Beyşehir Kaymakamlığı, Köylere Hizmet Birliği'nin hazırladığı ve Mevlana Kalkınma Ajansı'nın destek verdiği “Gölde balık tükenmesin, Beyşehir üzülmesin” konulu Beyşehir balıkçılarının eğitim projesi kapsamında hazırlanan broşür ve kitapçıklarda uzmanlar tarafından Beyşehir Gölü'nde balıkçılığın devam edebilmesi için uygulanması büyük önem arz eden birtakım uyarılarda bulunuluyor. Uzmanlar, Beyşehir Gölü'nde balıkçılık faaliyetlerinin önündeki en büyük engeli; "geçmiş dönemlerde yapılmış olan balık aşılamaları ile göl ekosisteminin dengesini yitirmesi, aşırı av baskısı, gölden içme suyu olarak ve tarımda kullanılmak üzere sulama amacıyla su çekilmesi, özellikle tarımsal ve evsel atık sularının göle ulaşması sonucu meydana gelen kirlilik" olarak belirtiyor. Göle yabancı balık türlerinin sokulmasının havzadaki dengeyi bozduğuna dikkat çeken uzmanlar, şu uyarılarda bulunuyor:
“Göle yabancı balık türlerinin sokulması önlenmeli. O yüzden göle dışarıdan yabancı balık türlerinin aşılanmaması konusunda duyarlı olunmalı. 15 Mart-15 Haziran tarihleri arasında bölgede uygulanan su ürünleri avlanma yasağına uyulmalı. Yaz ve sonbahar aylarında özellikle sulama amaçlı olarak fazla miktarda su alınması, sığ göllerin kıyı kesimlerinin kurumasına neden oluyor. Bu alanlar bazı balık türleri için önemli üreme ve beslenme sahaları. Balık stokları, sulu ortamın azalmasından olumsuz etkileniyor. Gölün canlı kaynaklarını ve su seviyesini korumak için gölden daha az su çekilmeli, daha etkin sulama için damla sulama uygulanmasına geçilmeli. Tarımsal alanların ilaçlanmasında kullanılan alet ve ekipmanların, zirai ilaç ambalajlarının çevreyi kirletmeyecek şekilde imha edilmesi gerekiyor. Bazı tatlı su balıklarının avcılığında bilhassa üreme dönemlerinde kullanılan ığrıp ağ ile balık avcılığının önüne geçilmeli, zira bu yöntemle avcılık birçok göl, gölet ve baraj gölünde telafisi güç tahribatlara neden oluyor. Sazan ve sazan avcılığında ığrıp ağı kullanılmamalı, zıpkınla kesinlikle avlanılmamalı. Avlanan balıkların ise kayıtlarının mutlaka doğru bir şekilde tutulması büyük önem arz ediyor. Çünkü, bu veriler ile bilimsel çalışmalar birleştirilince göldeki balık stokları ve balıkçılık yönetimi için doğru kararlar alınabilecek. Balıkçılıkta stok yönetiminden bahsedebilmek için öncelikle avlanabilir bir stoğun olması gerekiyor. Bir türe ait balığın avlanabilir stoka dahil olabilmesi için en az bir defa üremesi gerekiyor. Ayrıca, balıkçılık şiddetinin optimum düzeyde tutulması büyük önem taşıyor.”
haber50.com