covid süreci öncesine kadar underwriter ile broker arasında yüz yüze imzalandığı düşünülürse, KI Insurance platformu devrim niteliğinde bir gelişmedir. Bu ana platformlar dışında deniz sigortacılığında yapay zekanın bir enstrüman olarak kullanım alanı çok daha fazla çeşitlendirilebilir.
RİSK ANALİZİ
Yapay zekanın denizcilik sigortalarında en verimli kullanılabileceği alanlardan biri risk analizi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapay zeka, denizcilik rotaları da dahil olmak üzere tarihi verileri analiz edip, hava raporları ile harmanlayıp, geçmiş yıllardaki kaza istatistiklerinden de faydalanarak risk faktörlerini belirleyebilmekte ve sigorta primini hesaplayan algoritmalar ortaya çıkarabilmektedir. Bu sayede Underwriter olarak adlandırılan ve son derece geleneksel yöntemler ile günümüze ulaşan Lloyds pratiğindeki primlendirme kapsamındaki karar verme süreçlerine destek olabilmektedir. İleride, primin yanı sıra teminat kapsamı seçenekleri konusunda da fikir vermesi olasıdır.
HASAR ELLEÇLEME
Hasar elleçleme sürecinde de dosya kapsamında ibraz edilen dokümanlardan gerekli veriyi toparlayıp, hasar takip sistemlerine girişini sağlamak konusunda da destek olabilecek algoritmalar geliştirilmektedir. Günümüzde, hadiseye ilişkin fotoğrafları, videoları ve bilgiyi inceleyip hasara ilişkin bir genel analiz yapabilme kabiliyetinde olan algoritmalara sahip sigorta şirketleri de ayrıca bulunmaktadır.
GELECEKTE…
Yapay zeka aynı zamanda, deniz sigorta şirketlerinin dolandırıcılık tespiti ve önleme konusundaki yeteneklerini güçlendirebilir. Örnek vermek gerekirse; hadiseye ilişkin data ile tarihsel verileri kıyaslayıp ibraz edilen dosyadaki anormalliği tespit edip şüpheli durumlara karşın dolandırıcılık tespiti açısından kullanılabilir.
Yapay zeka; hava şartları, gemi özellikleri, geçmiş hasar kayıtları gibi dataları analiz ederek hasar gerçekleşmeden evvel sigortacılar kanalı ile sigortalıların önleyici bazı aksiyonlar almasını sağlayabilir. Bütün bunların yanı sıra, yapay zeka, denizcilik sektöründe yeni sigorta ürünlerinin geliştirilmesine de ileride katkı sağlayabilir.
Yukarıda sıralanan tüm hususlar deniz sigortacılığına sağlanan faydalar olarak sıralanabilir. Fakat, deniz sigortacılığındaki oldukça karmaşık sayılan karar verme süreçlerinde insan faktörü oldukça elzemdir. Bunun yanı sıra uluslararası hukuk, deniz ticaret hukuku ve deniz hukuku bilgisi gerektiren süreçleri de unutmamak gerekir. Özellikle deniz sigorta brokerliği mesleği insan faktörünün çok aktif olduğu ve güven ilişkisine dayalı bir alandır. Şahsen; insan yargısı, muhakeme, sezgi ve empati gibi duyguların yerini yapay zekanın almasının çok mümkün olamayacağını düşünmekteyim. Yapay zeka verimliliği arttırmak, karar verme süreçlerini daha kısa ve efektif hale getirmek, idari süreçleri kısaltarak brokerlerin daha stratejik ve katma değer yaratabilecekleri süreçlere odaklanmalarını sağlayabilir; fakat süreçlerdeki insan rolünü daha çok azaltması yakın gelecekte çok mümkün gözükmemektedir. Buna rağmen, yapay zekayı bir enstrüman olarak kullanıp süreçlerine adapte eden paydaşların müşteri hizmetinde birkaç adım önde olacağını düşünmekteyim.