Sevgili deniz dostları,
Vira Dergisi bundan tam 10 yıl önce bu güzel toprakların kıyılarında, mavi sularda gün yüzü gördü... Bayrağı beyaz, denizi temiz, bilinci aydınlık bir denizcilik sektörü şiarıyla demir aldığımızda, öncelikle Anadolu topraklarında hayat bulmuş deniz kültürümüzü yaygınlaştırmak, ulusal deniz kültürümüzü evrensel deniz kültürüyle buluşturmak için yola koyulduk ve uçsuz bucaksız maviliklere yelken açtık.
Vira’nın hitap ettiği okur kitlesi her zaman aydınlık bir kitle oldu. Bu kitle, uçsuz bucaksız su kütlelerinin hiç değişmezmiş gibi duruşuna aldanmayan bir kitledir. Binlerce hatta on binlerce yılın ötesinden günümüze denizlerde biriken kültürün eşsiz, emsalsiz gelişmesinin ürünüdür onlar. “Deniz kültürü nedir?” diye sorulursa yanıtımız şu olur: “Toplayın bütün denizcilerimizi, deniz kıyılarındaki insanlarımızı, onların bütününün bildiği, öğrendiği, yaptığı, ettiği her şeyi bir imbikten geçirin, elde ettiğiniz şey, deniz kültürümüzdür”…
Biz sektör yayıncılığını her zaman çok önemsedik. Şunu biliyorduk ki; sektör yayıncılığını bir tür uzmanlaşma süreci olarak kavramak, ona göre örgütlemek, bu yayınların kalitelerini yükseltmek, o sektörün sorunlarına hakim yazarlarla donatmak, “sektör yayıncılığını” ciddiye almak, tüm merkezi medyanın kalitesini yükseltmede önemli bir adım olacaktır.
Vira’yı bir canlı varlık gibi düşünürsek, onun omurgası denizciler, ruhu ise “Deniz Kültürü” oldu. İşte bu özellik Vira’yı denizcilik sektörüne hitap eden medya dünyasında kendine özgü bir yere oturttu.
Değerli deniz dostları!
10 yıllık süreç içinde hiç azalmadık, gün geçtikçe çoğaldık. Bu 10 yıllık zevkli yolculukta bizimle yol alan, başta Vira tayfası olmak üzere bütün deniz dostlarına teşekkür ediyoruz. Yolumuz açık ve aydınlık olsun…
virahaber.com