Van Gölü'nün 7 bin yıllık büyümesi sürüyor

Van Kalesi höyüğünde yapılan kazılarda elde edilen yeni bulgular, Van Gölü'nün 7 bin sene öncesinde ufak bir göl olduğunu ve zamanla yükselerek bugünkü büyüklüğüne ulaştığını ortaya çıkardı.

Urartular ile ilgili kazı çalışmaları yapan ve yeni projelerle araştırmalarını sürdüren üniversiteler, bugüne kadar yaptıkları çalışmalarla hem Urartular hakkında gizli bilgilere hem de kentin eski dönemlerine fer tutmaya çalışıyor.

7 binli senelere dayanan geçmişiyle ilim adamlarını cezbeden Eski Van Şehri, Van Kalesi ve Van Gölü etrafındaki eski yerleşim yerlerinde yapılan kazı çalışmaları, hem kentin geçmişinin bilinmesini hem de jeoloji başta olmak üzere farklı ilim dallarına da yeni bilgiler kazandırılmasını sağlıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle Van Kalesi, Eski Van Şehri ve Van Kalesi höyüğünde kazı çalışması yürüten İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Merkezi de Van Gölü'nün 7 bin sene öncesindeki seviyesine dair bilgilere ulaştı.

Van Gölü, en yüksek seviyesinde 

Merkez Müdürü ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Erkan Konyar, deniz seviyesinden bin 646 metre yükseklikte, derinliği 450 metreyi aşan ve etrafı karadan 430 kilometre olan Van Gölü'nün, binlerce sene öncesinde daha ufak olduğunu söyledi.  

Bölgenin asırlar öncesindeki sosyal ve kültürel yaşamına ilişkin Van Kalesi çevresinde 6 yıldır kazı çalışmaları yürüttüklerini ve mühim bulgulara ulaşıldığını anımsatan Konyar, ancak höyükteki nihai kazı çalışmasının bölgenin jeolojik yapısıyla ilgili çalışmalara da katkı sağladığını ifade etti.

Çalışmalarında Van Ovası tabanının yaklaşık 2 metre derinliğine indiklerini kaydeden Konyar, veriler çerçevesinde Van Gölü'nün hiçbir vakit bu seviyeye kadar ulaşmadığını gördüklerini ifade etti.
Bunun arkeolojik verilerin, jeolojik verileri destekleme noktasında büyük ehemmiyet taşıdığını anlatan Konyar, şöyle konuştu:

"Yani milattan evvel 5 bininci senede Van adamı, bu seviyenin yaklaşık 3 metre altında yaşıyordu ve göl daha gerideydi. Van Gölü seviyesi öncesine göre daha yüksek. Bu konu doğal çok tartışılan bir konu. Özellikle su altı araştırmaları yapıldığında, belki Van Gölü'nün kıyı kısmındaki bir bölümün ya da bir iki kilometre açığında, gene Urartu yerleşmeleri gibi daha erken yerleşmelerin de bulunabileceğini tahmin edebiliriz. Çünkü bu arkeolojik veriler gölün o dönemde en azından milattan evvel 9. yüzyılda, yani günümüzden 2 bin 700 sene evvel daha da geride olduğunu gösteriyor. Van Gölü şu an arkeolojik verilerle en yüksek seviyesinde." 

"Tuşba, liman kenti değil"

Van Gölü seviyesinde lokal farklılıkların yaşandığını, buna en iyi mesela ise 1990 seneyi olduğunu hatırlatan Konyar, ancak gölün milattan evvel 5 bininci seneye kadar da bu seviyeye ulaşmadığını anlattı.

Gölün seviyesi ile ilgili, arkeolojinin elde ettiği verilerin, jeofizik veya coğrafi yerleşim verilerine de katkı sunduğuna dikkati çeken Konyar, şunları ifade etti: "Genelde Madır Burcu'nun liman olduğu bilgisinin, günümüzden 2 bin 700 sene öncesine baktığımızda bu sene ki arkeolojik verilerle çürütüldüğünü görürüz. Çünkü hiçbir vakit Van Gölü, Van kayalığının dibine kadar gelmedi, yükselmedi, hep gerideydi. Kanallar aracıyla belki bir ulaşım sağlanmış olabilir fakat hiçbir vakit Van Denizi bu seviyeye kadar ulaşmadı. Dolayısıyla o verilerin hepsi bu arkeolojik verilerle çürüyor. Madır Burcu'nun bir liman, Tuşba'nın bir liman kenti ve deniz kenarında olduğu verileri, bu sene yaptığımız çalışmalarla çürümüş oldu. Bu sadece Urartularla ilişkili değil, milattan evvel 5 binlerde, yani 7 bin sene evvel de göl bu seviyenin altındaydı." 

virahaber.com

DENİZ KÜLTÜRÜ Haberleri

Denizin Altında Sessiz Tehlike: Müsilaj Marmara'da 24 Metreye Kadar Yayıldı
İstanbul Boğazı’ndaki Deniz Çayırları Şamandıralarla Korunacak
Devlet Korumasındaki Deniz Çayırlarını Söktüler
Bursa'da 'Marmara Deniz'ini Temiz Bırakalım' Etkinliği
Yarımca Sahili'nde 150 Kilogram Atık Toplandı