Birleşmiş Milletler Bilim, Çevre ve Kültür Organizasyonu (UNESCO) suyun altındaki tarihsel mirasın doğru çıkartılması ve karadaki korunma yöntemlerini araştırmak için Türkiye’yi seçti. UNESCO tarafından 12 ülkeden seçilen 25 devlet arkeologu 2 hafta boyunca Kemer’deki antik Phaselis kentinin derinliklerinde eğitildi.
Dünyanın tarihsel açıdan en zengin kıyılarını barındıran Türkiye, UNESCO tarafından deneysel çalışmalar ve arkeologların eğitimi için kullanılmaya devam ediyor. Son yıllarda suyun altındaki tarihsel değerleri koruma altına almak ve sergilemek için çalışmalarını hızlandıran Birleşmiş Milletler Bilim, Çevre ve Kültür Organizasyonu-UNESCO, 12 ülkeden sualtı arkeologlarını 6-20 Haziran arasında Türkiye’de eğitime gönderdi. Kuruluşu M.Ö. 7. yüzyıla kadar dayanan ve 12 medeniyete ev sahipliği yapan Kemer’in antik kenti Phaselis’i seçen UNESCO, arkeologlara suyun altında tarih aramanın yöntemlerini Türk arkeologlar aracılığıyla öğretti. Tanzanya, Nijerya, Namibya, Libya, Mısır, Ürdün, Lübnan, KKTC, Rusya, Almanya, Türkiye ve Fransa’dan gelen arkeologlar, önce Phaselis’in sular altında kalan limanlarının bulunduğu alana daldılar. Derinlerdeki tarihi eserleri aramanın yöntemlerini uygulamalı olarak öğrenen arkeologlar, daha sonra sualtı detektörü, sualtı robotları (ROV), yan taramalı sonar, Proton Manyetometresi, kaldırma balonu ve dip tarama cihazlarını kullandı. Arkeoglar ayrıca GPS kullanımı ve kazı alanı çizimleri konusunda eğitim aldı. KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi’nden gelen sualtı arkeologlarının tecrübelerini aktardığı 25 arkeologun, ülkelerindeki en iyi uzmanlar arasından seçildiği öğrenildi. Çoğunluğunu müze müdürleri ve müze uzmanları olan arkeologlar ülkelerine döndüklerinde Kemer-Phaselis’te edindikleri tecrübelerle sualtı kazısı yapacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Kemer Tanıtım Vakfı’nın da desteklediği eğitim programı sonunda arkeologlara tüm dünyada geçerli sertifikaları verildi.
25 yabancı arkeologa; Selçuk Üniversitesi’nden Prof.Dr. Ahmet Adil Tırpan ve Yrd.Doç.Dr. Ertekin Doksanaltı, İstanbul Üniversitesi’nden Doç.Dr. Ufuk Kocabaş, Galatasaray Üniversitesi’nden Doç.DR.Murat Egi, Almanya’dan Gerhard Aretz ve Sebastian Hess, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden Hakan Öniz tecrübelerini aktardı. UNESCO Müzeler ve Kültürel Objeler Bölümü’nden Dr. Barbara Egger, ilk kez bir Asya ülkesinde tarafından düzenlenen etkinliğin Türkiye’de ki tarihsel zenginlikle başarıya ulaştığını söyledi. Hakan Öniz ise, Türkiye’nin dünya sualtı arkeolojisine 1950’den itibaren büyük katkı sağladığını söyledi.
Gökhan Karakaş/Milliyet Gazetesi