Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Çarpanak Adası açıklarında "Akbaş" isimli teknenin içinde sığınmacılarla batması sonucu 61 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan olayla ilgili soruşturmayı tamamladı.
145 gün süren soruşturma kapsamında olayla ilgili 6'sı tutuklu 12'si hakkında "nitelikli göçmen kaçakçılığı yapma" ve "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçlarından kamu davası açıldı, 25 şüpheli hakkında da "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verildi.
Van 7. Ağır Ceza Mahkemesinin kabul ettiği iddianamede, 12 şüphelinin 38 yıl 6'şar ay hapis cezasıyla yargılanması talep edildi.
TEKNEDEKİ TAM YOLCU SAYISI TESPİT EDİLEMEDİ
İddianamede, 28 Haziran'da Gevaş ilçe Jandarma Komutanlığına, "Akbaş" isimli teknenin Medeni ve Servet Akbaş'ın kullanımı sırasında olumsuz hava şartları nedeniyle battığı ihbarı üzerine soruşturma başlatıldığı bildirildiğine yer verildi. Yapılan araştırmalar sonucunda tekneye kapasitenin üzerinde yolcu alındığı, düzensiz göçmenlerin Bitlis'in Tatvan ilçesine götürülmek üzere Çarpanak Adası kıyısından bindirildiği belirtildi.
Tam yolcu sayısının tespit edilemediği ancak 100'ün üzerinde yolcu bulunduğunun değerlendirildiği aktarılan iddianamede, tekneyi kullanan Medeni Akbaş'ın jandarma ekiplerince yakalandığı, Servet Akbaş'ın ise şu ana kadar ölü ya da sağ olarak ele geçirilemediği belirtildi.
Tekneden 61 cesedin çıkarıldığı hatırlatılan iddianamede, "Tekne, Çarpanak Adası açıklarında 106 metre derinlikte tespit edilmiştir. Belirlenen mevkiye atılan şamandıra ile rov cihazı dalışıyla teknenin çevresinde çok sayıda cesedin olduğu, teknenin pencerelerinden alınan görüntülerde içinde ve güvertelerinde çok sayıda ceset bulunduğu görüntülenmiştir. Teknenin 2 metre balçığa saplandığı tespit edilmiştir." bilgileri yer aldı.
ŞİFRE OLARAK "YOLCU" KELİMESİNİ KULLANMIŞLAR
Tekneden sağ kurtulan Medeni Akbaş, başsavcılığa verdiği ifadesinde amcasının oğlu Servet Akbaş'ın kendisini arayarak, "Akşama yolcu var, sen de gel." dediğini ve bunun üzerine Altınsaç Mahallesi'nden tekneyle ayrıldıklarını kaydetti.
Çarpanak Adası yakınlarına gittiklerinde kendilerini bekleyen 50-60 kişilik grubun olduğunu, içlerinden birinin "Bunları tekneye yerleştir." dediğini, bu sırada gruptakilerin yabancı olduğunu anladığını aktaran Akbaş, ifadesinde şunları anlattı:
"Servet, mültecileri adadan alarak Bitlis'in Reşadiye köyüne götüreceğimizi söyledi. Adaya yakın noktaya geldiğimizde fark edilmek istenmediğimiz için ışıkları yakmadık. Göçmenlerin kıyı kısmında beklediğini, Servet'in göçmenlerin yanında olan kişiyle görüşmesinden anladım. Göçmenlerin başında bulunan ve Afganistanlı olduğunu söyleyen kişi tekneye binmelerine yardımcı oldu. Tahminen 50-60 civarında kişi bindi. İki katlı teknenin içi ve dışı tamamen dolu olarak, ışıkları yakmadan ilerledik. Kıyıyı biraz açıktan takip ederek gittik ve bir müddet sonra açılmaya başladık. Bir saat kadar göl üstünde seyrettik. Çarpanak Adası yakınlarında göl dingindi ancak Bitlis'e doğru ilerlediğimizde dalgalanmaya başladı."
Akbaş, dalgalar yandan geldiği için teknenin çok sallandığını, bu nedenle Servet'ten teknenin arkasını dalgaların yönüne doğru çevirmesini istediğini dile getirerek, şu bilgileri verdi:
"Servet tekneyi döndürmeye başladığı sırada bir anda dalganın etkisiyle sol tarafa yattı ve herkes suyun altında kaldı. Daha sonra ben ve teknede bulunan göçmenlerden bazıları suyun yüzeyine çıkmayı başardık. Ben çıktığımda mültecilerin suyun üstüne çıktığını gördüm. Yüzerek Servet'le yan yana geldik. Sabah 04.00'e kadar su üstünde kalmaya çalıştık. Bu sırada Servet yorgun düştü, batmaması için sürekli ona yardım ediyordum. Servet'in öldüğünü anlayınca Çarpanak Adası'na doğru yüzmeye başladım ve karaya çıktım. Bir süre bekledikten sonra piknik için gelenlere seslenerek yardım istedim. Daha sonra orada bulunanlardan birinden telefonunu alarak ailemi aradım. Çarpanak Adası'nda olduğumu, gelip beni almalarını istedim. Orada beklerken jandarma ekipleri ve mahalle muhtarı gelip beni aldı."
TEKNENİN KAPTANI HAKKINDA YAKALAMA KARARI ÇIKARILDI
Söz konusu teknenin yolcu kapasitesine yönelik başkanlıkları tarafından düzenlenmiş denize elverişlilik belgesinin bulunmadığı vurgulanan iddianamede, şüpheli Servet Akbaş'ın yaşama ihtimali olduğu değerlendirildiğinden başsavcılığın talebi üzerine Van 2. Sulh Ceza Hakimliğince hakkında yakalama kararı çıkarıldığı ifade edildi.
Olay yeri inceleme tutanağında batan teknenin gölden çıkarılamadığı ve içinde çok sayıda cesedin bulunduğunun tespit edildiği bildirilen iddianamede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Şüphelilerin maddi menfaat elde etmek amacıyla yasal olmayan yollardan şu ana kadar cesedine ulaşılan 61 yabancı uyruklunun ülkede kalmalarına imkan sağladıkları, batan tekne ve müteveffa sayısı dikkate alındığında hayatları bakımından tehlike oluşturdukları, onur kırıcı muameleye maruz bıraktıkları, bu nedenle göçmen kaçakçılığı suçunun nitelikli halini işledikleri anlaşılmıştır. Ayrıca gemi taşımacılığının gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak yolcu taşıma kapasitesine yönelik düzenlenmiş bir belge olmaksızın göle açılarak böyle bir kazanın olabileceğini öngörmelerine rağmen tedbirsiz davranarak kusurlu eylemleri neticesinde 61 yabancı uyruklunun ölümüne sebebiyet vermişlerdir. Bu itibarla şüphelilerin fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek atılı suçları işledikleri anlaşılmıştır."
Vira Haber