Kalecik’te fuel oil tahliyesi esnasında yaşanan kazada kirlenen 13 kilometrelik sahilin kaba temizliği tamamlandı. Deniz yüzeyinde yüzen katılaşmış fuel oil kalmazken, kumluk ve kayalıklarda ince temizliğe başlandı.
Sahildeki kaba tabaka halindeki fuel oil toplandı, şimdi ise kayaların yıkanması ve kumdaki küçük katılaşmış fuel oil parçalarının toplanmasına geçildi. Bu arada sığ sularda deniz dibine çökmüş fuel oil parçalarının toplanması da sürüyor.
Deniz dibindeki küçük katılaşmış fuel oil parçalarının su yüzeyine çıkarak karaya vurma süreci ise uzun zaman alacağından, kumul sahilde ince temizlik aylarca sürecek.
ÇAPTUĞ: “KİRLİLİĞİN YÜZDE 90’INDAN FAZLASI TEMİZLENDİ”
AKSA Kuzey Kıbrıs Enerji Santrali Müdürü Murat Çaptuğ, Kalecik’te yakıt tahliyesi sırasında yaşanan kazadan dolayı denize dökülen yaklaşık yüz ton fuel oilin yarattığı kirliliğin yüzde 90’ınından fazlasının temizlendiğini söyledi.
Kazadan etkilenen Kalecik-Çayırova arasındaki sahilde su yüzeyinde yüzen katılaşmış fuel oil kalmadığına işaret eden Murat Çaptuğ, kayaların yüzeyindeki ve kumdaki kaba kirliliğin temizlendiğini, kıyıya yakın yerlerde suda dibe çökmüş katılaşmış fuel oilin temizlenmesinde de son aşamaya gelindiğini ifade etti.
Temizlik çalışmalarında, kayaların üzerinde kalan ince tabaka halindeki fuel oilin basınçlı su ile temizlenmesine geçildiğini bunun da 15 gün süreceğini belirten Çaptuğ, kumlu sahillerde küçük parçaların temizliğinin ise uzun süre devam edeceğini kaydetti.
BİR YILLIK TAKİP İÇİN DAÜ İLE PROTOKOL İMZALANDI
Çaptuğ, bölgede olabilecek gelişmeleri takip için Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) ile 1 yıllığına izleme/takip protokolü imzalandığını da açıkladı.Murat Çaptuğ, İskele ve Bafra’daki sahillerde herhangi bir kirliliğin bulunmadığına dikkat çekti.
Yapılan ölçümlerde toksik petrol ürünü olan Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar (PAH) değerlerinin kazanın olduğu yerde dahi kabul edilebilir limitlerin yüzlerce kat altında olduğunu vurgulayan Çaptuğ, yakıt türünün fuel oil olmasının bunda önemli rol oynadığını söyledi.
Temizlik çalışmaları için 3 milyon doların üzerinde para harcandığını kaydeden Çaptuğ, temizlik çalışmasının tamamlanmasının ardından bölgede basına yönelik inceleme gezisi düzenleneceğini söyledi.
“YASAL DÜZENLEME YETERSİZ”
Akaryakıt kirliliğinin temizletilmesi için Çevre Yasası’nın net olmadığını ve yeni yasal düzenleme yapılması gerektiğini kaydeden Çaptuğ, “AKSA’nın hiçbir yasaya bakmadan kazanın hemen ardından kendi inisiyatifi ile temizlik çalışmasına başladığını ve ülkeye temizlik için özel şirket getirttiğini” ifade etti.
PETROL SIZINTISI KAZALARI HER GÜN YAŞANIYOR
Temizlik işlerini yürüten SEAGUL Şirketi Direktörü Erdem Nevşehir de, AKSA’nın bir kaza olasılığına karşı Türkiye’de benzer şirketler tarafından alınan önlemleri KKTC’deki tesisinde de aldığını ancak kazanın boyutunun büyük olmasından dolayı, olaya kendi imkanları ile müdahale edemediğini vurguladı.
Petrol sızıntısı kazalarının her gün yaşandığını ancak önemli olanın müdahale imkanları olduğunu belirten Nevşehir, Türkiye’de tesislerin alması gereken tedbirler yanında “TC Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde, Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun” gereği büyük ölçekteki sızıntılara müdahale için alınan tedbirler de bulunduğunu kaydetti.
YASAL DÜZENLEME YAPILIYOR”
Çevre Koruma Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer ise, kaba kirliliğin temizlenme çalışmalarının başarılı bir şekilde sürdürüldüğünü, sıkıntı yaşanmadığını ancak zaman içerisinde su yüzüne çıkarak kıyıya vuracak olan denizin dibine çökmüş, katılaşmış bilye büyüklüğündeki fuel oil parçalarının sürekli olarak temizlenmesi gerektiğini vurguladı.
Yeni düzenlemeler üzerinde çalıştıklarını da belirten Ünlüsoyer, akaryakıt sızıntılarından oluşacak kirliliğin temizlenmesinde kullanılmak üzere “tahliyeyi yapacak gemi şirketi ve yakıtı alacak şirketten teminat alınması” konusunda yasal düzenleme hazırlığı içinde olduklarını anlattı. Ünlüsoyer, gelişmiş ülkelerdeki uygulamanın bu olduğunu kaydetti.
Ünlüsoyer, tankerlerden karadaki işletmelere yakıt tahliyesinin artık, Çevre Koruma Dairesi temsilcilerinin olası kazalara karşı alınan tedbirleri ve bulundurulan ekipmanları denetlemesinin ardından başlayacağını kaydetti.
Ekipmanların ve denize uzak yerde yürütülen temizlik çalışmalarında kullanılan temizlik malzemesinin de çevreye zarar vermeyen türden olduğunu kaydeden Ünlüsoyer, kaza ile ilgili polis soruşturmasının da halen devam ettiğini anımsattı.
“DAHA KESİN YASAL DÜZENLEMELER YAPILMASI GEREKİR”
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Başkanı Nilden Bektaş da ince temizliğin zaman alan bir süreç olduğunu 1-2 yıl sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.Temizlik çalışmalarının takibinin bilir kişi komitesi tarafından yapılması gerektiğini kaydeden Bektaş, temizlik çalışmalarının ardından akaryakıt sızıntısı olan yerde gözlemlerin sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.
Nilden Bektaş, kazalarda olulaşan kirliliğin sorumlu şirkete temizletilmesi için mevcut Çevre Yasası’nın yeterli olmadığını kaydetti ve “Daha kesin yasal düzenlemeler yapılması gerekir” dedi.
virahaber.com